Berabere traducir inglés
726 traducción paralela
10 raunt sonra maç berabere sayılır.
At the end of the 10th round, it's a draw.
- Berabere kalmazsak.
- Unless it's a tie.
Berabere...
Unless it's a -
Ama aynı sayıda aut yaparlarsa her zaman berabere kalmazlar mı?
But wouldn't it always come out even if they made the same number of outs?
- Yani berabere mi?
- The score is tied?
Sonunda skor berabere ise, biri kazanana kadar oynarlar.
At the end of nine innings, if the score is tied, they play until somebody wins.
Burada berabere olan tek şey maç değil anlaşılan.
Looks like the ball game isn't the only thing that's tied up around here.
- Kalırsan berabere kalırız.
Stay up. You'll get a draw.
Berabere.
It was a draw.
Keşke berabere kalabilseydik.
I wish it could've been a tie.
Hedefi yan kasabaya koyabiliriz ama yine de berabere kalırlar.
Looks like we could move this target clear to the next county! and they'd still be shootin'even!
Berabere.
Deuce.
Bu maç hala berabere ve bu son delik.
This match is all square and this is the final hole.
Ruby, kazansın, kaybetsin veya berabere kalsın Hucko ne zaman sana istediğin olayı vermedi?
Ruby, win, lose or draw when did Hucko ever not give you action?
Şu anda, Bayan Pemberton ve Bayan Moran kişi başı 22 galibiyet ile berabere kaldılar.
As of today, Mrs. Pemberton and Miss Moran are tied with 22 matches apiece.
Berabere kaldık.
A tie
- Bence berabere kaldınız.
- Well, up to now, I think it's a tie.
Berabere diyelim mi?
Will we call it a draw?
Şimdi maç berabere.
Now the score is even.
Berabere sona erdi, sigorta şirketleri dışında kazananını olmadan.
It ended in a draw, with no one the winner except the insurance companies.
Berabere kaldık.
Then draw.
Durum berabere, çocuklar.
This is a push, boys. No winner.
Halbuki maçı berabere bitireceklerdi!
It was a draw up to now.
Böylece berabere biter.
Xo-xo... From hopeless position a draw.
Evet. Berabere.
Yes, draw.
Konu açılırsa berabere bitti diyeceksin.
- Just say it was a draw.
Yani berabere.
I mean, it's a draw.
Böylece Jules'la berabere, sıfırdan başlayarak evlenebildim.
So I was able to marry Jules with all accounts squared.
Berabere ikisini de öldürebiliriz.
Together we could kill them both.
Berabere diyelim.
Tell you what, we'll call that game a draw.
- Evet, ve berabere.
- Yes, and all square.
Neredeyse berabere kalıyorduk.
Almost a draw, Sergeant.
Durum berabere görünüyor.
Looks like we got ourselves a tie.
Galiba, er yada geç..... oyunumuz muhtemelen berabere bitecek..... gözlerim bağlı oynadığımdan beri.
Well, sooner or later that game probably would have ended up a draw since I was playing blindfolded.
Sayı yaparsam, maç berabere olur ve ben kahraman olurum.
If I could steal home, the game would be all tied up, and I'd be the hero.
Berabere!
A draw!
Berabere bitti!
A draw!
Hakem, bu maça berabere mi diyorsunuz?
Judge, you call this match a draw?
Berabere sayalım mı?
Stop. " Shall we call it a draw?
Ancak berabere kalmam mümkün.
The best I should have been able to obtain was a draw.
Bilgisayar bir hata yapamaz. Hata yapmayacağımı var sayarsak ben en fazla berabere kalabilirdim ama ben makineyi beş defa yendim.
The computer cannot make an error, and assuming that I do not either, the best that could normally be hoped for would be stalemate after stalemate.
Berabere.
Draw.
- Berabere.
- Draw!
Berabere!
Deuce!
Berabere kaldık diyelim.
I'll tell you what, we'll call it a draw.
Berabere!
Tie!
Bunda berabere kaldık.
Well, at least we're alike that way.
Maç berabere bittiğine göre maçı düzenleyen adamın durumu bir daha gözden geçirmesi gerekir.
And I reckon yours is just about the prettiest in the whole of Arizona.
- Berabere.
[Mc Iver] D-r-raw.
Berabere.
[Czentovic] Draw.
Kupalar berabere.
Deuce of hearts!