Bayım traducir inglés
76,832 traducción paralela
Sana gelince bayım, bunun için sadece kendini uzun süre kötü hissetmekle yükümlüsün.
And you, sir, are only obligated to feel bad about that for so long.
Buraya kapatılanların çoğunun düşmanları var bayım.
Many of the men incarcerated here have enemies, sir.
Nereden geldiğimin farkında mısınız bayım?
Do you know where I come from, sir?
Affedersiniz bayım!
Excuse me, sir!
Bayım, lütfen buradan çıkın yoksa ölürsünüz.
Mister, please get out of here, or you're gonna die!
Afedersiniz bayım.
E-E-Excuse us, sir.
Sizinle gurur duyuyorum bayım.
I'm proud of you mister.
- Bakın bayım.
- Look, mister...
Aklından bile geçirme bayım. Aybaşı dönemimdeyim.
Don't get any ideas, mister.
- Bayım, uzun bir gün oldu.
Mister, it's been a long day.
Beğenmek ne kelime bayıldım.
I more than like it. I, uh... mmm... so like it. ( chuckles )
Bu saça bayıldım.
I'm, like, loving it.
Şu ana kadar bayıldım.
I love this job so far.
Kaska bayıldım.
Love the helmet.
Üniformalı erkeklere bayılırım.
I love a man in uniform.
Bay Porter mı?
Mr. Porter? Really?
Bayıldım!
Love it!
Evet, bayıldım, harika.
Oh, yes, I love it, I love it.
Hayvan Çiftliği'ndeki Snowball ile Hüsnü Mübarek'i kıyaslamana bayıldım.
I love the parallel you make between Snowball in Animal Farm and Hosni Mubarak.
- Marcus'a bayıldım.
- I do love that Marcus.
Bu arabaya bayıldım.
I love this car.
Bayıldım buna!
I like it!
Tanrım, o filme bayılıyorum.
Oh, my God, I love that movie.
Beğenmenize sevindim Bay Porter.
Uh, I'm glad you approve, Mr. Porter.
Bay Down, yıllık için bir fotoğrafımızı çeker misin?
Mr. Down... would you get a picture of us for the yearbook?
Bayan Bradley, böldüğüm için üzgünüm ama Bay Jensen'la konuşmalıyım.
- Mrs. Bradley? - Yes? Sorry to interrupt, but I need Mr. Jensen.
Merhaba Bay Porter, vaktiniz var mı?
Hi, Mr. Porter. Um, you got a moment? Sure.
Rol değişikliğine bayıldım bu arada.
I'm digging this role reversal, by the way.
Sanırım Bay Geris'in daha anlayışlı olacağını düşünmüştüm.
I guess I just thought that Mr. Geris would be more understanding.
Bay Geris'e gidip ödememizi takside bağlaması için onu ikna edeceğim.
I'm going to go over and talk to Mr. Geris and convince him to put us on a payment plan.
Merhaba Bay Porter, vaktiniz var mı?
Hi, Mr. Porter, do you have a minute?
Bayıldım.
I love it.
Bu oyuna bayıldım.
I enjoy this game.
Bay Hindemith'i tanıyan var mı?
Anyone know Mr. Hindemith?
Bay Anderssen, saatin kaç olduğunun farkında mısınız?
Mr. Anderssen. Do you know what time it is?
- Sofra düzenlemene bayıldım.
I love this place setting.
- Küçük dekoratif kupalara da bayıldım.
And I love these really creative little cups.
- Bayıldım.
- I love it.
Sorunlarımızı gerçekten çözebileceğim bir yere beni götürmesi için körfezde bir gemi hazır bekliyor.
There is a ship in the bay that is supposed to be taking me to a place where I might actually solve our problems here.
Üzgünüm Bay Feltz, zorla girdiler.
I'm sorry, Mr. Feltz, they just pushed their way in.
Bay Vargas, VM haddimi aşmayacaksam...
Mr. Vargas, V.M., if I may...
Hayır Bay Zimmerman, benim adım Gloria Burgle.
No, Mr. Zimmerman, it's... I'm Gloria Burgle.
Başka kimse Bay Zimmerman'ı ziyaret ediyor mu?
Uh, I'm... Does anybody else visit Mr. Zimmerman?
Trafik kazasını Bay Feltz ile konuşmak için geçen gece buradaydım.
I was in the other night talking to your Mr. Feltz about a traffic skirmish involving a company car.
Bay Stussy'nin ortaklarından biriyim. Şimdilik bilmeniz gereken bu.
I'm an associate of Mr. Stussy's is all you need to know for now.
Bay Stussy, kardeşiniz... 18.00'dan beri buradayım.
Mr. Stussy, your brother... I've been here since 6 : 00. Huh?
Canımı yakıyorsunuz Bay Stussy.
Mr. stussy, you're hurting me.
Size dürüst olacağım, Bay Feltz.
I'll be honest with you, Mr. Feltz.
Bay Feltz ile tanıştınız mı?
Met with Mr. Feltz?
İfadenizde Bay Feltz ve Bay Stussy'nin ayrı geldiklerini söylemişsiniz. Evet, sanırım bu doğru.
In your statement you said that Mr. feltz and Mr. stussy arrived separately.
Satıcının Ölümü'nde sana bayıldım.
Loved you in death of a salesman.