Asın traducir inglés
144,556 traducción paralela
Başkan yardımcılığı için onanmasını oyaladığını duydum.
I heard you delayed his confirmation vote as VP.
Hâlâ buraya alışmaya çalışıyorum, eminim sen de aynı durumdasın.
I'm still trying to find my way around here, as I'm sure you are.
Başkan, istihbarat teşkilatlarımızla ordu mensuplarımızın arkasında.
As I said, the president stands by our intelligence community and our military.
Önceden de dediğim gibi madam, bu konuda zaten söylediğimden fazlasını söylemem mümkün değil.
As I said earlier, Madame, I am not at liberty to comment on that any further than I already have.
Bunlar, Brooke Mathison'ın, Charles Langdon'ın Claudine olarak bildiği kadının evinde bulundu.
These were found at the home of Brooke Mathison, the woman that Charles Langdon knew as Claudine.
Taslağın ifade biçimi pek iyi değil.
The language of the bill is not ideal, as you know.
Hızlıca ulusal imajını güçlendirme peşinde.
He's trying to jack his national profile - as fast as he can.
Tabii ki taramaların tüm ülkede yasalaştığını görmeyi isterim.
Of course, I'd like to see universal background checks as the law of the land.
Biliyorum ki bu taslak arzuladığınız kadar iyi değil ama doğru yönde iyi bir ilk adım olduğunu düşünüyorum.
I understand that this bill might not go as far as you want, but I believe that it starts the ball rolling in the right direction.
ABD ordusunun cesur birlikleri, dünyanın dört bir yanındaki sorunlu bölgelere gönderilirken yanlarında Browning Reed var.
And as the brave forces of the United States Military deploy to trouble spots around the world, Browning-Reed is right there beside them.
Ayrıca taslağın dili leş gibi olsa da özünde iyi.
And as for that bill, well, the wording is piss-poor, but it's got the right guts.
Bakın, Beyaz Saray bu meseleyi aşırı basitleştirerek anlatıyor.
Listen, the White House has completely oversimplified this issue.
Başkan'ın belirttiği gibi, ülkemizi partilerimizin üzerinde tutalım ve Amerika halkına, Kongre'nin onları dinlediğini gösterelim.
As the President has said, let's put country above party and show the American people that their Congress is listening.
Biliyor ki iki tarafın da Bowman'ı indirmeye ihtiyacı var.
Well, I mean, he knows that we need to take down Jack Bowman just as much as she does, so...
Hookstraten'ın desteği, ilk 100 gün planını uygulamaya başlayan Bağımsız Başkan için umut verici bir olay.
Hookstraten's support is a promising sign for the Independent President as he rolls out his hundred days agenda.
Bugün Kirkman hükûmeti için bir dönüm noktası. Silah kontrolü taslağını yasalaştırarak bu seçilmemiş, Bağımsız başkanın, Kongre'yi yıllardır felç eden iki başlı kördüğümü çözebileceğine dair umutları yeşertmiş olacak.
Today marks a milestone for the Kirkman Administration as he signs his gun-control bill into law, igniting hopes that this unelected, independent president can actually break the partisan gridlock that's paralyzed Congress for years.
Taslak için birlikte parti ayrılıklarını aştık.
Together, as a team, we managed to cross the bipartisan divide for the bill.
Önlem olarak programınızı değiştirip ekstra sahte konvoylar koyacağız.
As a precaution, we're gonna switch up your schedule and run more decoy motorcades.
Başkan yardımcısı olarak o kadını seçebilirmişsin, öyle dediler.
They said you might pick that lady as your vice president.
Bir grup muhafazakâr senatörün kalbini kazanarak aşırı sağın gönlünde taht kurdu.
He managed to win over a block of conservative senators, which consolidated his power, making him the darling of the far right.
- Ben de. Niye Kirkman'ın özel kalemliğini bırakıp karşı tarafa geçtin?
- I've been wanting to ask you why you jumped off the good ship Kirkman as Chief of Staff.
İşi olabildiğince uzatacağız. Halkın görüşü, oyları lehinize çevirene dek.
We'll drag it out as long as we can... until public opinion swings the vote in your direction.
Peki sen o uçaktaki yemeklerden şikâyet etmenin Boston'da okumadığını vurgulamaya benzediğini biliyor muydun?
Yeah, well, did you know that complaining about the meals on Air Force One is the same thing as telling people you went to school outside of Boston?
Bildiğiniz üzere yarınki olağan programa ek olarak ABD, NATO'nun nükleer silah sayısının azaltımına dair bir inisiyatif sunacak.
As you know, in addition to tomorrow's regular schedule, the United States will be introducing an initiative that would reduce NATO's nuclear arsenal.
Garantiye en yakın şey olarak size bir söz verebilirim. Tom Kirkman olarak değil, en sarsılmaz müttefikiniz olan ABD'nin başkanı olarak.
The closest thing I can offer to a guarantee is my word, not as Tom Kirkman, but as President of the United States, your most steadfast ally.
Hainimizin bu siber saldırının da sorumlusu olduğunu varsayarak kodunu takibe almıştım, tekrar kullanılırsa diye.
Now, working under the assumption that our traitor was responsible for that hack, as well, I've been keeping an eye out for that same code in case it was used again.
