English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ A ] / Açlıktan ölüyorum

Açlıktan ölüyorum traducir inglés

1,969 traducción paralela
- Açlıktan ölüyorum.
- Starving.
Mutlu son olduğuna göre bişeyler yiyelim Açlıktan ölüyorum
At the end of good, all right. Let us what not to eat, I treat.
Açlıktan ölüyorum.
I'm starving.
Açlıktan ölüyorum gidip bir şeyler yiyelim.
I'm starving. You wanna stop at the O?
Hana hemen varmazsak kırıntı bile kalmaz ve ben açlıktan ölüyorum.
If we don't get to the inn soon, there won't even be a crumb left, and I'm starving.
- Açlıktan ölüyorum!
I'm starving!
Evet, açlıktan ölüyorum.
Yep, I'm starved.
Açlıktan ölüyorum.
I'm hungry.
Seni bilmem ama ben açlıktan ölüyorum.
I don't know about you, but I'm starving.
Paralar suyunu çekti ve ben açlıktan ölüyorum!
We're plum out. And I'm starving.
Önemli değil, açlıktan ölüyorum.
Whatever. I'm starving.
Ben açlıktan ölüyorum.
No cares? ? I'm so hungry!
Açlıktan ölüyorum.
I'm totally starving.
- Açlıktan ölüyorum.
- I'm starving.
Evet, açlıktan ölüyorum.
Yeah, I'm famished.
Açlıktan ölüyorum.
Why? I'm starving.
Açlıktan ölüyorum!
I'm starving!
Ve açlıktan ölüyorum.
And I'm starving.
Ben açlıktan ölüyorum.
I'm starving.
Evet, açlıktan ölüyorum.
Yeah, I'm starving.
Ben açlıktan ölüyorum.
Starving!
Açlıktan ölüyorum.
I'm starving!
Ama açlıktan ölüyorum.
But I'm starving.
Açlıktan ölüyorum.
I am starving.
- Açlıktan ölüyorum.
- Starved.
Açlıktan ölüyorum.
We already have- -
Tamam, evet, ama... ama ilk olarak açlıktan ölüyorum ve buranın yakınında harika bir yer biliyorum.
Ok.Ok, but- - but first, i'm starving, and i know this great ace near here.
Ve açlıktan ölüyorum!
Oh, and I'm famished!
Kesinlikle açlıktan ölüyorum.
I'm absolutely bloody starving.
Açlıktan ölüyorum! Bende.
I'm starving.
Açlıktan ölüyorum.
Starving.
Açlıktan ölüyorum.
I have been famished.
Açlıktan ölüyorum.
I'm starved.
- Açlıktan ölüyorum.
Those are for the meeting at Jack's.
Açlıktan ölüyorum.
I'm starving...
Açlıktan ölüyorum.
I'm Hank Marvin.
Pekala, sizi bilemem çocuklar ama ben açlıktan ölüyorum. Çünkü yediğim herşeyi adada bıraktım.
Well, I don't know about you guys, but I am starving'cause I left everything I ate on the island.
Kahvaltı etmedim, açlıktan ölüyorum.
Aww. I missed my brekkie. I'm starved.
- Teşekkürler, açlıktan ölüyorum...
I'm starving- - We're quite close to a breakthrough, actually.
Ben açlıktan ölüyorum.
I am like totally starving!
- Açlıktan ölüyorum. - Bunun için kızıma teşekkür et. Hepsi onun fikriydi.
You've my daughter to thank for this, it's all her idea.
Sizi bilmem ama ben açlıktan ölüyorum.
All right, i don't know about you guys, but i'm starving.
Açlıktan ölüyorum.
Squeak, squeak.
Biraz yesem sence sorun olur mu? Açlıktan ölüyorum.
Do you think they'd mind if I had a bit?
Annen akşama kadar gelmiyor ben de açlıktan ölüyorum.
Your mom's not coming in till around 9, and I'm starving.
Sana bir şey söyleyeyim mi, o kadını hiç sevmiyorum tamamen sarhoş gibi bir şey ve parmakları da tavuk ayağına benziyor bu arada, açlıktan ölüyorum.
Can I just tell you, I hate that woman. She's like a complete alcoholic, and her fingers look like chicken feet. BTW, I am starving.
Hayır anne, ölüyorum açlıktan.
No mom, I'm dying of hunger.
Açlıktan ölüyorum.
- I am starving.
Ölüyorum açlıktan.
I'm starved.
aslında açlıktan ölüyorum, ama benim birisi ile... buluşmam gerekiyor.
- Ah. The cop.
- Açlıktan ölüyorum.
I'm starving.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]