Atma traducir inglés
3,381 traducción paralela
Atma.
Don't lie.
Hava atma.
Putting on airs.
Mesaj da atma.
Don't even text me.
Stresi yabana atma.
Don't disregard stress.
Ama suçu bana atma.
But don't blame it on me.
Bana mesaj falan atma!
Do not ever text me!
Klasik bir yem atma oyunu.
It's a classic bait and switch.
Bir daha bir kadının yanında bir şeyler atma.
Don't... don't throw things near a woman's face.
Bana nutuk atma Rossi.
Don't you lecture me, Rossi.
Klasik, suçu başkasına atma.
This is classic displacement.
- Babana leke atma.
- Don't slander him.
Taşaklarıma tekme atma sakın.
Don't kick me in the balls.
İftira atma!
Don't try to frame me!
Kafadan atma. Hatırlamıyorum.
Don't make it up, because I don't remember that.
Benedict'in yüzüne yumruk atma fırsatını kaçırmamın imkanı yoktu.
I was not going to pass up an opportunity to even nearly punch Benedict in the face.
Ama bu sana bizleri tehlikeye atma hakkını vermez.
But that doesn't give you the right to put anyone in danger.
Suçu bana atma!
Don't blame me!
O kadar uğraştığımız şeyleri çöpe atma.
Don't throw away everything that we've worked so hard for.
Sizi bana dünya standardında şaplak atma konusunda eğitmek isterim.
I'd like to train you two lil'honeys how to give me a world class spanking.
- Tekma atma.
The kicking.
Olimpik tekme atma mı?
The Olympic sport of kicking?
Kuzeydeki Atma kentindeki çatışma günlerdir tırmanarak geniş çapta yıkım ve çoğu sivil 35 binden fazla can kaybına neden oldu.
Fighting in the northern city of Atma has raged for days causing widespread destruction and casualties that have now topped 35,000, with many of those civilians.
Taşaklarıma tekme atma hissi geldiyse tutma kendini.
- Well, if you feel the need to punch me in the balls, knock yourself out.
Burada bir et parçası atma neden benim takımın en söyleyebilir misiniz?
Could you tell me why most of my team in here throwing a piece of meat?
Bir yerde bir seferde saatlerce sessizce oturmaya can atma.
Willing to sit silently in one place for hours at a time.
- Yumruk atma stilini kaydediyoruz.
- We're recording your punch form.
- Peki Jeff'i çatıdan atma fikri kimindi?
So, whose idea was it to throw Jeff off the roof? Casey.
Suçu Kenny'e atma.
Don't you pick on Kenny.
Bana nutuk atma Wiggin!
Don't lecture me, Wiggin!
Yankı demek... Bu bir çamur atma...
Oh, that reverb... what it is is, it's mud.
Hareket halindeyken ateş açma, bomba atma cüzdan çalma hariç.
Exceptions are drive-by shootings, bomb throwings and purse snatchings.
İki : Asla bir malı atma.
Two : never, ever throw a load.
Dil atma mı?
( LAUGHING ) Poon job?
Lütfen... onu çöpe atma. Olmaz!
Please, don't put him with the trash.
- Sanırım zar atma zamanı geldi.
I think it's time to roll the dice.
- Topu tut! Atma! - Evet!
Don't throw it.
- Atma! Atma!
Don't throw it!
Fakat en büyüğü kızkardeşleri özgür kalabilsin diye, deyim yerindeyse, düğümü kesip atma metanetini gösterince, kendini ele vermiş ve asılmıştı.
But when the eldest steeled herself to... cut the knot, so to speak, in order that her sisters might go free, she gave herself up and was hanged.
Bir adım daha atma evlat.
Not another step, boy.
Eti tehlikeye atma.
Don't compromise the meat.
" Ve 4. melek tasını güneşin üzerine dökünce ona insanları ateşe atma yetkisi verildi.
" And the fourth angel poured out his vial upon the sun : and there was given him dominion, scorch men with fire.
Ulusal cirit atma şampiyonu.
National javelin champion.
Çığlık atma.
Don't scream.
Biz küçük bir rom atma vardır?
Are we throwing a little rum in?
Ama lütfen onları da camdan atma.
But don't throw them out the window.
Ayakkabılarını çıkar ve sakın takla atma.
Remember to take off your shoes, and no somersaults.
Herşeyde hafızama suçu atma.
Don't blame everything on my memory.
Gaffney'de eskilerin söylediği gibi, tütün çiğneyen adama tokat atma.
As we used to say in Gaffney, never slap a man while he's chewing tobacco.
- Bilmediğim için bana fırça atma şimdi.
Ok, don't berate me for not knowing already.
Giderler sorunlu, o şeyleri klozete atma.
It is... we're on a septic line, so try not to put any... down that thing.
Lütfen eski halimden dolayı beni hayatından kopartıp atma. Değiştim.
Please just...