Baku traducir inglés
100 traducción paralela
Londra'da Bakü'deki petrol alanlarını ipotekliyorlar.
Another in London mortgaging the oil fields in Baku.
Baku, ne dediğini duydun mu?
Baku, did you hear what he said?
- Sen nerede olacaksın Baku?
- Where will you be, Baku?
- Baku, suçu bize yükleyecek!
- Baku, he's trying to frame us!
Norveç üzerinden Rusya'ya saldırıya dair bir planımız mevcuttu. Ki Narvik çıkarması da bu nedenle yapılmıştı. Bakü ve Suriye arasındaki petrol havzalarına saldırı planımız mevcuttu.
We intended to attack Russia through the Norway, of Narvik, what it led to landing in Narvik, e we had plans stops to attack the refineries of Baku, from the Syrian.
Gümüş madeni anlaşması. Bakü Petrol transferleri, ve Corn Crisp-Sakız firması belgeleri.
Ah, let's see, the silver mine concessions, Baku oil transfers and the Cam Crisp Chou-choc merger.
Tevfik Rustamov, amirim,
This is Tofik Rustamov, my superior, an oil worker from Baku.
Ortadoğu'daki insanları devrime teşvik etmek için Bakü'de düzenlenecek kongrede Amerikalı işçileri temsil edeceksiniz.
Now you'll be able to represent the American workers at the forthcoming congress at Baku to inspire revolution among the peoples of the Middle East.
Karşı devrimcilerin saldırıları yüzünden Bakü'ye tüm trenler iptal edildi.
All trains to Baku canceled because of attacks by counter-revolutionaries.
Bakü'ye gitmenin bir yolu olmalı.
There must be some train to Baku.
Bakü'ye gitmenin bir yolu olmalı.
There has to be something to Baku.
Rusya'da, Bakü'de, hâlâ Ateş Tanrısı için bir tapınak var.
In Baku, Russia, there is still a temple for the God of Fire,
Ben Bakü'deydim.
I was in Baku.
Ve Baku ları yok edecek.
And it will destroy the Ba'ku.
Bayan King'e Bakü'deki ofiste kalmasını söylemiştim.
I've told Miss King to stay at the office in Baku.
BAKÜ
BAKU
Bakü den Dünya'nın en büyük iç denizi olan Hazar denizini geçti
From Baku, he crossed the biggest inland sea of the world, the Caspian Sea.
Noah, Bakü uçağın saat 6'da kalkıyor.
Noah, your flight to Baku leaves at six.
Aslında Bakü'ye gitmiyorsun değil mi? Hayır.
- You're not going to Baku, are you?
Bakü'deki bir muhbirimiz aradı.
I was contacted by an informant in Baku.
Ama Enver'in kendi gündemi vardı ve bu gündem yeni bir İslam ordusu kurup petrol zengini Bakü'yü ele geçirmeyi içeriyordu.
But Enver stuck to his own agenda and that included sending his newly-formed Army Of Islam to capture the oil-rich city of Baku.
Bakü, İngiltere ve Almanya'nın da ilgi alanındaydı.
Britain and Germany also had Baku in their sights.
Eğer Bakü'deki Türk ilerleyişi hemen durdurulmazsa Ve taburlar ilk hatlarına çekilmezlerse Majesteleri Kayzere, Türk yüksek komutasındaki Alman subayları geri çağırmanızı önermem gerekecek.
Unless the Turkish advance on Baku is halted at once, and the troops are withdrawn to their original positions, I shall have to propose to His Majesty, the Kaiser, the recall of the German officers in the Turkish High Command.
Onlar çekişirken, ilk olarak İngiltere Bakü'ye sessizce girdi.
While they were bickering, Britain sneaked into Baku first.
Oradan döner, Abu Baku'ye iner, dün olduğumuz yere.
It makes a turn, comes down Abu Baku, where we were today.
Spinachiye doğru "baku baku" yap * Ağzıyla yaptığı müziği kastediyor *
My heart's pounding. Got it, Shinpachi?
İnsanlar Bakü'de petrol üretmek için basit çukurlar kazıyorlardı, asıl petrol üretimi, 1800'lü yılların sonunda batılı şirketlere ruhsat verilmesiyle tam anlamıyla tavan yapmıştır.
People were simply digging holes to produce oil in Baku and oil production really took off when western oil companies were granted concessions in the late 1800's.
1900'de, Rus petrolünün % 95'i Bakü'den sağlanıyordu.
By 1900, 95 % of Russian oil was coming from Baku.
Bakü o zamanların büyük bir endüstri merkezine ve Dünya'nın en varlıklı şehirlerinden birisine dönüşmüştür.
Baku then became a huge industrial centre and one of the most affluent cities in the world.
Makinelerin savaşı olan 2. Dünya Savaşı esnasında, Bakü'den yapılan sürekli yakıt ikmâli Rusların Almanlar karşısındaki zaferini garantilemiştir.
During World War II, which was the war of engines, the continuous supply of oil from Baku ensured the Russian victory against the Germans.
Baku, bak ne buldum senin için.
Baku, look what I found for you.
Baku, geliyorlar!
Baku, they are coming!
Baku, gel buraya!
Baku, hide you!
Hayır, Baku, sen burada kalacaksın.
– No, Baku, you will stay here.
Baku?
Baku?
Baku, Burada ne yapıyorsun?
Baku! What are you doing here?
- Baku, yakın dur.
– Baku, stay close.
Baku!
Baku!
Ben Baku.
I am Baku.
- Hayır, ben Baku.
– No, I am Baku.
Baku, Tudu.
Baku, Tudu.
Baku, D'Leh burada!
Baku, D'Leh's here!
Onlar bizim gibi insanlar değiller, Baku.
They are not men like us, Baku.
Korkma, Baku. Seni eve götüreceğim.
Do not be afraid, Baku.
Dinle, Baku, bu gün bir avcı olman gerekiyor.
Listen, Baku, today you must become a hunter.
Baku, lider hayvanı bulduk. Haydi.
Baku, we found the real bull.
Ocabango'dan, Gobi'den, Bakü'den.
- Ocavango. Gobi. Baku.
Eğer o kadar alçakgönüllüysen, bunları neden takıyorsun peki?
How long is it since you were home, in Baku?
Ne güzel bir işçilik!
They're not made like these even in Baku now.
Elektra King Bakü'den arıyor.
Elektra King is calling from Baku.
Baku, buraya gel!
Baku, over here!