Ayarlandı traducir inglés
1,663 traducción paralela
Herşey ayarlandı dediğin bu mu?
Is this what you call'everything's sorted'?
Verici 12 saat sonra sinyal vermeye ayarlandı.
The transmitter's programmed to send a signal 12 hours from now.
O şu anda mutlu ve öyle iyi ayarlandı ki, zihninde sana dair hiçbir şey yok.
He's happy and well-adjusted now that he has no memory of you.
- Onun da yer değiştirmesi ayarlandı.
Her relocation was arranged also, yes.
Greg kabine üyelerine güven veriyor, çoğunluk bizde sandalyeler ayarlandı.
Elliman : Greg has the confidence of the tribal leaders, we've got the regulatory chairs sewn up.
- Ayarlandı.
- Charged. - All right.
- Elektrik şoku için 50 jule ayarlandı.
- This could be uncomfortable.
- Her şey ayarlandı sanıyordum.
- I thought it was all set up.
Evet. Konuştuğumuz gibi hepsi ayarlandı.
Yeah. lt's all set, just like we discussed.
Bayıltmaya ayarlandığından emin değilim.
I'm not sure if it's set on stun.
Bunun doğru ayarlandığından emin misiniz?
Are you sure it's calibrated right?
Tamam, dinle, biliyorum hepsi ayarlandı, tamam mı?
Okay, listen, I know it's all a setup, alright?
Her şey ayarlandı.
Well, it's all confirmed.
- Birmingham'da her şey ayarlandı mı?
- Everything set in Birmingham?
Tarihler bir kere ayarlandı mı onları değiştirmek çok zor.
It's very hard to change the dates once they are set.
Teslim yarın sabah için ayarlandı.
The drop is set for tomorrow morning.
Tamam, ayna ayarlandı.
All right, mirror's checked.
- Ayarlandı mı?
- Set?
- Ayarlandı.
- Set.
- Derinlik ayarlandı 3. ve 4. tüpleri hazırlayın 3. ve 4. tüpleri hazırlayın
- Depth is set! Ready bow tubes three and four. Ready bow tubes three and four.
Bay Goodman, ayarlandı mı?
Mr. Goodman, set?
Ayarlandı 3. ateş
Set! Fire three!
Patlama beş dakikaya ayarlandı.
Detonation set at T-minus 5 minutes.
Her şey ayarlandı.
It's all been arranged.
- Rahatla dostum, her şey ayarlandı.
- Relax, pal, it's all set up.
- Herşey yolunda Crogsby ile konuştum, herşey ayarlandı.
I talked to Krugsby. It's all arranged.
- Her şey ayarlandı.
Don't worry, - - I'm gonna deal with it.
Herşey ayarlandı.
All set.
Bayan Brooks sizin için başka bir yer ayarlandı.
Miss Brooks, we have other accommodations for you.
Yapacağız efendim, ayarlandı.
You must rest easy, my love.
Mike, ayarlandı, tamam mı?
Mike, it " s sorted, all right?
- Evet, her şey ayarlandı.
- Yeah, it's all taken care of.
- Sevk ayarlandı mı?
- Has pickup been arranged?
Saat 2'de buluşmanız ayarlandı.
Your scheduled meet, 2000 hours.
Her şey ayarlandı.
It's all set up.
Geldiğinde hazır olmak üzere ayarlandı, ancak banyoyu yapması için Rupert'in kuzenine sorduk.
Should have been ready for you when you arrived, but unfortunately we asked Rupert's cousin to do the bathroom.
Lanet olsun, herşey ayarlandı.
Well, God damn, it's already set up.
Sahne şifonyeri ayarlandı.
Set dresser to the stage.
Her şey ayarlandı.
It's all arranged.
- Her şey ayarlandı.
Okay...
Tam olarak senin istediğin şekilde ayarlandı.
It's all been done exactly the way you want.
Onu kolunuzun bir uzantısı gibi kullanabilmeniz için dengesi özellikle ayarlandı.
It's well-balanced in order to make it move like an extension of your arm.
Yoldaş, herşey ayarlandı mı?
I'm sure you're all sorry that she's leaving Comrade, all set?
Önce her şeyin doğru ayarlandığından emin olalım.
Let's make sure everything's set up right.
yedi buçuk gibi ayarlandı, Reichsfuhrer.
Dinner is about 19 : 30 h, Reichsfuhrer.
Yeni bir kimlik ayarlandı.
A new identification has been arranged.
Karşılaşma ayarlandı.
It's arranged.
48'e ayarlandı.
It was set on 48
Bu arada Milkovitch ile antrenmanın ayarlandı.
By the way, the trial training with Milkovitch has been arranged
Her şey ayarlandı.
It's settled.
200'e ayarlandı.
200 joules, charged.