English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ B ] / Beş gün

Beş gün traducir inglés

1,721 traducción paralela
Olaydan beş gün sonra, Clementine Sauveur ve Lucas Medev'in cesetleri polis tarafından bulundu.
Five days after the events, the bodies of Clementine Sauveur and Lucas Medev were found by the police.
Beş gün oluyor.
It's been 5 days.
- bir hafta, beş gün, üç hafta senin için yeterli olmadı....
- One week, five days. Three weeks weren't enough for you.
Beş gün.
Five days.
General, filo takviyesi olmadan ada beş gün bile dayanamaz.
General, the Island won't last five days without fleet support.
Bay Gaeta, telsizi açın. Bu insanlara önümüzdeki beş gün boyunca nasıl bir eğlenceyi kaçıracaklarını duyma şansı verelim.
Let's give these people a chance to hear what kind of fun they'll be missing for the next five days.
Kızın beş gün önce olduğunu söyledi Bu da iki gün yapar...
Said she's been dead for five days. So that makes it, uh -
Görünüşe göre, FBI'da tarzı bizim cinayete uyan cinayetleri araştırmak için özel bir ekip kurulmuş. Hepsi ensesine aldığı bir neşter darbesiyle ölmüş. - Cinayetler son beş gün içinde işlenmiş.
To the view the FBI was investigating four previous homicides,... all similar ones... scalpel in the base of the nape, all in the last 5 days.
Yani, önümüzdeki beş gün temize çıkarsam, Pan Lisesi'yle olan maça yetişebilirim.
I mean if I'm cleared in the next five days, I'm back on the team in time for the Penn High game.
Araya girmek istemem ama Barbie, endokrinoloji bursun sadece beş gün sürdü.
Hate to burst your bubble, Barbie, but your endocrinology fellowship lasted all of five days.
İlişkilerinin normal süresinin yaklaşık beş katı olduğu düşünüldüğünde beş gün sana sonsuz gibi gelebilir ama bana güven, bu seni uzman yapmaz.
Granted, to you, five days may seem like an eternity, seeing as it's roughly five times as long as any of your pasty relationships have lasted, but trust me, that hardly makes you an expert.
Beş gün, altı gece, sen, okyanus ve sevdiğin kişi.
Five days, six nights, you, the ocean, and the one you love. "
Beş gün sonra diğer bir ceset daha bulundu.
Five days later, another body was discovered.
Beş gün sonra canı Merlot çekti ve Peter bir deste oyun kartıyla geldi.
Five days later, after she developed a thirst for Merlot, Peter arrived with a deck of cards.
Aslında, Kirk beş gün önce fotograf çekimi için çöle gitti, ve geri dönmedi.
The thing is, is that Kirk went out into the desert five days ago on a photo shoot, and he hasn't come back.
Yıllık iznim artık beş gün daha fazla.
Five extra vacation days a year.
Ne biliyor musun, en son... beş gün önce boşalmışın?
So what, it's been about... five days since you last jerked off?
Beş gün daha. Dünyanın sonundan beş gün önce.
I'm certain your husband is waiting anxiously to greet you in heaven.
Daha üç beş gün önce katledilen insanların cesetlerinin birkaç adım ötesinde kutlama ateşleri yakıldı.
Celebration fires were lit just paces away from the corpses of those who were massacred only a few days before.
Perşembe ile haftada beş gün olur, Adrian.
Well, now, Thursdays is five days a week, Adrian.
Tamam, haftada beş gün Akılda kalması daha kolay oalabilir.
Okay, that way, five days a week, that would be easier to remember.
- Sadece beş gün kaldı.
It's only five more days.
Beş gün mü?
Five days?
B-Beş gün önce.
Five days ago.
Yirmi beş gün sonra.
In exactly 25 days.
Bu sürüyü St. Louis'ten, Mississippi'ye indirmem en az on beş gün sürer.
