English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ B ] / Babanız

Babanız traducir inglés

8,904 traducción paralela
Babanız neden böyle bir konuda bize yalan söylesin ki?
Why would your father lie about something like this?
Babanız güvenlik riski taşıyordu.
We decided that your father was a security risk.
Babanızın kalp rahatsızlığı var.
Your dad suffers from a heart condition.
Anne-babanız nerde?
Where are your parents?
Anne-babanız nerede?
Where are your parents?
Babanızın sarayından.
From your father's court.
Sizin her zaman babanız ben olacağım biliyorsunuz, değil mi?
You guys know I'll always be your dad, right?
Bu sanki radyoya bağlandıktan sonra, onların, "Ölü babanızla, yayındasınız".
It's just, it's like calling in to WFAN, and they're like, "Uh, " uh, you're on the air with your dead father.
Babanız o.
He's your father.
Dr. Gordon onu babanız hakkında bilgilendirdi.
Dr. Gordon updated him on your father's history.
Benim tarafımdan imzalandı, babanız tarafından imzalandı.
Signed by me, signed by your dad. What's this about?
Babanız herhangi birini tutmuş olabilir.
Your dad could've hired anyone.
Babanız sizinle ilgili çok iyi şeyler söyledi.
Your father... he speaks... he speaks very, very highly of you.
Efendim babanız seyahat edebilecek durumda değil.
Sir... your father's in no condition to travel.
Artık babanız iyi ve kusurlu biri.
Now, your father was a good man, a flawed man, like anyone else.
Babanızın bana yüklü bir borcu vardı.
Your father owed me a large compensation.
Babanızı serveti, tamamı, Mr. Almy'nin talebini karşılamaya yetmiyor.
Your father's estate, all of it, will not be enough to cover what Mr. Almy is demanding.
Annenizle babanız öldü mü?
You lost your parents?
Babanız bu işi sağlama aldı.
Your father made it sure.
Eğer babanız da rüyanıza girerse, rüyanızdan bu geceki rüya gibi anlam çıkarın.
And if your father should come to you in a dream, you take it the same way as you take this one.
Aynı gece... -... aynı evde babanız da uyuşturuldu.
The same night, your father was drugged in the same apartment.
Dedektif Martinez "kadın" dedi ama yine de siz babanızın onunla yattığını biliyordunuz.
Detective Martinez said "woman," but yet you knew he was sleeping with her.
Ya babanız, o nerede? Bilmiyorum.
[beeping]
Ve babanız balonlu ambalaj naylonunu keşfetti.
And Dad has discovered the bubble wrap.
Babanız gönderdi.
Your dad sent me.
Babanızı kurtarmak için Washington'nın emirlerine uymadınız.
You disobeyed Washington to save your own father.
- Babanızı üzüyorsunuz. - Pekala, çok özür dilerim.
- You're upsetting your father.
Babanız bina ön cephe tamiri yaparmış.
Your father worked renovating building facades.
Babanız geldi.
Dad's home.
Babanızı dinlemelisiniz genç bayan.
You should listen to your father, young lady.
- İnanıyorum, sen, baban, Carter'ın kız kardeşi...
- I believe that, you father, Carter's sister...
- Yok. O hâlde bir babanın çocuğu için neler yapabileceğini asla anlayamazsın. S.H.I.E.L.D.'ın kızımı çaldığında çektiğim acıyı tahmin edemezsin.
Well, then, you'll never understand what a father will do for his child... never imagine my pain when SHIELD stole my daughter.
Babanın ve senin, yaratmak için çok çalıştığınız Marbella markasına ihanet etmiş olacaktık.
It's a betrayal to the Marbella brand that you and your father worked so hard to create.
- Babanı bulacağız tamam mı?
We're gonna find your dad, okay?
- Benim de senin gibi bir kızım vardı ama öldürüldü ve baban sayesinde katili hala dışarıda. - Kaç yaşındasın tatlım? - On beş.
~ How old are you, sweetheart?
Sen bu reçeteleri böyle pervasız kullanırken babanın tıp lisansını koruması imkansızdı zaten.
Daddy mccomb is out of a job. There's no way he's keeping his medical license After you went all oprah with his prescription pad.
Piç ikizlere hamile 15 yaşındaki kız var Baban bir pezevenk oldu.
Your father was a pimp who got a 15-year-old girl pregnant with bastard twins.
Sen ve kardeşin düzenbazsınız, babanı tanımasaydım, sizin evime adım bile atmanıza izin vermezdim.
You and your brother are a couple of con artists, and if I'd known who your father was, I never would have let you step foot in my house.
Baban burada, şimdi kızı ver.
Your father is here. Now give me the girl.
Evlat, gerçekten çok uslu durdun. Şimdi yapacağımız şey babanı aramak.
Hey, kid, you've done really good so far, so what we're gonna do right now is we're gonna call your daddy.
- Baban haklı, Sıçrayanlar'ın kaynağını bulmaya odaklanmanız lazım.
Your dad's right - - you guys should all be focused on finding the source of those skitters.
Pekçok armağanla kutsanmış birisin. Bunlardan biri de günahsız bir babanın olması.
You have been blessed with many gifts, one of which is having a sinfree father.
Baban bizi bulana kadar oraya saklanacağız.
We'll hide there until your daddy finds us.
Henüz tescil edilmedilerse biyolojik anne ve babanı da bulmamız gerek.
So we need to find your birth parents, in case they're unregistered as well.
Babanı bulmamız gerek.
We need to find your dad.
Al-Rahim, baban kızım olduğundan habersizler.
Al-Rahim, your father, they don't even know she exists. Please, help me keep it that way.
Baban bana şu aptal % 85 istatistiğinden bahsetti bir dolu zırvalıktan aslında.
So dad actually told me what you said about that stupid 85 % statistic, which is just a bunch of garbage.
Baban artık bekar ve yalnız değil, tebrik ederim.
Congratulations on your dad not being single and alone anymore.
Baban "kız havaalanından eve giderken, en elverişli yeri seç" derken ne demek istedi sence?
What did your dad mean, "be conveniently located when she's driving home from the airport"?
Önce babanı içeriden çıkarmamız lazım.
We need to get your dad out of there first.
Babanız...
Your father is?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]