Attends traducir inglés
172 traducción paralela
Bir kaç gün sonra, Saint-Calais'in tüm jet sosyetesi markizin cenazesindeydi.
Few days later, the best society of St.-Calais attends the funeral of Marquis.
Lord Treasurer geldiler, Majesteleri.
The Lord Treasurer attends Your Majesty.
Pazar günleri kiliseye gitmekle kalmıyor, haftanın yedi günü dinini icra ediyor.
He not only attends church on Sunday, but he practices his religion seven days a week.
Bayan Louise kutsal ayine her gün katılır.
Miss Louise attends holy mass every day.
Çarşambaları Bay Villette'in bahçesinde çalışır.
On Wednesdays, he attends to Mr. Villette's garden.
Kendisi şahsen kimseyle görüşmüyor ve de partilere katılmıyor.
He never sees anyone personally, and he never attends parties.
Damadın ortada olmaması ne ayıp olacak Rahip nikahı kıymaya geldiğinde!
What mockery will it be to lack the bridegroom... when the priest attends to speak the ceremonial rites of marriage?
Devam ettiği Komatsugawa Lisesine gitmek üzere yola koyulur.
He sets out for Komatsugawa High School, which he attends, located in the same ward.
Virgil Starkwell, IQ testlerinde yüksek puanlar aldığı bu okula gider. Ama yine de davranışları öğretmenlerini rahatsız eder.
Virgil Starkwell attends this school, where he scores well on an IQ test, although his behavior disturbs the teachers.
Majeste Prens Rupert konsey odasında.
His Highness Prince Rupert attends in the council chamber.
Onlara artık kimse katılmaz.
Nobody attends them any more.
Çok dindar ve düzenli olarak kiliseye gidiyor.
He is very religious and attends church regularly.
- Onlar genellikle katılmayı severler.
- As anyone who attends them regularly should.
Bu zor savaşta son ana kadar sadık kalan ve sağ olan askerlere bu karara razı olmamın sebebinin onlara güvenmemem değil, ama devam etmemiz halinde bu sadakatın kayıpları karşılayamayacak olması olduğunu söylememe gerek yok.
I need not tell the survivors of many hard-fought battles who remained steadfast to the last that I have consented to this result from no mistrust of them but feeling that devotion could accomplish nothing that could compensate for the loss that attends the continuance.
Ne bekliyorsun?
Qu'est-ce que tu attends?
Dikkat.
Attends.
Bir dakika.
Attends. Wait.
Parlamento üyelerinin hepsi dün haberdar edildi. Fakat gizlilik yeminiyle başlayan kabine toplantılarında, Başbakanın güçlü uyarısından sonra güvenlik daha da arttırıldı.
Each member of the Cabinet was informed of it yesterday but the pledge of secrecy, which attends every Cabinet meeting, was increased by the solemn warning given by the Prime Minister.
Yönetim kurulu toplantılarımıza katılıyor.
He attends our board meetings.
Sömestre boyunca derslere girmedi.
Never attends classes
Telefonlarınıza neden cevap vermiyorsunuz?
Because it ever attends the telephone?
Derslere girerdi ve karşılığında devam ettiği sürece harç parasını vermesine gerek kalmazdı.
He would take a class and, in return, I would waive his tuition at the Institute for as long as he attends.
Baş ediörünüz hükümet toplantılarına katılıyor.
Your chief editor always attends the regime's rallies.
En yüksek dağın etrafında dönen bir çarktır binlerce eklenti vardır kollarında bu çark bir yıkıldı mı o büyük ayrıntılar, o zavallı varlıklarda gümbürtüye gider.
It is a massy wheel fixed on the summit of the highest mount to whose huge spokes 10,000 lesser things are mortised and adjoined which when it falls each small annexment, petty consequence attends the boist'rous ruin.
Sorunun kaynağını halledersen, gerisi çorap söküğü gibi gelir.
Shut off the problem at the source, and the rest attends to itself.
Bekle!
Attends!
- Burada neler oluyor?
Attends! Qu'est-ce qu'on fait la-bas?
Hayır ama gösterimize gelir.
No, but he attends shows.
Kralın tek bir gece katıldığı operaya gitmeyi red mi ediyorsun?
You deny me the opera the one night the King attends
Herkesin, Bay Spell'in vereceği "eğer üzerinize ya da bir parçanıza basılırsa ne yapacaksınız?" konulu seminere katıldığından emin ol.
Oh, and make sure everyone attends Mr. Spell's seminar... on what to do if you or a part of you is swallowed.
Bir müzikal şarkıcısı.. Bach'ın, Spohr ve Beethoven'la iç içe geçtiği klasik pazar konserlerindeki ayinlere, füglere ve operalara katılsın. ....
The music-hall singer attends a series
... ve İspanya muhalefetinin kendi eliyle,... demokrasinin sonunu hazırladığını konfirme etti.
He affirmed that Spain attends the funeral of democracy...
Southside Matematik / Fen Lisesi'nde ve bir proje için burada.
He attends the Southside Math / Science School and he's here for a project.
Emily'nin gittiği okulda.
The same school Emily attends.
Kızları Denise lisede okuyor.
Their daughter, Denise, attends the high school.
Şerif'in kale içinde düzenleyeceği ziyafete katılma izni veriliyormuş.
The winner attends the sheriff's banquet... inside the castle!
Efendilerimiz geliyor!
His Lordship attends!
Her ayın üçüncü cumartesisi Londra Filarmoni'nin konserine gider ve konserde bir şişe Cristal içer.
Powell attends the London Philharmonic every third Saturday and takes in the performance with a bottle of Cristal.
Suarelerinize kimler katılıyor?
Who attends your little soirees?
Çocukların partilerine giden bir öğretmenin masum olduğunu mu düşünüyorsunuz?
You think a teacher who attends kids'parties is innocent?
Aslında, Katolik bir cemaate hizmet ediyor.
Actually, she attends a Catholic mass.
Katılımcıların kaydını tutuyor musunuz?
Do you document who attends?
18 yıl öncekini hatırlamıyorsun..
Gutam Walia attends so many parties.
Little River'da yaşıyor ve aynı sizin gibi Hutcihson Kaybedenler Fakültesi'ne yazılmayı bekliyor.
He lives in Little River and, like yours truly, attends Hutchinson Loser Community College.
Aile doktorumuz emrine amâde.
Our family doctor attends to her
Önceki hiçbir buluşmya gelmeyip de bugün umulmadık bir şekilde çıkıp gelen birisinin tek bir amacı vardır.
For one who never attends any gathering but come here today unexpectedly There is only one purpose man
Pek derslere uğradığını sanmıyorum.
I don't think he attends much.
Pahalı bir "üniversiteye hazırlık okuluna" gidiyormuş.
Attends an exclusive prep school in Miami.
- İhtiyaçlarımı karşılıyor.
- He attends to my needs.
Haftada iki gün sanat derslerine katılıyor.
She attends art classes twice a week.
Annesi ölmüştü.
- Attends. His mother died.