English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ B ] / Beni bırakmayın

Beni bırakmayın traducir inglés

522 traducción paralela
Beni bırakmayın.
Don't leave me.
Bayan Flaemm, lütfen beni bırakmayın.
Miss Flaemm, please don't leave me.
Beni bırakmayın burada!
Don't leave me here!
Lütfen beni bırakmayın!
Please don't leave me!
Beni bırakmayın, beni arkada bırakmayın.
Don't leave me. Don't leave me behind.
Beni bırakmayın.
Don't walk out on me.
Beni bırakmayın!
Don't leave me!
- Beni bırakmayın.
- Let me stay with you.
Lütfen sayın yüzbaşı, beni bırakmayın!
Please Mr. captain, don't leave me!
Beni bırakmayın!
Don't leave me.
- Beni bırakmayın!
- Don't leave me.
Lütfen beni bırakmayın, size ihtiyacım var...
Please don't leave me, I need you...
Hayır, beni bırakmayın, arkanızı döner dönmez beni öldürecek.
No, don't leave me. He'll kill me as soon as your backs are turned.
- Beni yalnız bırakmayın memur bey!
- Don't leave me alone, Officer!
Beni burada bırakmayın!
Don't leave me in here!
Beni merak içinde bırakmayın.
Don't leave me on tenterhooks.
Beni yalnız bırakmayın Bayan Olav.
Do not leave me, Mrs. Olav.
Hayır beni burada bırakmayın!
No, don't leave me!
Beni burada bırakmayın.
You don't leave me here.
Beni burada bırakmayın.
You won't leave me here.
- Beni sakın bırakmayın! - Hayır, bırakmayacağız.
You ain't gonna leave me!
Beni alıp götürdüğünde bırakmayın görmesin acımı
Let him not see my pain when he takes me away
Beni burada bırakmayın.
Don't leave me here.
Beni bunlardan mahrum bırakmayın.
Do not deny them to me.
- Gitmeyin.Beni yalnız bırakmayın.
- Don't go. Don't leave me.
Lütfen beni açıkça söylemek zorunda bırakmayın.
Please do not force me to bring it into the open.
Lütfen beni bu melun yerde yalnız bırakmayın.
Gentlemen, please don't leave me alone in this infernal place.
Beni burada bırakmayın!
Don't leave me here alone!
Beni burada bırakmayın.
Don't make me stay here.
Beni yanlız bırakmayın.
Don't leave me alone.
Beni İngilizlerin ellerine bırakmayın.
Do not leave me in the hands of the English.
Maria Gavrilovna, beni son tesellimden mahrum bırakmayın.
Dear Maria Gavrilovna, don't try to deprive me of my last consolation.
Tanrı adına ve Musa adına ve tüm azizler adına... Beni, sizi dışarı atmak zorunda bırakmayın.
In the name of the Almighty... and your Moses and all the saints... don't force me to throw you out.
Efendim, beni burada yalnız bırakmayın.
Don't leave me alone here, sir.
Lyon, bırakmayın beni burada!
Lyon, don't leave me here!
Lütfen, lütfen. Beni burada bırakmayın.
Please, please, don't leave me in here.
- Beni arkada bırakmayın.
- Don't leave me behind!
- Beni onunla yalnız bırakmayın!
- Don't leave me alone with him!
Beni güç kullanmak zorunda bırakmayın.
I am prepared to use force if necessary!
Beni yalnız bırakmayın.
Don't leave me all alone.
Beni bu manyakla yalnız bırakmayın.
Don't leave me with this maniac!
Beni burada bırakmayın!
Don't leave me here!
Don Gaetano, birbaşıma bırakmayın beni!
Don Gaetano, don't leave me alone!
Eğer beni saf dışı bırakmayı aklından geçiriyorsan, buradan yürüyerek çıkamazsın, anladın mı beni?
But if you think you can take the piss out of me, then you won't get out of here alive, do you understand?
Lütfen beni yalnız bırakmayın.
Please don't leave me alone.
Beni burada bırakmayın.
Don't leave me in here.
Lütfen beni burada bırakmayın.
Please, don't leave me in here.
Hayır! Beni burada bırakmayın.
Don't leave me here.
Ayaklarım, beni yarı yolda bırakmayın sakın.
Feet don't fail me now, man.
Hadi, siz metal ayaktarakları, beni şimdi yüzüstü bırakmayın.
Come on, you metal metatarsals, don't fail me now.
Beni yalnız bırakmayın!
Don't leave me!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]