Becerikli traducir inglés
1,342 traducción paralela
O senin gibi yakışıklı ve becerikli.
He's handsome and talented like you.
- Teşekkür ederim becerikli adam.
- Thank you, Mr. Handyman.
- Aferin, becerikli Sherlock Holmes.
Sherlock fucking Holmes.
Becerikli, değil mi?
Isn't she clever?
Benim çok zeki olduğumu becerikli ve yaratıcı olduğumu söyledi.
She said I was very smart, articulate, and genuinely creative.
Yunuslar, belkide okyanuslardaki, en becerikli yüzücülerdir. En hızlı yüzen insandan bile 5 kat hızlı yüzmektedirler.
The dolphin, perhaps the most efficient swimmer in the ocean, swims five times faster than even the speediest human.
Böyle bir şeyi becerikli bir doktor bir gecede iyileştirebilir.
Something any decent doctor could cure over night.
O becerikli bir köpektir.
He's a very resourceful dog.
- Andie çok becerikli.
- Andie's very resourceful.
Tekno-zırvalığı geç becerikli kız.
Spare me the technobabble, Gadget Girl.
Sen tanıdığım en muktedir, akıllı, becerikli insansın.
You are the most... capable and intelligent and resourceful... person that I know.
Ne var, becerikli bir çalışan mı?
What is it, a competent employee?
Evet, becerikli.
He does at that.
Sopalar konusunda becerikli misiniz?
You are skilled with a quarter staff?
Dengeli, sofistike, becerikli ve oldukça seksi bir kadın.
You'll get a woman who's poised, articulate... sophisticated, confident and highly sexual. Hang on.
Birbirimize çok benzediğimizi söylemiştim... Becerikli, zeki, hırslı ama sadece ufak bir farkla.
I'd say we're very much alike- - resourceful, intelligent, ambitious- - but with just one tiny difference.
Onlar becerikli bir personel.
They're a resourceful crew.
Fakat Becerikli Bir Yüzücü Çıktı.
But he's too clever a waterman.
Akıllı, becerikli ve güçlüler.
They are smart. They are resourceful. They are strong.
Becerikli bir çocuk o.
Kid's got resources.
Soneji'nin kararlı ve çok becerikli olduğunu söyleyebilirim.
I can tell you that Soneji is very determined, obviously highly capable.
Kılıç kullanmakta senin kadar becerikli olmak istiyorum.
I want to be as skilled as you in wielding the sword.
Becerikli birisin.
- What a guy. - That's me.
Kendisinin doktor Ruth'dan daha becerikli olduğunu düşünüyor.
She thinks she can give Dr. Ruth a run for her money.
Mabel bir lokma bir hırka dolaşmakta çok becerikli.
Mabel is so clever to travel light.
Jardin de Roi onuruna layık gördüğünüz ben, becerikli biriyimdir.
My embalmer in the Kings Garden is very skilled.
Ve şu küçük becerikli aletin de çok iyiydi.
And that little ax gadget is tight.
Bir çizgi-roman faresinden daha becerikli olduğumu düşünüyorum.
I think I'm a little more adept than a cartoon mouse.
- Yapbozda becerikli misindir?
How are you at solving puzzles?
- Becerikli.
- Versatile.
Konu, baskı altında hareket etmek olunca sen o kadar da ama Robert çok becerikli oluyor.
It's just that when it comes to acting under pressure, you're not exactly... but Robert happens to be very capable.
Hâlâ hayatta olduğuna göre pek becerikli değiller galiba.
They must not be very good since she's still breathing.
Dinle tatlım çok yetenekli ve becerikli bir doktorsun.
Listen, sweetie, you're a very efficient, competent doctor.
Batman'in aletleri olduğu için herkes kavgayı onun kazanmasını bekliyordu. Ama becerikli olan Yeşil Arı'ydı.
Everyone expected Batman to win because he's got the gadgets and the cape... but the Green Hornet had the moves.
- Kendini çok becerikli sanıyorsun.
- You think you're such hot stuff? - Yeah!
çok becerikli.
He's really good at it.
Kendine sorman gereken soru şu Lex : Babanla çatışacak kadar becerikli misin?
The question you have to ask yourself, Lex, is are you good enough to take your old man?
Komutan Chakotay ve ben Ventu ile ilk karşılaştığımızda, onları fazlasıyla ilkel buldum, ama onlarla biraz zaman geçirdikçe, ne kadar becerikli ve kendilerine saygılı olduklarını fark ettim.
When Commander Chakotay and I first encountered the Ventu, I found them primitive, of little interest to me, but as I spent more time with them, I came to realize that they're a resourceful, self-reliant people.
Dünyanın bir yerinde, becerikli, hoş tanrıçalar. Artık boyutları bizi aşmayacak, dayanılmaz zevklerle doluyuz.
A world where the skills of the delicious goddess no longer lift us to heights of almost intolerable pleasure.
Onlar, çok becerikli hortumlarına şükretmeliler. Bu çayırlık hayvanları olağan yiyecekleri kalın, kar örtüsü altında olduğunda, tıpkı bu Ladinler gibi ağaçları çekebilirler.
Thanks to their highly dextrous trunks, these grassland animals can sustain themselves on trees, like these spruce, when their usual food is buried under thick snow.
Primatlar görünümlerini korumuş ve inanılmaz becerikli elleri olan, ve bunlar yalnız ağaçların arasında ilerlemeye yardım etmekle kalmaz, ağaç kabuları altıdaki, favori yiyecekleri olan böcekleri yakalamaya da yararlar.
Primates possess keep vision and amazingly dextrous hands, which not only help them to move among the branches but also to wheedle out their favourite insects, even when they're beneath the bark.
Onlar yaratıcı ve becerikli hayvanlardır ve buna karşın, yalnız olan Godiniuşa'lar, geleceğin sosyal primatlarıdır.
They are inventive and resourceful animals and although these Godinotia are solitary, primates have a sociable future.
Biraz becerikli olabilir.
He might be a bit tricky.
Bu yere kendinden bir sürü şey katmış olmalı. Becerikli biri değil mi?
Must have poured a lot of himself into this place.
- Onlar becerikli bir ekip.
- They're a competent team.
Onlar becerikli katiller. Nesiller boyu ölüm sanatları konusunda eğitilmişler.
They are skilled assassins trained for generations in the deadly arts.
Bayağı becerikli birisin.
You're a handy guy to have around.
Karizmatik, azıcık becerikli ve bok gibi.
Charismatic, with a little flair and shit.
Bizi bu gemiden kurtaracak kadar becerikli değilsin.
You're not qualified to get us off this ship.
Yağmur Adam becerikli.
Rain Man got skills.
Ne becerikli bir yatak.
Yes. It's very clever.