Bananas traducir inglés
1,327 traducción paralela
Muz sever misin?
You like bananas?
Sence o muz seviyor mudur?
How do you like them bananas?
Muz sevmediğini sanıyordum?
I thought you don't like bananas.
Ve yaşlı adam da der ki, "Sana kaç kere söylemem gerekiyor, kahverengi muz istemiyorum?"
So, the old man goes, "How many times I gotta tell you, I don't want no brown bananas?"
Çileklerin, muzların, yüzen elmaların eriklerin ve batan şeftalilerin var.
Well, your strawberries, bananas and apples float, and your prunes and peaches sink.
Meteorolog bile kafayı yedi.
Even the weather guy's gone bananas.
Şimdi, muz dilimlerini alın, biraz kahverengi şeker ekleyin ve erimesini bekleyin.
So, take the bananas lices, add some brown sugar and let it melt.
Şimdi muzlarımızı tatlı tabağına aktaracağız.
Now we are going to transfer the bananas onto our dessert plate.
Bana şöyle bir bakarsan bir düzine muzdan ibaretim.
If you scan me, I'm a dozen bananas.
Bu çılgınlık.
This is bananas.
Tekrar aptalca şeyler yapabileceğimden korktun.
You thought I'd go bananas again
Connie iyice delirecek.
Connie goes completely bananas, man.
- Ben iyiydim tamam mı?
Hey, I was fine. He went bananas.
Diğer tüm muzlar çürür.
All the other bananas go rotten.
Hiç şüphen olmasın.
You bet your sweet bananas we are.
Muza alerjisi vardı.
He was allergic to bananas.
Muza alerjisi vardır.
He was allergic to bananas.
Kızlar, erkekler, muzlar.
Girlfriends, boyfriends, bananas.
Birdenbire iki çocuk muzları alıp kaçtı.
Two boys run up, grab bananas and take off.
Kök birası, muz ve tuvalet kağıdı.
Root beer, bananas and toilet paper.
Ekmek, jambon, muz, süt.
Bread, ham, bananas, milk.
Ta ki duvarkağıdı olayına kadar.
Until just now when you went bananas about wallpaper.
Muz yemeyince kramp giriyor.
When I don't eat my bananas... I cramp up, dog.
Muz, muz,...
Bananas, bananas,...
Muzdan mı?
Bananas?
Kahve, muz bunlar bizim ana ihracat mallarımız, "mota" ile birlikte.
Coffee, bananas- - these are our main exports, along with mota.
Orada bir maymun adası var Andy, onIara hep muz götürürüz.
There " s a monkey island, Andy, and we always bring bananas for them.
Muzlar.
The bananas.
- Beni deli ediyor, Marty.
- She's driving me bananas, Marty.
- Sen zaten delinin tekisin.
- For you, bananas is not a long drive.
Siz muz gibisiniz dediler- - dışınız sarı ama içiniz beyaz, dediler.
They said we are bananas... yellow on the outside, white on the inside.
- Ana Bananas.
- Ana Bananas.
- Bananas mı?
- Bananas?
Çikolatalı muz varsa al.
See if they got any chocolate bananas.
20 muza delilleri verecek. Sempo John'un Çizgi Film Ağı genelevinin pezevengi olduğuna dair.
For 20 bananas, he'll provide evidence Johnny Chimpo is the pimp behind the Cartoon Network whorehouse.
Bir salkım muzu tutmak gibi.
It's like grabbing a bunch of bananas.
Muzla çalış.
Practice with bananas. The fridge is full of them.
Babamın muz alerjisi Var.
My dad's allergic to bananas.
Muzu konuşmuyoruz.
It's not the bananas.
Çocuklar için hiç muzunuz var mı?
Are there any bananas for the children?
Şu kafalarında muz, portakal, ananas küfesi olan karılar gibi...
With baskets on their heads... of bananas, oranges, pineapples...
Hapishane yetkilileri feragatnameyi imzalamayınca işi yokuşa sürdüler.
The prison officials went bananas that I wouldn't sign this waiver.
Sonra bu sabah üç muz yedim.
Then I ate three bananas this morning.
Şu küçük muzlara bak.
Look at these little bananas.
İşin aslı, bir çok kadın bunları normal boyuttaki muzlara tercih eder,... çünkü onlar insanın içi titretir ve lezizdir ayrıca çok ama çok özeldir.
In fact, a lot of women prefer them to normal-size bananas, because they're exotic and flavourful and very, very special.
- Muz kokmuyor mu?
- Do you smell bananas?
- Lütfen, öyle bir resmin..... olduğunu söyle. ... Muz kılığına girmiştim.
- I wore bananas.
Belki bize muzların yerini gösterir.
Hey, maybe he'll lead us to bananas.
İki tane daha muzlu Foster lütfen.
Two more bananas Foster, please.
- Harika. Bu kadar çok lanet muzu ne için alıyorsun?
- What the fuck are you doin g with so many bananas, dude
İshal eder, ve kontrol edilemez kusma getirir aynı zamanda.
I DON'T MEAN THE KIND YOU EAT WITH BANANAS.