English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ B ] / Beyaz

Beyaz traducir inglés

36,143 traducción paralela
Yalan söylemeyeyim, buraya ilk geldiğimde beni Beyaz Saray'dan atmak için elinden geleni yaparsın sanmıştım.
You know, I have to admit, when I first got here, I thought that you were gonna do everything you could to get me out of the White House, not be the reason I'm still here.
Beyaz Saray'dan.
The White House.
Emily, Beyaz Saray'da bir vatan haini olduğunu düşünüyorum. Kim olduğunu bulmama yardım etmelisin.
Emily, I think there's a traitor in the White House, and I need you to help me find out who it is.
Beyaz Saray'ın cevabı nedir?
What is the White House's response and...
Sözünü kesiyorum ama Beyaz Saray'ın soruşturmaya dair konuşması hoş olmaz.
Lisa, let me interrupt you right there, as it would be inappropriate for the White House to comment on an ongoing investigation.
- Beyaz Saray ne zamandır bunu biliyordu?
How long has the White House known?
Beyaz Saray'dan yapılan tüm aramalar kayıt mı ediliyor?
Now, all phone calls from the White House - are catalogued, correct?
Beyaz Saray'dan Savunma Bakanı'nı kimin aradığını bulmaya çalışıyorum.
I'm trying to find who, from the White House, contacted the Secretary of Defense on June 23, 2015, between 8 : 00 and 8 : 33 a.m.
Beyaz Saray Özel Kalemi Charles Langdon.
White House Chief of Staff Charles Langdon.
Bayan Jordan'a bizi dürüst tutmak için Beyaz Saray'da kalacağını söylemiştim.
I asked Ms. Jordan to stay on as a White House correspondent to keep us honest.
Aradığımız kişi 30-40 yaşları arasında beyaz bir erkek ve hayat kadınlarını hedef alıyor.
We are looking for a white male, 30 to 40 years old, who's been targeting female sex workers.
Bütün arazi dolaşan siyah beyaz penguenlerle dolu.
The whole landscape is full of little black and white penguins waddling around.
Küçük bir ev, ufacık bir bahçesi ve beyaz çitleri.
A small house, tiny yard, white picket fence.
Sen de o beyaz yakanın arkasında gizleniyorsun.
You hide too, behind that little white collar.
Sana göre ya siyah, var ya beyaz.
Everything is black and white to you.
Salyalarını sil, beyaz çocuk kendine hâkim olamıyorsun
Stop drooling, white boy, you're losing your cool
Beyaz ve güçlü bir şimşek çaktı
Fierce and white the lightning came
O beyaz köpüklü okyanusu geçeceğim
'Cross that ocean white with foam
Beyaz bir bluz giydiğinizde vişne fışkırtanlardan yemek istemezsiniz.
You wouldn't want to bite into one of those cherry squirty ones when you're wearing a white blouse.
Beyaz tahta alayım lütfen.
I'd like a whiteboard please.
Her yerinde küçük çiçek desenleri olan uzun beyaz bir elbise giymiştin.
That day you wore a long white dress... patterned with little flowers all over it.
Ama iyi bir burjuva kızı gibisin, şiddete başvurmuyorsun. Belki de şanslıysan beyaz yakalı olarak sekiz yıl kalırsın.
But hey, nice middle-class girl, nonviolent, you're looking at, I don't know, if you're lucky, eight years in a white-collar joint.
İkimizi beyaz gömlekler içinde görebiliyorum.
I see us both in white shirts.
Beyaz bir yalan, herkes söyler.
It's a little white lie, everyone does it.
Ona verdiğimiz görüntü yüzde 45 beyaz parazitti ama yine de tanımlamayı başardı.
The image we gave it was 45 % white noise, and it still managed to reconstruct it.
Dinleyin, köpeğim yavruladı ve düşündüm de her yanınız dışkı olduğuna göre ve sizi çok az tanıdığım için size bu narin, kar-beyazı yavru köpeği veriyorum.
Hey, listen, my dog just had puppies, and I thought, since you're covered with feces and I barely know you, I'd give you a delicate, snow-white, newborn puppy.
Beyaz.
Caucasian.
Beyaz bir Toyota'ydı.
It was... a white Toyota.
Motorlu taşıtlar dairesinden isimlerini kontrol edeceğim bakalım beyaz Toyota sahibi var mı.
I'll run their names through DMV, see if anyone owns a white Camry.
Beyaz Toyota Camry'niz var, değil mi?
You own a white Toyota Camry, right?
Elimizde beyaz bir Camry'nin Damien Novak'ın vurulduğu oto parktan hızla uzaklaştığını gösteren bir video var.
We have video of a white Camry tearing out of the parking lot where Damien Novak was shot.
Bir çok insanın beyaz Camry'si var.
A lot of people own white Camrys.
Uzun boylu, beyaz, lavanta kokan bir uzaylı. - Saçları da çok güzel.
A tall, white Lavender-smelling alien With great hair.
Mineral gölünün beyaz kabuğu güneş ışığını yansıtır ve morötesi ışınların etkisini artırır.
The white crust of the soda lake reflects the sun's glare and increases the impact of its ultraviolet rays.
Dişilere su sağlayamazsa onu terk edecekler ve havuzu halihazırda kontrol eden beyaz aygıra gidecekler.
If he can't provide them with water, they will leave him for the white stallion who already dominates this pool.
Beyaz aygırın hükmü sona erdi.
The white stallion's rule is over.
Bu anların siyah beyaz görüntülerini yayınlamalıyız...
We should get a black-and-white television picture of those...
Şu da Gene Kranz, uçuş direktörü, üstünde düz beyaz berbat bir yelek olan.
And that's Gene Kranz, flight director with the flat top and the ugly-ass white vest.
Ufak beyaz takkeli, minik bir domuzun kanı tüm dünyanın önüne aktığı zaman dünya değişecek.
The world is about to change, starting with a pig in a little white hat, bleeding out for all the world to see.
Beyaz Saray'ı yok etmektense orada yaşamayı yeğlerim.
I'd much rather live in the White House than destroy it.
Buradayım, bu beyaz şeyleri kaşıklıyorum.
Hey, I'm here, I'm spooning out this white stuff.
Dünyada olmaktan öğrendiğim bir şey varsa o da ; Sarmaşık Birliği eğitimi almış, yakışıklı beyaz bir erkeğin şansı daima yaver gider.
Well, if there's one thing I've learned from being on Earth, it's that a good-looking white guy with an Ivy League education will always land on his feet.
Beyaz mı?
White?
Bu annem için. Beyaz altına bayılıyor.
It's for my mother.She likes white gold.
Beyaz kattaki şu hanımefendi, Bu masayı kullanmak için herhangi bir sebebi var mı?
That lady in the white coat, does she have any reason to use this desk?
Gidip beyaz eşya kolisi bul.
Go and look for refrigerator boxes.
Beyaz alarm verilmesi lazım.
A white alert should be issued.
Hacker dünyasında beyaz şapkalılar iyiler.
In the hacker world, white hats are the good guys.
Güvenlik kameraları... GERÇEK GÖRÜNTÜ... suç mahallinde ve hidrolik şahmerdanın satın alındığı mağazada bu beyaz Mercedes'i yakalar.
Security cameras captured... this white Mercedes at the scene of the crime, and again... at the store where the hydraulic ram was purchased.
Beyaz adamin dunyayi kurtardigi filmler.
Movies where the white man saves the world.
- Beyaz alarm verin.
Issue a white alert.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]