Bacım traducir inglés
526 traducción paralela
1894 yazı olsaydı seninle oyun oynardım bacım.
If it was the summer of 1894, I'd play games with you, sister.
- Evet bacım.
- That's it, sister.
Bak bacım, aradığım tek şey bir oda.
Listen, sister, all I'm looking for is a room.
Hadi bacım, gevşeyin.
Come on, sister, loosen up.
Üzülme bacım.
Don't let her get you, sister.
- Niye ağlıyorsun, bacım?
- What are you crying about, sister?
- Hey, Mack. - Selâm, bacım.
- Hey, Mack.
Haydi, bacım. biliyorsun, telgrafçı olmamız lazım.
Come on, sis. You're supposed to be a telegrapher, you know.
- Evet, bacım kendime lâyık görmüyorum.
Well, sister, it so happens I think I'm too good for you.
Dünya ahiret bacım olacaksın, öyle mi?
- You'll always be a sister to me?
Bak bacım, ben dans etmem.
Listen, sister, I don't dance.
Hey, bacım.
Hey, sister.
Sizi bir yerden tanıyor olabilir miyim, bacım?
Don't I know you from somewhere else, sis?
Hey sen, bacım.
Hey there, sister.
Pekala bacım, senin kaybın.
Okay, sister, it's your loss.
- Kendin söyledin bacım.
- You said it, sister.
Aynen öyle bacım.
That's right, sister.
Bende aynı senin gibi yaşamak istiyorum bacım.
I'm just like you, sister. I want to live.
Josefa, bacım!
Josefa, my sister.
Yapabileceğim başka birşey, Bacım? : )
Anything else I can do, Sis?
Teşekkür ederim, bacım.
Thanks, Sis.
Şimdi bir dakika, bacım.
Now wait a minute, sister.
Sen ne diyorsun, bacım?
What do you say, sister?
Kiminle alay ediyorsun bacım?
Who you trying to kid, sister?
Haydi, bacım.
Come on, sister.
Bacım!
Sister
Küçük bacım, 50 dolar bulabileceğini sanmıyorum.
Baby sister, I don't think you can get $ 50.
Her neyse bacım, ücretim 100 dolar.
Well, sis, my price is $ 100. There it is.
Sıçana tebligat yapamıyorsun küçük bacım.
You can't serve papers on a rat, baby sister.
Otur bacım, şekerleme ye.
Sit down, sis, have some taffy.
Sanırım bacımla beraberim.
I guess I'll just stick with sis.
İnsanın bazen kendini düşünmesi gerek bacım.
A fella's gotta think about himself sometimes, sister.
Küçük bacım, bu pazarlık konusu olamaz.
That, baby sister, is no trade.
Küçük bacım, biraz uyumaya çalışsan iyi edersin.
Baby sister, you better try and get some sleep.
Bacım!
Well, sister!
Küçük bacım!
Baby sister!
- Orada mısın bacım?
- Are you down there, sis?
Kolunu kaldır küçük bacım.
Hold this arm up, little sister.
Bacım nasıl?
How is sis?
Bacım, bu yer ailene, kocana ve çocuklarına ayrılmalı.
Now, sis, that place should be for your family, your husband, kids...
Sanırım teklifini kabul edeceğim bacım.
I might just take you up on that offer, sis.
Seni eve götürmeye geldim bacım.
I came to take you home, sister.
Kurşun yaralısı bacım.
Wounded by a bullet.
Bacım görecek!
My sister can see us!
Sadie Dugan, ne oldun böyle, arap bacı mı?
Sadie Dugan, what are you supposed to be, Baby Snooks?
Herkes sizin Ji Bei'nin 4 haydutu olduğunuzu biliyor Kıbaç, demir kalkan ve çelik mızrağınızdan tanıdım!
Everyone knows in the four Evils of Ji Bei who uses the whip and iron shield with steel spear
Kardeşlerim, bacılarım, yoldaşlar! Yoldaşlar!
And so I give you comrade Brad!
Tüm kardeşlerim ve bacılarım, ona bakmanızı istiyorum.
And, oh, brothers and sisters, I ask you to look at him.
Bacım!
Sister!
- Analarım, bacılarım.
Mothers, sisters.
- Doktor bu bacı mı?
- Is she the doctor?