Biber traducir inglés
2,223 traducción paralela
Kim kırmızı biber alıp da anında yemez?
Um, who's buying canned chili and not eating it immediately?
Derisi yüzüldü kavruldu, ançüez yağına batırıldı ekmek kırıntısıyla kaplandı on saniyeliğine ızgarada tutuldu limon suyu yedirilmiş zeytinyağı, hardal ve acı biber ile servis edildi.
Skinned, browned, spread with anchovy butter, rolled in fine bread crumbs, under the grill another ten seconds, and served with olive oil beaten with lemon, mustard and hot pepper.
Birazcık da kırmızı biber.
Just a little paprika.
Bana bir acı biber daha ver.
Give me another chilly.
Geri çekilin yoksa biber spreyi kullanacağım.
{ You got about two seconds to stand down, or } I'm gonna pepper spray you.
Biber spreyi mi sıkacaksın?
You're gonna pepper spray?
Tek bir biber gazım var.
Okay, now, I only have the one pepper spray.
Çoçukların yaz tatiline denk gelmesi tuz biber oldu, sağolsun.
- right before my kid starts summer break. - Thank you very much.
- Sen beni hiç dolmalık biber yerken gördün mü?
When have you ever seen me eat a bell pepper? ! Hello?
Ne eksik, Lou? - Biber jölesi.
- Pepper jelly.
Atmosfere dalışa geçtiğinde 5000-6000'C derece oldu, burada gökyüzünü aydınlattı ve sonra tam anlamıyla, bir dizi patlama yaşadı ve bu alana bu taş büyüklüğünde biber gibi serpildi.
It would have been 5 or 6,000 degrees Celsius as it plummeted through the atmosphere, lit up the sky over here and then, quite literally, exploded in a series of explosions and peppered these fields with lumps of rock this big.
Biber gazı mı?
Pepper spray?
Bu yüzden onlara biber gazı sıktın ve onları uçurumdan aşağıya ittin.
So you sprayed them with pepper spray, and you pushed them off the cliff.
Spor şortuma biber spreyi koyduğu zaman kendi başlatmıştı bunu.
It was a prank. He started it when he put pepper spray in my gym shorts.
Diline acı biber sürmek lazım.
You got a filthy mouth, you know that?
İçine ne kadar Tabasco ( acı biber sosu ) koydun ki?
How much Tabasco did you put in there?
Bu da üzerine tuz biber ekiyor, millet.
Put some sprinklies on my ice cream, folks.
Ağzımda biber değil buz küpü var sanki.
This chili is like an ice cube in my mouth.
Eğer ki Lagshare 23 buradaysa, Los Angeles'ta dolma biber yemeye gelmemiştir.
If Lashgare 23 is here in Los Angeles, it's not to sample the Dolmeh Felfel.
Ve Bulgarla bu maç üstüne tuz biber ekiyordu.
And this match with the Bulgarians... It was adding insult to injury.
Göz yaşartıcı bomba, biber gazı, sis bombası kullanmak yok.
No flashbangs, no CS gas.
Babamı hayal kırıklığına uğrattım ve bunlara tuz, biber olarak da babamın ve Lily'nin yıl dönümlerini neredeyse tümüyle mahvettim.
I've disappointed my dad, and as the icing on the cake, I pretty much ruined his and Lily's anniversary.
Biber konusunda da cimrilik yapma!
And don't skimp on the chili peppers!
Kendini başına oturur patates kızartması, acı biber çizburger, her tür abur cubur yer.
She'd sit by herself, eating fries, chili, Cheeseburgers, all kinds of junk,'bout maybe once a week, nighttime.
Patates kızartması, acı biber, çizburger.
... Eating fries, chili, cheeseburgers.
Bunu yapabilmek için kaç kutu acı biber yediğiminden haberin var mı?
You know how many cans of chili I had to eat to make that?
Bu kadar acı biber yediğiniz için olsa gerek.
That's probably'cause of all the chili you eat.
Sarımsak, beyaz şarap, biber ve biraz da belesan yağıyla.
With garlic, white wine, pepper and a little balsamic.
- Salatana fazla biber mi döktün?
Is there too much pepper on your salad?
- Salatada biber kullanmıyorum.
I don't put pepper on salads.
Biraz kırmızı biber, kara biber, biraz zencefil...
Some chilli, pepper, a bit of turmeric...
Biraz biber koymayı da unutmayın.
Three-fourths salt and... don't forget to put in some chili.
- Biber gazı mı?
Mace?
Biber gazı saldırganı sadece geçici bir süre durduracaktır.
Mace will only temporarily stop your attacker.
Kurbanın midesinde baharatlı yiyeceklerden yüzünden yüksek miktarda biber vardı.
The victim also had high levels of capsicum in their stomach from eating spicy foods.
Evet, ama fırınlanmış tuz ve biber aromalısını sadece pastaneden alabiliyorsun. Nikotama'da "Himitsu" diye bir marketten aldım bunu.
Yeah, but they only sell the salted cow's tongue flavour at a candy store called'Secret'in Nikotama.
Çantayı da mal gibi orada unutman tuz biber ekti üstüne.
And when you stupidly left your briefcase there.
Sana biber ve fazladan peynir getirdim.
I give you pepperoni and extra cheese.
Tuz. Tuzluk. Tuzluk biber.
... of dearly beloved Terence and Bernadette.
- Evsizim. - Knightsbridge'de. Tamam, artık gerçek adının Tuzluk Biber olduğuna inanmamaya başlıyorum.
Or book a jigsawing holiday to Dublin, not even take out the optional travel insurance!
Ona biber gazı ile nasıl kör edebileceğini değilde, vahşi çağrıları nasıl anlayabileceğini öğreteceğimizi sanıyordum.
We're supposed to be teaching her how to hear the call of the wild, not how to blind it with pepper spray.
Bu sefer kız adama biber gazı sıkmış ve ailesine söylemiş.
That time she pepper-sprayed him and told her parents.
Bir olaya girersen, kutsal üçlüyü sakın unutma şok tabancası, biber spreyi ve el feneri.
If you run into any trouble, don't forget your holy trinity... Taser, your pepper spray, your flashlight.
Sanki, "Bana üç kat peynirli hamburger ile kırmızı biber ver diyor."
It's going, " like, maybe give me a triple with cheese
Haklarını savunan adama biber spreyi sık! Mükemmel!
Perfect!
Biber gazı mı bu?
Is that pepper spray?
Biber mi?
Peppered?
Biber gazı.
Pepper spray.
Biber gazım var bak.
I will mace you.
Midesinde güneybatı baharatları içeren biber çıktı.
Jim...
Sadece gerçek değil ve ayrıca sonunda da geldi. Bu tuzluk biber.
And then we just had a bloody good chinwag.