Batıyorum traducir inglés
552 traducción paralela
Desene daha da belaya batıyorum.
I'm getting in deeper trouble
"Ne batıyorum, ne doğuyorum. Daima bir yıldızım."
"Whether I'm rising or falling, I'm always a star"
"Ne batıyorum, ne doğuyorum. Daima bir yıldızım."
"But whether I'm rising or I'm falling, I'm always a star"
Batıyorum.
Sinking.
Batıyorum, batıyorum. "
I sink, I sink. "
Batıyorum!
I'm going under!
Batıyorum!
I'm sinking!
Bloom, batıyorum.
I'm going under.
Batıyorum.
I'm going down.
Batıyorum!
I'm choking!
Mark kurtar beni! Batıyorum!
Mark, rescue, I'm sinking!
Batıyorum.
I'm sinking.
İmdat, batıyorum!
Help, I'm sinking!
# Giderek daha da soruna batıyorum
I'm getting deeper into trouble
- Bir saat özgür kalıyorum ve boka batıyorum!
- 1 hour freedom, and in big shit!
Hızla para tuzağına batıyorum.
I am sinking fast into the money pit... and I don't want to drag you down with me.
Gazeteler bu işi manyak bir polisin yaptığını söylüyorlar, ben de giderek boka batıyorum.
Newspapers find out some psycho cop is doing this, my job gets shittier than it is.
Vahşi batıdaki kötü adamları yüceltmelerini bir nebze anlıyorum.
They had some excuse for glorifying our old Western bad men.
The Furies'de çalışıyorum, pastaya parmağımızı biraz batırmış bulunduk.
Working at The Furies, I just sorta kept my fiinger in the pie somewhat.
Gezi bitti. Gemiyi batırıyorum.
I'm sinking the boat.
Özür dilerim. Her zaman samimi davranıyorum. Hemen gidiyorum.
I always get friendly, pop off the bat.
Flora Vista'ya gitmek için batıdan gitmeyi planlıyorum.
I plan to swing west to get at Flora Vista.
Adamlarımın baltaladığı kendi gemimi batırıyorum.
I'm a sinking ship scuttled by my own men.
Setteyken, kahvaltıda batı yarı kürenin tamamını yemiş gibi davranmaya başlıyorum.
On the set I'm beginning to act like I just ate the western hemisphere for breakfast.
Doğu ve Batı Hint Adaları'nı sürekli karıştırıyorum.
I always mix up the East and the West Indies.
Ben batı yakasına taşınıyorum.
I'm moving to our West Coast office.
Tümörün ortadan kaldırıldığına inanıyorum. Ancak kanser hücreleri hazırda bekliyorlar. Sadece Batı Almanya'da da değil.
I believe the tumor has been removed, although the cancer cells have remained, and not in West Germany alone.
Batı Berlin'deki Amerikan vize bürosuna yazıyorum.
I'm writing to West Berlin. To American visa office.
Hayır, inanmıyorum. Bu sadece batıl bir inanç.
No, I don't believe it, it's just a superstition.
Sonra da vahşi batı kültürünün en sevilen karakterlerinden biri olup, çıkıyorum.
Then I go on to become one of the most beloved characters in Western folklore.
Seni anlamıyorum, orada harika bir hayatın varken, ne diye bu lanet kokuşmuş Batı'ya geldin.
I don't understand how you could leave there to come to this damn, rotten West.
Tarih çalışıyorum ve batıl inançlar da...
I study history, and superstition is a part of it.
Orta-Batı Vadi Merkez okulunu hiç duyduğumu sanmıyorum.
I don't think I've ever heard of Mid-West Valley Central.
Giderek batıyorum...
I'm sinking slowly...
Bu ay sonunda Kraut'u batılı birliklere kaptırıyorum.
I lose the Kraut to a western outfit at the end of this month.
- Batıl inançlara inanıyorum.
- I'm superstitious.
85. otoyolda batıya giden bir aracı arıyorum.
I'm lookin'for a west-bounder on highway 85.
Batırıyorum.
I'm screwing up.
Tüm kalbimle Tanrı'nın Yahudileri batı dünyasında dağıtmasının bir nedeni olduğuna inanıyorum.
I believe with all my heart That god scattered the Jews throughout the western world For a purpose.
Steve ya da Two-Bit'e, hatta Darrel'a bulutlardan... ve gün batımından bahsedebileceğimi sanmıyorum.
I don't think I could ever tell Steve or Two-Bit or Darry about the clouds and sunset.
Hala yıldırım gibi yukarıya çıkıyorum.
I'm still going upstairs like a bat out of hell.
Hey, batıyorum!
I'm sinking!
- Batırırsan seni tanımıyorum.
- Blow it and I don't know you.
O saçmalığa inanmıyorum, ben batılıyım.
I don't believe in that rubbish, I'm a Westerner.
Batı Yakasının en güzel yerini sizlerle paylaşıyorum.
I'm sharing what I believe is the best location on the West Side.
Aşkta çok iyiyim ama sadakat konusunda batırıyorum.
I ´ m great at love, but I ´ m lousy at commitment.
Seni memnun etmek için ne kadar çabalarsam o kadar batırıyorum.
The harder I try to please you, the more I mess up.
- Batırmıyorum.
I'm not sticking...
Sopamı bulamıyorum?
I can't find my bat.
Sanki dünya tozun içine batıyor, ancak ben yeniden anlatıyorum... başlangıçta olduğu gibi... beni güçlendiren güzel sesimle... günümüz belalarından gelme masallar sayesinde kurtardığım... ve gelecek için korunan...
The world seems to be sinking into dust, but I recount... as in the beginning... in my sing-song voice, which sustains me... saved by the tale from present troubles... and protected for the future.
- Ben batı cephesini alıyorum.
- I'll'take the west perimeter.