Bilseydim traducir inglés
3,728 traducción paralela
Bilseydim önce genç efendime gözükürdüm.
If I had known, I would've appeared in front of him.
Bu kadar güzel olduğunu bilseydim onu daha önce alırdım, der.
"If I had known you were this beautiful I should have seen you before."
Böyle olacağını bilseydim hiç kaldırmazdım.
If I knew this would happen I would have never organized.
- Eğer bilseydim, burada olmazdım.
- If I knew, I was not here.
Önemli olduklarını bilseydim onları hiç almazdım.
I really wouldn't have taken them if I thought they were important.
Bu kadar nadir evlenme teklifi alacağımı bilseydim teklifini kabul ederdim.
Touche. If I had known the proposals would be so infrequent... I would have accepted.
Aklımda, bu adam burada değil, Bucharestte ama bunu bilmem iyi çünkü eğer aklım yanılır da bu adam Bucharestteyse ve sizin de bizim durumumuza yardımınız olduğunu bilseydim?
In my mind, this man is not in Bucharest but it would be good for me to know if my mind is wrong and he is in Bucharest. Would it help our situation with you if I did know?
Eğer bilseydim, Ben...
If I had known, I...
Eğer bilseydim davranışlarıma dikkat ederdim.
If I would have known it was you in there all night, I would've watched me Ps and Qs.
Size katlanmak zorunda kalacağımı bilseydim,
If I had known I was gonna have to put up with you,
Bilseydim bile, size kim olduğunu söyler miydim sanki?
And even if I knew, do you expect me to tell you who has killed him?
Etrafta olduğunu bilseydim kendimi bakımsız bir halde hayal etmezdim.
I wouldn't picture myself having a bad skin day if I knew you'd be around.
- Gerçek olduğunu bilseydim...
If I'd known it was real,
Keşke bilseydim yaşam hediyesini bana verdiğinde aslında bana ne vermişti.
If only I knew what she gave me when she gave me the gift of life,
Keşke bilseydim dediğim şeyler var
There's things I wish I knew
O gün sana söylemediğim için üzgünüm, ama bilmiyordum. Eğer gerçekten bilseydim, ama şimdi biliyorum. Şimdi gerçekten biliyorum.
I'm sorry I didn't say it the other day, but I didn't know if I knew in the right way, but now I know that I-I-I knew in every way.
Önerileri hakkında en ufak bir fikrim yok, keşke bilseydim.
I've no idea that they offer, I wish I knew.
Jasmine'i vurduğumuzda beraberlerdi. Bilseydim ateş etmek yerine onunla el sıkışırdım.
When we shot Jasmine, they were together... if I had known, I would have shook hands with him instead of shooting.
- Bilseydim söylerdim.
- I would if I knew.
.. biteceğini bilseydim anlattıklarımın hepsi korkutucu olmaktan çıkardı.
Here, among the clouds, with two of the most beautiful angels I ever saw.
Eğer burada gözlerimin gördüğü en güzel melekle olacağımı bilseydim bu durumu yadırgamazdım.
If I had known that it would be so. Here in this place with... the most beautiful angel I ever saw.
Keşke bilseydim.
Well, if I'd known that.
Eğer izleyeceğim son film olduğunu bilseydim sanırım sonunu görmek isterdim.
If I had known it was the last movie of my life I think I would have liked to see the ending.
Senin oraya varacağını bilseydim onu arayıp da ayrılmasını söylemez miydim sanıyorsun?
Don't you think that if i knew that if you were going there.. I would call her and tell her to leave?
İnan bana, eğer uydura bilseydim, süper modellik yapardım yada lotuyu en çok kazanan olurdum.
Believe me, if I was making this up, there'd be a lot more lottery winning and supermodeling.
Bunu tam olarak bilseydim, yıllar önce düzeltirdim.
If I knew that exactly, I'd have fixed this years ago.
Eğer baseball'dan hoşlandığını bilseydim, tüm bunlar neredeydi?
If only I'd known you liked baseball. Where was I for all this?
Bilseydim söylerdim.
I would tell you if I knew.
Bilseydim, o psikopat bana elini sürmeden önce söylemez miydim?
Don't you think I would have told that psychopath anything I knew once he put his hands on me?
Neler olup bittiğini bilseydim...
If I knew what was going on...
Evet, onun Nasse Konutuna ait olduğunu bilseydim, orada kıyıya yanaşırdım, fakat yanaşmadım.
Yes, and had I known it belonged to Nasse House, I should have come ashore there, but I didn't.
Bilseydim, belki daha acıklı bir akşam planlardım.
If I'd known, maybe I would have planned a more mournful evening.
Ama bunu ben yapmadım, yapıldığını bilseydim kesinlikle yapardım ama.
I didn't know you could. Otherwise, i probably would've.
Eğer bilseydim bakmak zorunda kalmazdım.
If I knew, then I wouldn't have to look.
Bilseydim, tehdit mektubu da yazardım.
Had I known, I wou d've written h m a threat letter,
Eğer geldiğini bilseydim, Daha...
If I'd known you were coming, I'd have...
Keşke ben de bilseydim.
I wish I did.
Adının bu olduğunu bilseydim, bahsetmezdim bile.
If I knew that was the name, I would not have brought it up.
O kadar çok kokain aldığını bilseydim onu durdururdum.
Had I known she was getting so much coke, I would have stopped them.
Ben seni asla zorlamazdım, eğer bilseydim...
I would never have pushed you if I had known...
Bilseydim daha güzel bir iç çamaşırı giyerdim.
If I'd known, I'd have worn better underwear.
Gerekeni yapma konusunda yetenekli biriyim. Bir de yapmam gerekenin ne olduğunu bilseydim...
I have a knack of rising to the occasion, if I might only be told what the occasion is...
# Sizi davet eden kim? Keşke bilseydim. # # Davetlisiniz,... # #... adilik edip, geç kalmayın. #
I wish I knew * * you're invited * don't be a D-bag and be late * * you have a plus-one
Keşke fazlasını bilseydim.
I wish I knew more.
Bak... Bilseydim bile ondan uzak durmanı tavsiye ederdim.
Look... even if I knew, I would advise you to just stay away.
Eğer burada böyle olacağımızı bilseydim, sana daha çok sarılırdım.
If I had known we'd be here now, I would've hugged you so much more. ( Chuckles )
Bilseydim, burada olmazdım.
If I did, I wouldn't be here.
Keşke bunu buraya inmeden önce bilseydim.
Wish I'd known that before I landed here.
Eğer bilseydim burada oturuyor olmayacaktık.
I suppose if I knew that, we wouldn't be sitting here right now.
Eğer bir şeyler bilseydim söylerdim.
If I knew, I would tell you.
Bilseydim.Hayır, hayır.
If I'd have known... No, no, no.