Ban traducir inglés
1,820 traducción paralela
Kıçımdaki çıban canımı yakıyor.
My boil, it hurts.
Bekle, sanırım çıban patladı.
Wait, I think my boil burst.
Antik Çin kanunlarına geri dönüşün ardından hükümet av yasağı getirdi ve bu hayvan artık resmi koruma altında.
In a return to the laws of ancient China, there's now a government ban on poaching and the taking is officially protected.
Biri ban yardım etsin.
Help me, someone.
Kalça çıbanı.
Needs dressing.
Bugün kıçtaki çıban gibiydin.
Today you were a pain in the ass.
İnleten, yalancı, devamlı negatif olan bir çıban.
A naysaying, bullying, consistently negative pain in the ass.
Gio, bana yasak koyamazsın!
Gio. You can't ban me from your life.
O türün avlanması neredeyse 20 yıldır yasaktır.
There's been a ban on sperm whaling for 20 years.
Resim çizmemi engelliyorsun.
You ban me from drawing
Tinh Cao Bang Na Ziai. Çin sınırı.
A town called Ban Houzai.
Çıban ve kabarcık, sıkıntı ve bela
Boil and bubble, toil and trouble
Ekmek banıp yersiniz.
It's perfect for dunking bread.
Büyük çıban, açık yaralar, makat kanaması.
Giant boils, open sores, rectal bleeding.
Önce teşekkür edip sonra da ekmeğini ketçapa banıp yemelisin!
You should say thanks to bread and ketchup and eat!
Bu kıl yumağı ban biraz ağaçsı kokuyor gibi geldi.
The hairy wad smelled a bit woodsy to me.
Bugün Şaban'ın ortası.
It's mid Sha'ban
Evet, Şaban'ın ortası. Tabii oruç tutuyorum, sen ne sandın?
Yes, mid Sha'ban, of course I am fasting, what do you think?
Baba, Ramazan'ı ve Şaban'ın yarısını tuttuğun yetmedi bir de Pazartesi ve Perşembe günleri oruç mu tutmak istiyorsun?
Dad, isn't it enough to fast all Ramadan and half of Sha'ban? You want to fast Monday and Thursday too? You can't do all that
Ban iyiyi oynama!
Don't pretend to be good in front of me!
Nasıl şimdiden ban aşık olabilirsin?
How can you be in love with me already?
- Öyle mi? Çin ve Rusya'yla halen devam eden nükleer testlere karşı anlaşmalarımız var.
We have ongoing test ban treaty negotiations with the Russians and the Chinese.
Genel Kongre Menfez madenciliği ile ilgili her şeyi yasaklayacak ta ki, üye ülkeler gelir paylaşım sistemi ile tatmin edilene kadar.
- We've also had word from the U.N. that the general assembly is going to pass a measure that will ban all vent mining unless and until member countries are satisfied with a revenue sharing system.
Ray-Ban'imi alabilirsin.
Take my Ray-Bans!
İsveç yetkililerin Lappland'de alkolü yasaklamasına neden oldu.
He has made Swedish authorities ban the trade of alcohol in Lappland.
Sanırım gelecekte bunu yasaklamalıyız.
I think we have to ban them in the future.
Oğlum ban evi sizin kiraladığınızı söyledi.
My son told me that he rented you the house.
Avusturya radyolarının Almanya'daki gibi şarkıyı yasaklamasını istiyorlar. "
They ´ d like Austrian radio to follow the German broadcast ban.
Özgürlük Konseyi, Almanları yok etmemizi yasaklamadı mı?
But the Liberation Council issued a ban on liquidation of Germans?
BU insanlar hayatımızı gözetleyerek servet kazanıyor ve siz deneseniz de onların yada onlar gibilerin yasalara girmesini engelleyemezsiniz, tabi kredi kartlarını ve interneti yasaklamadığınız sürece. Bu da oldukça.. totaliter bir yönetim olurdu.
These people have been making a fortune out of prying into your lives and you couldn't legislate against them or their type if you tried, not unless you ban credit cards and the Internet, which would be rather, em... totalitarian.
Dinleyin, Bush Bunny ne zaman saldırı silahı yasağını kaldırırsa burası "Kaos Ülkesi" ne döner.
Listen, ever since Bush bunny let that ban on assault rifles expire, it's like the "Realm of Chaos" in here, without all the tentacles.
- Beş yıl yasak demiştiniz...
- I was told there was only a five-year ban...
Hep sigara yüzünden ortak.
It's the smoking ban, mate.
Bundan sonra senin Bay Valentine'in odasına girmeni yasaklıyorum.
Yeah, I'm going to go ahead and ban you from Mr. Valentine's room.
Sigarayı yasakladılar.
First they ban cigarettes.
- Bu kadın "lau ban".
- She lau ban
- "Lau ban"?
- Lau ban?
Hatırlatmama izin verin Başkan Hanım, işkence ve kötüye kullanmaların yasaklanmasına destek vermiştiniz..
Let me just remind you, madam president, you supported the effort to ban abuse and torture.
O ve çocuğu ban öyle bakıyor ki...
She and her child staring at me with such...
Düzeltiyorum. Ban Mike aldı.
Uh, correction- - Mike bought the bar,
Şunu belirtmek isterim, Bay Jones. O levhada, burasının halka kapalı olduğunu yazıyordu. - Sorun değil, sen devam et.
Just tell Mr. Jones, I saw the sign ban It looks like this place is closed to the public.
Levhayı görmedin mi?
Did not you see the sign ban?
Bunu için ban asla teşekkür etmek zorunda değilsin.
You never have to thank me for that.
Hayatla ilgili gerçekleri anlatan kitapları yasaklamak çok aptalca.
It's stupid to ban books that tell you the truth about life.
Alliance Central kesin olarak Dünya'ya screamer getirilmesine yasak koydu.
Alliance Central has put a total ban on importing any screamer technology to Earth.
Çünkü ban satanist bir şey gibi görünüyor.
Because it looks like devil worship.
Yüzünün ortasında çıban çıkmış bir beyefendi vardı...
There was a gentleman I had with an abscess.
Ban şans dile.
Wish me luck.
Bana neyin döndüğünü hemen anlatacaksın yoksa ne zaman anal muayene olsa ya da iltihaplanmış çıban bunları yapan sen olursun.
You are gonna tell me everything that's going on, or else every time I have a rectal exam, or an infected abscess, it's gonna have your name on it. Every time.
Zihnim ban sadece kendimin değerli olduğunu söylüyor.
My mind wants to tell me that I'm the only one that's important, you know?
Bir siğil veya çıbanım olup olmadığını kontrol ettiler.
Check any warts and kelloids...
bang 194
bana 1773
bangkok 44
banks 43
bana bunu yapma 64
bango 17
bana yardım et 686
bana uyar 325
banzai 37
banker 16
bana 1773
bangkok 44
banks 43
bana bunu yapma 64
bango 17
bana yardım et 686
bana uyar 325
banzai 37
banker 16
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana öyle bakma 161
bana bak 1395
bana yalan söyledin 158
bana gel 139
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana öyle bakma 161
bana bak 1395
bana yalan söyledin 158
bana gel 139
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28