Beater traducir inglés
265 traducción paralela
Bu da beni bir nevi Cornelia yenicisi yapıyor, değil mi?
Well, that makes me a Cornelia beater, doesn't it?
- Daha öncede böyle birini görmüştüm.
- A wife-beater if ever I saw one.
Vurdum!
I've hit a beater!
Uzak dur ondan, seni karısını döven adam!
- Stay away from her, you wife beater!
Bir yerde yumurta çırpma aleti olmalı.
There must be an egg beater somewhere.
Lucas Cross, karısını döven, çocuğunu iğfal eden bir ayyaştı. İtiraz ediyorum.
Lucas Cross was a drunken, and a wife beater... and a child abuser!
Ben, buraların yabancısıyım diye, Flaca bencillik yapıp, savaşın dışında kalamam. Gerçekleri değiştiremeyiz.
I may sound like a Bible-beater yellin'up a revival at a camp meeting, but that don't change the truth none.
- Harika bir yumurta çırpıcı.
- An egg beater that's a lulu.
Bir karısını döven olarak, haklarımı istiyorum!
I demand my rights as a Wife beater!
Ağaç çırpıcıydım.
I was a tree-beater.
Çiftliğime ayak basarsan, Holland Perry, bu kez halı dövücümle canını daha da yakacağım!
Set your foot on my farm, Holland Perry, and I'll do more than take my rug beater to ya!
Bu şey, yumurta çırpma teli gibi..
This thing is like an egg beater.
Sıradan bir halı sopası ama şu hızına bir bak!
It's an ordinary carpet beater, but it can dance a fine step!
Kendi çıkarını düşünen biri değildir.
So he's no world-beater.
Evet, bir dünya şampiyonu daha.
Yep, that's another world-beater.
Yeni bir ön cam sana çok pahalıya mal olacak.
A new windshield will cost you more than that old beater's worth.
O karısını dövüyor, Dan!
He's a wife-beater, Dan!
Hem muhbir, hem torbacı, hem dayakçı, hem de tetikçi.
He's a stool, a pusher, a beater and a shooter.
Söylemeyin. Halı dövücü.
A rug beater?
Hayır, yumurta dövücü.
- Egg beater.
- bir diğer yeni yetme!
- Another one of that bongo beater!
- Kadınları dövüyor.
- A woman beater.
Kadınları döven bir satıcı.
A dope-dealin'woman beater.
Kocam beni dövmekten hoşlanır dedim.
I told her my husband's a wife beater.
Karısını döven, yasadışı, yaratık ve gay olmadıklarından emin ol.
Make sure we don't have a wife-beater or an illegal alien or gays.
Senin o hurdayla asla olmaz.
Your beater will never make it.
Raymond'ı sürekli dövüyordu.
She's a husband-beater.
- Kadın döven!
- Woman beater!
Bekarlık yemini etmiş birinden ya da etek peşinde koşan mağara adamı Chris Wolfe'dan daha kısmetli olduğum kesin.
I'm a better catch than Ty the Bible beater or that skirt-chasing Neanderthal Chris Wolfe.
Beyin yumurta gibi çırpılmış.
It looks like somebody scrambled his brain with an egg beater.
Sen en iyisin.
You're a world-beater.
Bay Barksdale karınızı döversiniz değil mi?
Mr. Barksdale, you're a wife-beater, aren't you?
İyi bir atıcı olabilirsin.
You'd make a fair Beater.
Dişçi Wasserman'ı aramış, karımı döven biri olduğumu sanıyor.
Dentist got in touch with Wasserman, thinks I'm a wife-beater.
Karımı dövdüğümü düşünüyor.
He thinks I'm a wife-beater.
Normal bir süpürge, bütün kiri ve tozu çekecek emme gücüne sahip değil.
In a regular vacuum, there's not enough suction power to pick up all the dirt that the beater bar kicks up.
- Karısını dövüyor.
- Wife beater.
Siz eşler miksersiniz.
You wife beater!
Beyaz fanilalı sarışına bak.
CHECK OUT THE DIRTY BLONDE IN THE WIFE-BEATER.
Kadın dövüyorsun ve beş para etmez biri olduğun için bunu itiraf edemiyorsun.
You're a woman beater. You can't admit it because you're a piece of garbage.
Döküntü arabanı.
Your beater car.
Gözümüz üzerinde, karısını döven.
We're on to you, wife beater.
Dinlesene, kimse sana benim karısını döven biri olduğum hakkında bir şeyler dedi mi?
Listen, has anyone ever said anything to you about thinking I'm a wife beater?
Anlatmak istediğim... sence çarpıcı olabilir miyim?
Hey, do you think I could pull off the wife-beater?
Karını dövüyor musun?
You're a wife beater, right?
Üzülme sen de. Görünüşünle alakalı bir durum yok, kişisel algılama. - Yapmak istemiyor musun?
But if I show up in one of my new French frocks, some of my dear, dear girlfriends who come with a permanent wave or the spirit of the egg beater, will think I'm a pretty poor sport.
Galiba herkes kendine yakın hissettiği birini buldu ve şimdi neyin moda olduğunu görmek için onlara bakıyorlar. Gömleklerinden birini ödünç alsam, ben de senin kadar havalı görünebilir miyim? - Atlet çeşitlerini görebilir miyiz?
- so can we see some wife beater options
Aslında şu an elimde gri bir atlet var, çünkü beyaz olanların hepsi sette.
- what'd we have in a wife beater
Ama bu da tipik bir atlet. Sence atlet bana yakışır mı? Anladım.
actually I only have the grey one here cause all of his white ones are on set right now because he wears them quite often but the uh typical wife beater
Senin kendi tarzın var. Benim kendi tarzım. - Şimdi Seth'e gelelim.
- do you think I could pull off the wife beater gotcha, you got your style I got mine
Çırpma aletini yalamak ister misin?
- Would you like to lick the beater?