Gonna take a fortnight at least to get this herd down to St. Louis on Mississippi.
Beş gün içinde bir grup adamın, gelip sizi yok etmeye çalışacağından haberiniz yok galiba.
Are we not clear that in five days a group of men are gonna be coming down here to try and destroy you?
Ceset kaçırıldıktan beş gün sonra bir orman korucusu tarafından bulunabildi.
Her body was discovered by a forest ranger five days after the abduction.
Beş gün gibi gelmedi, değil mi?
It didn't feel like five days, did it?
- Ben beş gün veriyorum.
- No, I give him five days.
Beş gün önce içkili bir gecenin ardından bardan dönerken arabasının kontrolünü kaybetmiş.
Five days ago, after a night of drinking, nicole lost control of her car heading home from a soho bar.
Nicole'le kızım Heather beş gün önce aynı arabada kaza geçirdi.
Nicole and my daughter heather were in the same car accident five days ago.
Beş gün oldu.
It's been five days.
Dünya'yı beş gün içinde bulmakla, 5.000 yıl sonra bulmanın hiçbir önemi olmadığına dikkatinizi çekeyim.
Let me point out that it doesn't matter if we find Earth in five days, or if we find Earth in 5,000 years.
Piyango kazanmak gibi bir şey, sadece beş gün önce kazanmış.
It's basically like winning the lottery, and he just did it five days ago.
Turnuvaya beş gün kaldı ve sen de kaptansın.
The Classic is five days away and you're a captain.
Niko Grecic'in beş gün içinde ifade vermesi planlandı.
Niko Grecic is scheduled to give evidence in five days.
Beş gün önce, Dempsey Macaristan'a geçti ve onu yakalamak için gönderilmiş iki MI6 saha ajanını öldürdü.
Five days ago, Dempsey crossed into Hungary and murdered two MI6 field operatives who'd been sent to intercept him.
İdam tarihi beş gün sonrası.
His execution date is set... for five days from today.
Her gün İngilizce öğrenmek için Rahibe Okulu'na kadar beş kilometre yürür.
He walks five kilometers to the Sister School every morning to study English.
Beş ay, üç hafta ve 16 gün benimle konuşmadı.
She didn't speak to me for 5 months, 3 weeks, and 16 days. No, wait a minute.
Rüyanda görürsün, günışığım. Çünkü çoktan beş binliği doğrulttuk.
In your dreams, sunshine, cause I've done five grand easy.
Bu ayakkabılara gelince, motorlu taşıtlar dairesinde beş saat beklediğimiz gün ayağında bunlar vardı.
And these shoes?
Yani geriye beş tutuklu kalıyor. Nakil için hepsine birer gün ayırdım.
So that leaves five infectees and I have allotted a day for each.
Demek istediğim, daha iki gün önce Kabil Ekspresi ile seyahat eden beş kişiydik
I mean, for 2 days we were just 5 guys traveling together in Kabul Express.
Gün batımına kadar. Beş saat var.
Sundown, about 5 hours.
Bir gün bir adamın kopmuş bacağını beş saat tutmak zorunda kalmıştım.
ONE DAY, I HAD TO HOLD A MAN'S SEVERED LEG FOR FIVE HOURS.
Ama gün uzun, mastürbasyon zevkli her gün dört, beş kere duş almak istemiyorsak başka seçenekler lazım.
But the day is long, masturbation's fun, so unless we wanna take 4 or 5 showers everyday, we're gonna need some other options here.
Bir kişiyi beş altı gün izlersen eğer, açıklayamadığın önseziler oluşmaya başlar.
Track someone five, six days, you start getting hunches that you can't exactly explain.
Her gün beş dakikanı normalde yapmadığın bir şeyi yaparak geçir.
Just take five minutes a day to do something you wouldn't normally do.
Başka bir deyişle,... Kira beş gün içinde FBI'ın onu aradığını anladı.
12 / 19 TEST 12 / 14 FBI ENTER JAPAN

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]