Behaviour traducir inglés
2,111 traducción paralela
etraftaki herhangi bir şüpheli harekete karşı, dikkatli olmaya çağırıyorum.
- to keep an eye out for suspicious behaviour.
Pekala, belki de o mesajı iletmemelisin. ama içtenlikle bilmelisin ki, bu davranış kabul edilemez.
OK, maybe don't pass that message along, but just know in your heart, his behaviour is unacceptable.
Sorması ayıp olmasın ama Sam'in bu farklı davranışları nereye varıyordu?
i hope you don't mind me asking, but sam's alternative behaviour. How far did it go?
Davranış değişikliği, ilaç tedavisi. En kötü ihtimalle elektro şok tedavisi.
Behaviour moifbs, medication, worst case scenario, electro con vuflsive therapy.
Davranışının, bir dizi demode önyargıya bağlı olduğunu belirledim.
I predicated his behaviour based on a set of outmoded preconceptions.
Babamın üstünde, davranışını inceleyerek... tarafsız bir gözlem yapsaydım... beni sevdiğiyle sonuçlanırdı.
If I was conducting an objective experiment on my father, observing his behaviour, - I'd have to conclude that he loves me.
Peki, oyun için normal davranış parametreleri ayarlandı.
Okay, the normal behaviour parameters for the game are set.
Bozucu hareketlerinden dolayı Berkeley'den atılmış sonra yüzünü gören cennetlik.
Gets expelled from Berkeley after a semester for disruptive behaviour then falls straight off the grid.
Davranışı konusunda onu cesaretlendirmiyorum Dr. Harrison.
I do not encourage her behaviour, Dr Harrison.
Okyanusun bu muhteşem gücü dünyamız ve üzerinde yaşayan her şeyin görünüm ve davranışlarının şekillenmesine izin verir.
The immense power of the ocean allows it to shape the appearance and behaviour of the entire planet and everything living on it.
Daha güçlü ve daha etkili buhar makineleri yapma talebi su ve buharin yüksek sicaklik ve basinç altindaki davranisini anlama ve öngörme ihtiyaci yarAtti.
The demand to build more powerful and efficient steam engines in turn created an urgent need to understand and predict the behaviour of water and steam at high temperatures and pressures.
Ve bu denklemler, buharin davranisini müthis bir dogrulukla öngörecek kapasiteye sahipti.
And those equations are capable of predicting the behaviour of steam with incredible accuracy.
Böylesine essiz olmasinin nedeni Schrödinger'in atom alti dünyanin davranislarini tamamen açikladigini iddia ettigi dalga fonksiyonu denen yeni niceligi karakterize etmesidir.
What's unique about it is that it features a new quantity called the wave function which Schroedinger claimed completely described the behaviour of the sub-atomic world.
Heisenberg ve parlak bir fizikçi olan akil hocasi Max Born atom davranisini tam olarak öngördüler.
Heisenberg and his mentor the brilliant physicist Max Born could accurately predict atomic behaviour.
İnsanların göremediği bir şeylerin gerçekliğinde ısrar etmekten daha kötüsü, fizikte atomları dayanak almak, yani davranışları öngörü yapmak için çok karmaşık olan bir şeyleri temel almaktı.
Worse than insisting on the reality of something people could not see, to base physics on atoms, meant to base it on things who's behaviour was to complex to predict.
Ne acayip davranış.
What extraordinary behaviour.
Insanlar da durmaksızın birbirini gözetler ve izler.
that all human behaviour was exactly like that involved in the hostile, competitive world of the nuclear stand-off.
Ve soğuk savaş yıllarında matematiksel denklemler için tasarlanan teori Şimdi bu ekonomistler tarafından Insan ilişkilerinin gerçek görüntüsü olarak alındı.
A self-interested model of human behaviour, that had been developed in the Cold War to make the mathematical equations work, had now been adopted by these economists as a fundamental truth about the reality of all human social interaction.
Yerine, Amerikan psikiyatrisi Yalnızca yüzeysel insan davranışlarında geçerli, Birtakım yeni ölçülebilir kategori yarattı.
Instead, American psychiatry created a new set of measurable categories that were only based on the surface behaviour of human beings
Içlerinde sapkın veya normal dışı şeylerin olup olmadığını görmek için
They used them to identify what was aberrant or abnormal in their behaviour and feelings.
Fakat tanımı gereği bu güçlü model Ayrıca Normal ve ilham alınacak olan davranışların ne olduğunu da gösterdi onlara
But by definition, this also set up a powerful model for them of what were the normal behaviour and feelings to which they should aspire.
Bunun yerine check listler vardı Kendinizi izleyebileceğiniz ve kendi davranışlarınızın polisi olabileceğiniz.
Instead, they now used the checklist to monitor their feelings and police their own behaviour.
