Bana bir iyilik yapar mısınız traducir inglés
115 traducción paralela
Bana bir iyilik yapar mısınız?
Say, you can do me a favor.
Şu işi bırakıp bana bir iyilik yapar mısınız?
Can you forget those gophers long enough to do me a favour?
- Bana bir iyilik yapar mısınız?
- Would you mind doing me a favor? - Not at all, Doctor.
- Bana bir iyilik yapar mısınız?
- Would you do me a small favor?
Hemşire hanım, bana bir iyilik yapar mısınız?
Nurse, would you do something for me?
Bana bir iyilik yapar mısınız?
Can you do me a favour?
Bana bir iyilik yapar mısınız?
Oh, say, do me a favor.
Bana bir iyilik yapar mısınız?
- Hey, could you do me a favor?
Bana bir iyilik yapar mısınız?
Would you do me a favor?
Bana bir iyilik yapar mısınız?
Just do me a favor, would you?
Bana bir iyilik yapar mısınız, hanımefendi?
You do me a favor, huh, ma'am?
Bay Ruddle, bana bir iyilik yapar mısınız?
Mr. Ruddle, wouldn't you like to do me a little favor?
- Karşılığında bana bir iyilik yapar mısınız?
- Care to do me a favor in return?
Bana bir iyilik yapar mısınız?
Could you please do me a favor
Gitmeden bana bir iyilik yapar mısınız?
Before you go, would you do me a favour?
"Opera'dan sonra, bana bir iyilik yapar mısınız..." falan filan.
"Would you do me the honor, after the opera..." etc. etc.
Bana bir iyilik yapar mısınız? Bir sonraki tramvay ne zaman geçecek?
Tell me... what time does the first streetcar come by?
" Bayan Jelkes, bana bir iyilik yapar mısınız?
" Miss Jelkes, would you do me a favor?
Hanfendi, bana bir iyilik yapar mısınız... şu hedefi değiştirir misiniz?
Miss, if you could do me a favor... Would you change the target for me?
Bana bir iyilik yapar mısınız, efendim?
Would you do me a favor, sir?
Bana bir iyilik yapar mısınız?
Woud you oblige me with a small matter?
Oh, efendim, bana bir iyilik yapar mısınız?
Oh, sir, would you do me a favor?
Bana bir iyilik yapar mısınız, efendim?
Could you do me a favor, sir?
- Bana bir iyilik yapar mısınız?
– Yes. – Would you do me a big favor?
Bana bir iyilik yapar mısınız?
COULD YOU DO ME A FAVOR?
Bana bir iyilik yapar mısınız?
Do me a favour. Can you read it to me, please?
Bana bir iyilik yapar mısınız, efendim?
– Would you do me a favor, sir?
- Bana bir iyilik yapar mısınız?
- Can you do me a big favour?
Bana bir iyilik yapar mısınız?
Well, could you do me a favour?
Bana bir iyilik yapar mısınız?
Will you do me a favor?
Bana bir iyilik yapar mısınız lütfen?
Can you do me a favor please?
Bana bir iyilik yapar mısınız?
Could you do me a favour?
- Bana bir iyilik yapar mısınız?
Do me a favor?
Bana bir iyilik yapar mısınız?
Oh, um, could you guys do me a favor?
- O zaman bana bir iyilik yapar mısınız?
- Would you do me a favor, then?
Bana bir iyilik yapar mısınız?
Would you humor me a moment?
Bana bir iyilik yapar mısınız?
Do me a favour, would you, Reg?
Bana bir iyilik yapar mısınız?
( Terry ) Can you do me a favour?
Bana bir iyilik yapar mısınız?
Will you grant me a favor?
Acaba bana bir iyilik yapar mısınız?
May... Could you do me a favor?
- Bana bir iyilik yapar mısınız?
- Could you do me a favor?
Bana bir iyilik yapar mısınız?
You couldn't do me a favour, could you?
Evet, bana bir iyilik yapar mısınız?
Um, yeah. Just do me a favor and don't use my soap.
Arkadaşlar, bana bir iyilik yapar mısınız?
Fellas, you wanna do me a favour?
Bana bir iyilik yapar mısınız lütfen? Tommy'e kısa bir şey söylemem lazım.
Could you do me a favour, please?
- Bana bir iyilik yapar mısınız?
Could you do me a favor?
Bana büyük bir iyilik yapar mısınız efendim?
Would you do me a big personal favor, sir?
Bana bakın Bayan Ralston, bana büyük bir iyilik yapar mısınız?
Now, look here, Miss Ralston, would you do me a very great favor?
Bana bir iyilik yapar mısınız?
- What's that?
bana bir iyilik yapar mısınız?
Suppose you consent
Bana bir iyilik yapar mısın kızım?
Will you do me a kindness, my daughter?