English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ B ] / Belli olmuyor

Belli olmuyor traducir inglés

726 traducción paralela
Belli olmuyor mu?
What are you doing? Isn't it obvious?
Metinden belli olmuyor.
Well, you'd never know it from the manuscript.
Ne yapacağı hiç belli olmuyor.
Never can tell what he's going to do.
Ne yapacakları belli olmuyor.
They're so fickle.
Ne zaman geleceği belli olmuyor.
I can't tell.
- Evde olduğu zamanlar belli olmuyor.
- You can't ever tell about her.
- Belli olmuyor. 1 saat... 10 dakika.
- Any time. An hour, 10 minutes.
- Evet. C.K. Dexter Haven, derin kişiliğin hiç belli olmuyor.
C.K. Dexter Haven, you have unsuspected depth.
Bir daha buna katlanamam dedim. Ama bilirsiniz işte belli olmuyor.
I said I'd never face it again, but you know how it is.
Belli olmuyor mu?
Doesn't it show?
Hiç belli olmuyor.
Well, it don't show a bit.
Ne olacağı hiç belli olmuyor, değil mi?
You never can tell, can you?
- Artık belli olmuyor değil mi?
- It's quite remarkable.
Salak, belli olmuyor mu?
Idiot, isn't it obvious?
Bu adamların da ne yapacakları hiç belli olmuyor.
Ah, that's... That's a bit much.
- Belli olmuyor mu?
- That's obvious, isn't it?
Dün gece uyumadığım da belli olmuyor hiç.
Andyou can't tell I didn't sleep last night.
Gecesi gündüzü belli olmuyor.
Either during the day or at night.
Hiç belli olmuyor.
You never can tell.
Telefonda belli olmuyor.
You can never really tell on the phone.
- Molozun içinden belli olmuyor.
In the dirt, it's hard to tell
- Belli olmuyor.
- It depends.
Belli olmuyor çünkü sorun kafasinin içinde.
It doesn't show because it's locked inside his head.
Ne olacağı hiç belli olmuyor.
A very unpredictable cove.
Hiç belli olmuyor.
Don't seem like it.
- Belli olmuyor duruma bağlı.
- That all depends.
Kültürlü biri gibi gözüküyor ama dışarıdan belli olmuyor.
She seems educated but one can never tell
Teksas'ta 100.000 hektar arazinin varisi olduğu belli olmuyor.
You'd never know he was sole heir to 100,000 acres of Texas.
Senin ne yapacağın hiç belli olmuyor Edmond.
Well, you always were unpredictable, Edmond.
Çok belli olmuyor.
Yes, vaguely.
Aktrislerin yaşı belli olmuyor ki.
No. One sees actresses her / its / their old not at.
- Hiç belli olmuyor, değil mi?
- Well, you never know, do you? - Know what?
Genç çocukların ne yapacağı hiç belli olmuyor bu günlerde.
Young men nowadays are unpredictable.
Belli olmuyor, ama baktı ve bir iki darbe daha alırsam kör olabileceğimi söyledi.
You can't see it, but he looked in and said one or two more and I might go blind.
Onun da sağı solu belli olmuyor.
I have no idea with him, sigh.
.. ama zamanı belli olmuyor.
But you never know that's what's so nerve-racking
Belli olmuyor mu?
Can't you tell?
Evet, benzerlik pek belli olmuyor.
Yes, the resemblance is quite uncanny.
Artık konuştuğunuz kişinin kim olduğu belli olmuyor.
Can you imagine. You just don't know who you're talking to these days.
Henüz belli olmuyor.
It's not showing yet.
Ne yapacakları belli olmuyor.
One never knows how to get them.
Belli olmuyor.
It's invisible.
Öte yandan böyle şeyler hiç belli olmuyor.
On the other hand, you never know.
- Ne yapacağı hiç belli olmuyor.
- You can never tell what she'll do.
Endişelenme, belli olmuyor.
Don't worry, it doesn't show.
Pencere o kadar kirli ki gece mi, gündüz mü, belli olmuyor.
Window's so filthy, can't tell whether it's day or night out there.
Ne yapacağınız hiç belli olmuyor.
You are most unpredictable.
Belli olmuyor.
Depends.
- Belli olmuyor mu?
- Can't you tell?
- Belli bile olmuyor.
- It isn't noticeable.
Belki şu an belli olmuyor ama normalde farklı! Sizi temin ederim! Ve her yaştan insan!
There aren't many people here now, but there usually are, of all ages.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]