Pentagon'a getirilen yaklaşım, Tutarlı davranışlardan geliyordu.
The approach we brought to the Pentagon was one based on rational behaviour.
Bu dediğin kötü muamele gerektirebilir.
That might require some bad behaviour.
Dört ayrı uygunsuz teşhir iki ahlak dışı hareket ve de bir kıskançlık vakası var.
It is four counts of indecent exposure, two counts of lewd, lascivious behaviour, and one count of pure jealousy.
Dinle, daha önceki davranışım için...
Listen, about my behaviour earlier...
Stan'in örnek davranışlarına istinaden tahliye meclisi, onunla görüşmeyi kabul etti.
Due to Stan's exemplary behaviour, the parole board has agreed to meet with him today.
Size karşı davranışım affedilemez, biliyorum.
Now, my behaviour towards you is inexcusable, I know that.
Herşey o zaman başladı - tuhaf davranışlar, yaşam hakkında karamsar fikirler, ölüm hakkında.
That's when it all began - the strange behaviour, the weird ideas about life, about death.
İtiraf etmeliyim ki davranışların beni çok şaşırttı.
I must say I was rather shocked by your behaviour.
" özür dilemek için yazmam gerektiğini düşündüm.
"and inconsiderate behaviour."
Davranışı çok tuhaftı ama bu durumun değişmesini gerçekten istiyor muydum?
Her behaviour was strange, but did I really want it to change?
Davranışları, ileride olacaklar hakkında şüphe uyandırıyordu.
Their behaviour rose suspicions of what would occur the next days.
- Senin kızının davranışlarından!
The geyser? - From your daughter's behaviour!
Ablamın erkek davranışlarıyla ilgili 10 kuralı vardır. Bunların dokuzu, unutmamaları gereken şeyleri unutmalarıyla ilgilidir. Örneğin yemek randevuları.
My older sister has 10 rules about boy behaviour, and nine of them involve boys forgetting things they should never forget, like dinner dates.
"Ana fikri olan çocukluktaki cinsel taciz yetişkin davranışlarına sebep oluyor. Hem de bahane." "Bu, yağmacı erkeklerin elinde acı çeken sayısız kadın için hem hakaret hem de tehlikeli."
Her central thesis of childish sexual abuse is both the cause and an excuse for deceit for adult behaviour, is both insulting and dangerous to those myriad women who have suffered at the hands of predatory men.
Komiser Wyms'in yanındaki davranışım için özür dilerim.
I want to apologise for my behaviour last week in Captain Wyms'office.
Kişisel davranışlarının pek çoğunun sorumlusu Fransa.
France is responsible for so much of your personal behaviour.
Bu davranışını haklı çıkarmaz.
It doesn't warrant that kind of behaviour.
Bu büyük adamlar çok garip olabiliyorlar, ve beklenmedik davranışları oluyor.
These great men can be very strange and sudden in their behaviour.
Ve gerçekler, çok sık olarak farklı biçimlerde gördüğümüz şekliyle,... kadınlarca paylaşılan erdem sisteminin bizimkinden farklı olduğunu gösteriyor,... ve davranışın fahişe terimi tanımının içine girmesine olanak tanıyor...
And the facts, as we so often see in various publications, show that the system of values shared by women is different from ours, and allows behaviour which could easily fall within the defintion of the term... "whore"... Well said.
... bize her zaman... kötü tavır için bağırırlar,... kahrolası bir hormon tarafından kontrol
they bawl us all the time for bad behaviour, even though we have no influence
Çocukça tavırlarından bıktım artık.
I've had enough of your childish behaviour.
Sophie'nin seni beklediğini bildiğin için rahatça ipini koparmış gibi davranabiliyordun.
It was easier to have a single dumb behaviour when you knew Sophie was waiting for you.
Bu keşif bize titanosaur'ların üreme davranışları hakkında çok şey öğretti.
It helped us to learn a lot about the reproductive behaviour of the dinosaurs
Dinozorların bu davranışları, bizlere kuşları hatırlatacak kadar evrildi.
In dinosaurs, this caring behaviour evolve enough to remind us of birds.
- Barışmak için... Ya da gelişme çağımdaki rezil davranışlarını anladığımı söylemek için gelmedim.
- I have not come seeking reconciliation, or some deeper understanding of your contemptible behaviour in my formative years.
Düğünde taşkınlık istemiyorum ona göre.
I want no rowdy behaviour at the wedding. Got that?
Böylesi bir davranışın, faal ABD Başkanı'na yakıştığını düşünmüyorum.
I don't think that's behaviour befitting the acting President of the United States.
Şüpheli hareket mi?
- Suspicious behaviour?
En iyi tavrınızı takının.
We can't keep the CIA out of it. Best behaviour, everyone.