Beech traducir inglés
157 traducción paralela
Şu kayın ağacı korusuna Kızılderili dilinde ne denirmiş biliyor musun?
Did you ever hear the Indian name for that little grove of beech trees?
- Kayın ağacı da güzde.
- And beech in the fall.
Kumandan Beech ile görüşmek istiyoruz, mümkünse.
We'd like to see Commander Beech, if we may.
Dün gece kendim duydum Kumandan Beech.
Last night I heard it myself, Commander Beech.
Kumanda Beech diye biri.
A Commander Beech.
Buyurun, Kumandan Beech?
Yes, Commander Beech?
- Kumandan Beech evde mi?
- Is Commander Beech at home?
Antik Troy şehrinin terk edilmesinden sonra, Aneas karaya buradan çıktı.
After abandoning the ancient city of Troy, Aeneas landed here on this very beech.
Fred içeriye sızdılar.
Fred, they beech the port.
Bu Twin Beech.
It's a Twin Beech.
Kimin Twin Beech'i var?
Who's got a Twin Beech?
- Günaydın Bay ve Bayan Beech.
- Morning, Mrs Beech, Mr Beech.
Meşe kalaslar, kayın, çam.
Oak planks, beech, pine.
O ağaç ya bir kayın ya da... Gürgen.
That's either a beech or a, um... a, uh... a hornbeam.
"Burada yılanların boşalmasıyla korunan... Beech Buchanan yatıyor."
"Here lieth Beech Buchanan, protected by the ejaculation of serpents."
Şu kayın ağacının altında... büyük bir koridoru var ve ölüm yada hastalık kokusu yok.
Under that beech hanger. With a great hall and no smell of death or disease.
Kayın köklerindeler.
They're into the beech roots.
Avrupa kayınıyla akraba olan bir tür kayındır. Hatta güney kayını olarak adlandırılır.
It's a kind of beech related to the European beech, and called, in fact, the southern beech.
Güney kayın ormanları bu büyük kara parçasının çoğu kısmında bulunuyordu.
The forests of southern beech grew over many parts of this great land mass.
Ama kıtalar ayrılıp uzaklaştıkça her bir parça, kayın ormanlarını ve ormanlarda yaşayan keselileri beraberinde götürdü.
But as it split and drifted apart, the separate pieces carried with them the beech forests and the marsupials that lived in them.
Burada, Avustralya'da bu eski ve güzel ağaçlar yani güney kayınları yetişmeye devam eder. Tıpkı eskiden Antarktika'da ve halen Güney Amerika'da olduğu gibi.
Here in Australia these ancient, beautiful trees, the southern beech, still grow, just as they once did in Antarctica and still do in South America.
Ağaç gövdelerindeki deliklerde yaşayan ve yerdeki kayın yapraklarının arasında koşturan küçük, sıcakkanlı, kıllı canlılar bulunur. Yavrularını da Amerikan opossumlarıyla aynı şekilde doğururlar.
Living in holes in their trunks and scurrying around in the beech leaves on the floor, are small, warm-blooded, furry creatures that bear their young in the same way as the American opossums : marsupials.
Linda, 401 West Beech.
"Linda. 401 west Beech."
Daha şimdiden kayın ağacı üretimine kafa yoruyordu hem de kayın meyvesinden yetişen fidelerle dolu bir fidanlığı olmuştu.
Already, he was studying the growth of beech trees and had a nursery full of seedlings grown from beech nuts.
Rüyasının peşinden gitmişti göz alabildiğine uzanan omzum hizasındaki kayın ağaçları da bunun göstergesiydi.
He had followed his dream. Beech trees as high as my shoulder, stretching as far as the eye could see, were witness to it.
Kızıl Meydan'a Beech Nut sokan genci hatırlıyor musun?
One guy flew a Beech Utility to Red Square.
- Ne? Bir Beechcraft uçurmuştu, Beech Nut değil.
With a Beechcraft, not a Beech Nut.
Beechcraft, Beech Nut, Beach Boys, ne fark eder?
Beechcraft, Beech Nut. What does it matter?
Adım Doug Beech.
Doug Beech.
- Konuş Beech.
- Speak up, Beech.
Senden yapmanı istediğim şey şu Beech :
This is what I want you to do, Beech.
- Beech, sen misin?
- Beech, is that you?
- Çok iyisin Beech.
- Outstanding, Beech.
Ağabeyimle ben eskiden arka bahçemizdeki kayın ağacına tırmanır, gün batımını izlerdik.
My own brother and I used to climb to the top... of this old beech tree in the backyard and watch the sun go down like this.
Arka bahçemizdeki kayın ağacından ve boynunu kırdı.
He fell... out of the beech tree in the backyard, and, um, broke his neck.
Beyaz kayın olmasını istiyorum.
I want white beech
Beyaz kayın, bakır kaplı meşe iskelet...
... hite beech, an oak frame lined with copper...
Bu çocuğun adı William Beech ve annesi sadece dindar ya da kiliseye yakın oturan birinin yanına yerleştirilmesi koşuluyla tahliye edilmesine rıza göstermiş.
William Beech's mother will only let him be evacuated to someone religious or who lives near a church.
- Adın ne bakalım? - William Beech.
- What's your name, then?
Evet, William Beech en kısa zamanda seni de sınıfımda görmek istiyorum.
- William Beech. Well, William Beech, I expect I'll be seeing you in my class shortly.
William Beech.
William. William Beech.
Bayan Beech'i arıyorsanız, evde değil.
If it's Mrs Beech you want, she's not here.
Selam Beech.
Hey, Beech.
Park duvarının yanında, ağacın altında.
By the park wall, under the beech tree.
Affedersiniz, Bay Beech.
I'm sorry, Mr Beech.
Bay Beech bütün öğrencilerden kurtulmakla ilgili bir şey söylemişti.
Mr Beech, he thought something about getting rid of all the students.
Merhaba, Bay Beech.
Hi, Mr Beech. I was wondering.
Eğer ayrılırsak, Stone Caddesi'ndeki Beech Tree Inn'de buluşuruz.
If we get separated, we'll meet at the Beech Tree Inn on Stone Street.
İyi şanslar, Beech'te görüşürüz.
Good luck, and I'll see you at the Beech.
- Hangisi?
The big beech
Selam top Beech.
Hey, Beech-ball.