Baller traducir inglés
178 traducción paralela
Jason, güzel yüzünü ve kavun toplarını alıp git.
Well, Jason, why don't you just take that pretty face of yours and your melon baller and get out? You're fired!
Bana kalırsa, bir çocuğu kavun kaşığıyla pataklamak en iyisi.
Personally, I like to lay into a kid with a melon baller.
- Kavun kaşığını getireyim.
- I'll get the melon baller.
Kavun kaşığını getirmeme izin vermediniz, ben de doğaçlama yaptım.
Well, you wouldn't let me get the melon baller, so I improvised.
Torbacısın ha?
You're a baller?
Torbacı mısın?
You a baller?
ÜIkedeki en iyi solak oyuncu kim?
Who do you think's the best left-arm baller in the country?
Kavun kaşığı olmadan yemek partisi olmaz.
It's just not a dinner party without a melon baller.
- Kazanan meyve tabağını alır.
- Winner gets a melon baller. - Way to go.
Selam, Bayan Baller.
Hey, Miss Baller.
Naber, büyük topçu?
What's up, big baller?
Bugünün futboIcusu, yarının goIcüsü.
Young baller, future shot caller.
Lütfen zeytin sıkıcağı olsun, zeytin sıkıcağı...
Ooh, please be a melon baller. Please be a melon baller.
Kavun oyacağı ve bitkisel lif bakacağım.
I need a melon baller and a loofah.
Ben de annemi bavulumdaki şeyin elektrikli meyve soyacağı olduğuna ikna etmeye çalışıyorum.
I'm convincing my mom that the thing in my suitcase is a giant electric melon-baller. Guess what?
Başının karpuz olduğunu silahın da bıçak olduğunu düşün.
It's the easiest thing in the world. Just pretend her head's a casaba melon and the gun is a melon baller.
Sen yap dostum.
A melon baller? - Look, man. You do it.
Sence Kuzen Todd seçilecek mi?
You think cousin Todd will introduce me... to one of his baller friends?
Babaya ihtiyaçları var.
They needs a daddy. A... baller. Swoosh.
Ama büyük kazanan biri Rolex alırken gerçek adını verir.
A baller puts his real name on a roley.
Bir incredible hulk kavun topçusu.
An incredible hulk melon baller.
Ah, birisi arıyor.
Oh, you a baller. Somebody calling'.
Yani böyle bazen şehre Bay Daluca gibi cüzdanı kalın kişiler gelir ve eğlenmek için bize para önerirse kabul ederim.
So when a big baller like Mr. Daluca comes into town and offers us a little cash to hang out, I'm with it.
Şimdi birden uyuşturucu uzmanı oldun öyle mi?
So you a baller all of a sudden now, huh?
Bende sporcu olmak isterdim.
I wish I was a baller.
Arizona Eyaleti'nden lise terk bir kişi daha müzik videolarındaki arka plan dansçısı, Laker kızı, yıIda 10,000 dolar kazanan, cüzdanını kredi kartlarıyla dolduran ve "topçu sevgililer" zinciri olan biri haline geldi. Ta ki iki kez boşanmış beyaz atlı prens onu "beleş cennet" e yerleştirene dek.
Just another arizona state dropout turned featured music video background dancer turned laker girl living off a $ 10,000-a-year salary, a purseful of credit cards, and a string of baller boyfriends... until a twice-divorced white knight swept her away to bimbo paradise.
Düşündüm, bu karakter biraz rahat bir tip.
I was thinking about it and then I realized, this character is a free-baller.
Altın kolye var.
I got the new, gold, baller necklace.
- Koca adam.
- Big baller.
Sadece birileri seni vurmak istediğinde sert adam oluyorsun.
Only a baller when somebody wants you dead.
- "Harika topçu." Pek açıklayıcı olmadı. Biraz yardım edebilir misin?
Awesome baller... that doesn't really help me.
Adam bir çeşit oyun oynamaya çalışıyordu.
He was trying to play the, you know, "I'm a big baller" role.
İşte şimdi gerçek bir basketbolcu oldun.
Now you're a real baller.
Bense beynimi bir karpuz oyacağıyla çıkarıp Dethlok'a peynir tabağıyla.. .... servis etmeyi tercih ederdim.
I would rather have my brains scooped out... with a melon baller than to miss the opportunity... to deliver the various cheese snacks to my beloved Dethklok.
Niye çok iyi topçu değil de beyaz bir herifin siyah versiyonu olmak zorunda?
Why can't he just be a kick-ass baller without being the black version of some old white guy? 'Cause I'm a lieutenant.
Ve tabii ki iç çamaşır giymemeli. Alo?
[Sputters] And you know, of course he has to be a free-baller.
- One-Niner'lı?
- The One-Niner baller?
Sen bir oyuncu değilsin dostum.
You just ain't a baller, man.
Sen de arkadaşım, bir başrol olan "Analcı Toptaşak" ı oynuyorsun.
You, my friend, are the lead role of Lubed Guy-Baller.
- İsmi Göktaşak olarak değiştiriyoruz.
- We'll change the name to Sky-Baller.
- Göktaşak.
- Sky-Baller.
Bir sorum olacak. "Prenses Yat-Aşağı" ve "Analcı Göktaşak" sikişiyor mu?
I have a question, do Princess Lay-Her and Lubed Sky-Baller have sex?
Bir bakalım nelerin varmış, topçu.
Let's see what you got, baller.
Mekanize yün topu yapıcısı boşuna didinmiş büyükannelere yeni bir nesil vermekle kalmayıp istenilmeyen hediyeler yapmanın mânâsını da vermişti. 19 yaşındayken, sayısız icatlarından ilki Gustav Hofer'i sayısız milyonların sahibi yapacaktı.
His mechanized yarn-baller not only gave a generation of frustrated grandmothers the means to make unwanted gifts, at the age of 19, it was the first of countless inventions that made Gustav Hofer his first of countless millions.
Şunu çöpe atabilir misin, sporcu?
You wanna take care of that for me, baller?
Hey, topçu, gel buraya.
Hey, baller, come here.
Pekala dostum, şimdi gitmeliyim ama, bak bakalım o pelerinle babanı yenebilecek misin.
All right, baller, I got to go, man, but, uh... see if you can beat your dad in that cape.
Sen nasıl dersen, büyük basketçi.
Whatever you say, baller.
Şimdi profesyonel basketbolcü. Bu büyük bir sıçrayıştı Dru.
Now he's living pro-baller style.
Ben isine önem veren...
Because I'm a baller-tician on a mission.
Harika bir topçudur.
Awesome baller.