Ama böylesine bir örtbasa girişmiş bir başkanın senin gibi bir gazeteciyle görüşecek kadar aptal olduğunu mu düşünüyorsun?
But do you honestly believe if a president was involved in a cover-up that he'd be stupid enough to sit across from a journalist such as yourself?
Hayır, Foerstel'e lazımsın ama müsait olunca gel.
No. No, Foerstel needs you. But check in as soon as you can.
Sonuçta dünyanın en aranan adamı, yakalamamız an meselesi.
But as the most wanted man on the planet, it's just a matter of time.
Roman'ın tepkisi, aşırı antisosyal kişilik bozukluğundan acı çektiğini gösteriyor.
Roman's response indicates he's suffering from extreme antisocial personality disorder.
İkiniz de çocukken bu oyunu çok oynamış olmalısınız, onun bilinçaltında sıkışmış.
You must have both played it a lot as children, and it's stuck in his subconscious.
Sen de yanlış olduğunu bile bile HMX'i yem olarak kullandın. Ve şimdi Sandstorm'un eline geçti.
You went against your better judgment using the HMX as bait, and now it's in Sandstorm's hands.
Ama sen tüm enerjini o zamanlar kim olduğunu anlamaya harcarsan. Asla şuanki halini yaşamak için özgür olamazsın.
But if you spend all of your energy trying to dissect who you were then, you'll... you'll never be free to live as the person you are now.
Birkaç aptal kolej çocuğu kampüse izinsiz giriyor tıpkı aptal kolej çocuklarının yapmak istemeyeceği gibi.
A bunch of dumb college kids just trespassing on campus as dumb college kids are wont to do.
Alınmayın ama kimse bu asık suratlının benim sevgilim olduğuna inanmaz.
No offense, but I don't think anyone's gonna buy Suzy-Frowns-A-Lot as my plus one.
Aşırı iyimser ve güvenlik marjının çok ötesinde olur.
It's highly optimistic and well outside the margins for safety.
Senin asıl silahın bu.
This is your real weapon.
Gökyüzünde sanat yapan babamız kutlanmış isminle senin krallığın gelecek senin yeryüzünde olacaksın, cennette olduğu gibi olacaksın.
Our father, which art in heaven, hallowed be thy name ; thy kingdom come, thy will be done, on earth as it is in heaven.
Bir insanın en hızlı bir şekilde, yapabileceği süslü bir çikolatalı pasta yapmam lazım.
Okay, I need to make... a fancy chocolate almond cake as fast as humanly possible.
Siz benim ufak yardımcılarımsınız, bu yüzden tüm yıl boyu çok mutluydum.
'Cause I really enjoyed having you as my sidekicks this year.
Bir çoğunuz beni Jack'in en yakın arkadaşı, eski diğer yarısı olarak tanıyor.
Most of you guys know me as Jack's best friend and, uh, former better half.
Ve sen onun sonsuza kadar yanımızda olamayacağını söyledin. Oynayabildiğim kadar onunla satranç oynamalıyım.
You said he's not going to be around forever, so I have to play with him as much as I can now.
Koltuktan kalkarken bir bastona ihtiyaç duymadığın sürece, buranın tozunu attırırsın.
As long as you don't need a crane to get off the sofa, you're gonna clean up around here.
Yani sen hiç Port Riko asıllı İrlandalı duymamışmıydın?
So, you've never heard of a Puerto Rican Irish? ( laughing ) :
Dr. Singh benden kaynaklı olmayan.. iki tane büyük ameliyat geçirmem sebebiyle oluşan yaraların, öyle tahmin ettiği kadar hızlı iyileşmediğini söyledi.
Dr. Singh says that the, uh, incisions- - from the not one, but two massive surgeries that I just had- - aren't healing as quickly as he expected them to.
Misafirlerimizin dışarısıyla olan bağlantısını, elimizden geldiğince minimumda tutmak isteriz.
We encourage guests to disconnect as much as possible.
Biliyor musun, artık bana çok seksi gelmeye başladın.
You see,'cause I happen to think that you are as sexy as hell.
Siz, Kevin Pearson, tekdüze ama yağız bir delikanlı olarak, TV'de bıraktığınız tek izin, göğüs kaslarıyla bir bebeği emzirmek, olduğunu unutup da sahne oyuncusu olarak ciddiye alınmak mı istediniz?
You, Kevin Pearson, a vapid pretty boy who made his mark pretending to breastfeed an infant from his pectoral thought he could actually be taken seriously as a stage actor.
Yani, yinelemekte fayda görüyorum, tüm kazancınız PDF olarak size gönderilecek, tabi eğer siz özellikle
So, I just want to say again that, uh, all of your earnings reports will be sent out as PDFs, unless you explicitly request that they are sent
Yağış miktarları çok düşükken, en düşük noktada bile, eğer sözleşmelere devam edersek, karınızda yükselme görmeyi planlıyoruz...
Um... as, um... the precipitation levels were below, even the lowest estimates, uh, we plan to see profits rise as we maintain those contracts over the next few months...
William'ın hareketleri... hızlı değildi, ama... çok iyiydi.
William's moves weren't... fast, but... they were endearing as hell.