Beş sent traducir inglés
383 traducción paralela
Selam Spud. O beş sent hala sende mi?
Hi, Spud, you still got that nickel?
Tuttuğum sayıyı bilirsen, sana on sent vereceğim. Bilemezsen beş sentini alırım. Anlaştık mı?
If you guess the number, I'll give you the dime, and if you don't, you gotta give me your nickel, okay?
- Beş sent verir misin?
- Spare me a nickel, will you?
Biraz balık artığı temizle, sana beş sent vereceğim, olur mu?
You clean up gurry little bit, I give you a nickel, huh?
Bizim çeteye katılmak istiyorsan yirmi beş sent getirmen lazım.
If you wanna belong to this gang, you gotta have a quarter, see? A quarter?
- Iskalayacağına beş sent.
- A nickel you don't conk him.
Adam başı beş sent bayıl.
A nickel apiece you owe.
- Beş sent koyuyorum.
- I got a nickel. It's a bet.
Beş sent versem olmaz mı?
Wouldn't do it for a nickel, would you?
Maaş, kutusuna beş sent.
Wages, 5 cents a box.
Kutusu beş sent çok para değil, ama karın doyuruyor.
Well, 5 cents a box ain't much, but a fella can eat.
- Beş sent mi ödüyorlar?
- Five cents? They paying you 5 cents?
Beş sent ödeyeceğiz dediler, ama çok kalabalıktık.
They tell us it's gonna be 5 cents, but there's a whole lot of us.
Şimdi size beş sent ödüyorlar.
Now they're paying you 5 cents.
Bu grevi bastırınca, sence beş sent öderler mi?
But if they bust this strike, you think they'll pay 5?
- 1.60 dolar ve beş sent.
$ 1,60. Oh, and a nickel.
Büyükannenle Sissy'e haber götürmesi için, Neeley'e beş sent ver.
Give Neeley a nickel to go after Grandma and Sissy.
Ona bir dolar yetmiş beş sent borcum var.
I owe him a buck, seventy-five.
- 776'ya beş sent.
Nickel on 776. 776?
- 776? Beş sent.
That's a nickel.
Beş sent, lütfen.
Five cents, please. Uh, please.
Adı, güzelliği, hikayesi... altı gün için günde beş sent değerindeydi.
Her name, her face, her history... were worth five cents a day for six days.
Beş dakika daha görüşmek için lütfen beş sent daha atın.
Please deposit five cents for the next five minutes.
Yetmiş beş sent!
That... That is your value, what you want?
Kutusu beş sent!
Fresh popcorn! Only 5 cents a bag!
- Beş sent senaryo, on sent bütçe ve iki sent oyuncular ve bitirmiş oluruz.
A five-cent story, a ten-cent budget and a two-cent leading man and we put it over.
Bana bir zilyon dolar ve beş sent söz verdin.
Well, you promised me a zillion dollars. And a nickel.
- Sana bir zilyon dolar vereceğiz. - Ve beş sent.
- We'll give you a zillion dollars.
Evi kolaçan edip, içinde kaç tane beş sent olduğunu söyleyebilirsin.
You can whistle Mandy doing Off To Buffalo and count the house at the same time and tell me within 5 cents how much is out there.
Keşke annemin eve gelmesini beklerken uyuyakaldığım her akşam için beş sent alsaydım.
I wish I had a nickel for every time I fell asleep waiting for her to come home.
- Haydi Yargıç, bir top beş sent.
Aw, go on, Judge. It's only a nickel a ball.
- Ne kadar? Sadece on beş sent.
It's only 15 cents.
- Hey, beş sent!
- Hey, that's a nickel!
Altı tane beş, iki tane bir sent.
Six nickels and two slugs.
- Beş dolar on sent dükkânından - Onu söyle.
♪ At the five-and-ten-cent store ♪ Sing it.
O beş sent bile etmez.
She isn't worth a nickel.
Beş dakika için 15 sent atın lütfen.
Deposit 15 cents for five minutes, please.
Beni bir kenara itip, bu beş para etmez yere gönderdiler.
They've pushed me aside, sent me up to this tenpenny post.
- Beş sent.
- A nickel.
Fakirdiler, ancak doğumumla babamı göklerdeki koroya göndermeme dek mutlu ve uyumlu beş yıl geçirmişlerdi.
They were poor, but they had five happy and harmonious years before my arrival sent Papa off to join the heavenly choir.
Poşeti beş sent.
Five cents a bag!
Bu büyük an için bekledim ona bir öneride ve teklifte bulunmak için kendisine haftalık beş veya altı sent getiri sağlayacak bir teklif!
I have waited for this great moment, to advise him that I have my eye on a situation for him which will bring him, if obtained, full 5 and 6 pence weekly!
Beş yıl önce bir adamı cinayetten hapse attım.
I sent a man up five years ago for murder. He was supposed to hang.
Dört, Beş, Altı dolar 75 sent.
Four, five, six dollars and 75 cents.
Beş adet kopyasını Bay Parker'e gönderin.
Have five copies sent up to Mr. Parker.
50, 75 sent, 5 dolar, bir beş daha 10.
$ 0.50, $ 0.75, $ 5, and $ 5 are $ 10.
Ben, beş yıl boyunca bir şapkaya atılan nikel ve on sent için bu şeyi çaldım.
For five years I've played that thing for nickels and dimes thrown into a hat.
Beş gün kadar önce Londra hayvanat bahçesinden gönderilen örümceği kaybettiniz.
You lost a spider sent to you from the London Zoo about five days ago.
Beş sent!
A nickel.
On beş sent mi?
Fifteen cents?
O büyük sefalet yıllarında annem mahkemeye dilekçe gönderince anında beş altın göndermişlerdi.
In our years of greatest need, when my mother sent off a petition to court, back came five gold ounces, sure as death.