English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ B ] / Bim

Bim traducir inglés

107 traducción paralela
Bu, Bim.
He's Bim.
Sen ne dersin, Bim?
What do you say, Bim?
Aptal oldum, tamamen aptal, aşk sersemi, mutluluk budalası.
I've gone goofy, completely goofy, bim-buggy, slap-happy.
Bana Bim derler.
They call me Bim.
- Sen de bana Bim diyebilirsin.
- Call me Bim. What's your name?
Dinle, Bim.
Listen, Bim.
Küçük hayvanlar olur, her zaman küçük hayvanlar olur, demişti Bim.
It's little animals, always little animals, Bim said.
Kitabın bir kopyasını Bim'e bir kopyasını montunu bana ödünç veren doktora ve bir kopyasını da Nat'e yollayacağım.
I'm going to send one copy to Bim... one to the doctor who loaned me his coat... and one to Nat.
Yüce Rab'bim onları cennetine kabul eyle.
May the good Lord receive them into paradise.
Yüce Rab'bim onu cennetine kabul eyle.
May the good Lord receive him into paradise.
On dört haç, hey ya Rab'bim!
Fourteen crosses, for God's sake!
Zim zaberim bim
Zim zabberim bim
Bim... bim... sekiz!
bim... bim... eight!
Yüce Rab'bim, çocuğum olmayacağını bilerek neden bana veriyorsun?
Lord God, what wilt thou give me, seeing I go childless?
Ya Rab'bim onu miras alacağımı nasıl bileceğim?
Lord God... whereby shall I know that I shall inherit it?
Rab'bim!
Lord!
Luton'da üç yönlü mücadele, Alan Jones Akıllı Parti, ortada Tarquin Fim-Tim-Lim - Bim-Whim-Bim-Lim Bus Stop-F'tang-F'tang - Olé-Biscuit Barrel, Salak Parti ve Kevin Phillips-Bong, Hafif Salak adayı.
Here at Luton it's a 3-cornered fight between Alan Jones ( Sensible Party ), in the middle, Tarquin Fin - tim - lim - bim - whin - bim - lim - bus - stop - F'tang
Tarquin Fim-Tim-Lim - Bim-Whim-Bim-Lim Bus Stop-F'tang-F'tang - Olé-Biscuit Barrel... Salak. ... on iki bin dört yüz kırk bir.
- Olé - Biscuitbarrel... ( Silly ) 12 441.
Bir şat Jim Bim ve bir şişe Bud istiyorum.
I'd like a shot of Jim Beam and a bottle of Bud.
bim disari cikmali.
And my brother out.
bim hemen cikacak.
My brother out now.
Aptal kadının biri sosyal merdivende her tırmanmaya.. .. kalktığında kendini kaybedeceksen asla ayakta kalamazsın!
If you're gonna lose it every time some bim decides to climb the social ladder, you're never gonna make it!
Bim-bala, bum-ba.
Bada-bing, bada-boom.
Kısa bir süre sonra bu şehri geride bırakacağım.
It's all over now anyway. In a while, bim-bam-boom, I've got this town in the rearview mirror.
Sürekli kendi kendine meydan okumuş... ve böylece... ondan bıkmamızı zorlaştırmıştır.
He Has continually challenged Himself and by doing that be bas made it difficult to get tired of bim.
Bence bunun onun üzerindeki etkisi... onu daha da çekingen yapmak oldu. Bence çekingen bir yapısı var.
I think tbat bad an effect on bim in tbe sense of making bim yet more sHy. I think He's naturally shy.
Dr. Bell onu ameliyathanede bekliyor efendim.
Dr. bell's waiting for bim in surgery, sir.
Kendisine gülündüğü gibi çılgınca bir fikre kapılır.
He gets tbe crazy idea you're Iaugbing at bim.
Özür dilerseniz, ki eminim dilersiniz... belki onu, kendisine gülmediğinize ikna edebilirim.
Now if you apologize, Iike I know you're going to I migbt convince bim tbat you really didn't mean it.
Rolümü öyle sessizce oynadım ki, diğer her şey aşırı dramatik göründü.
I played bim very, very down under everytbing else being sort of operatic.
Eğilip "Ne yapacağımızı biliyorum" dedim.
I leaned over to bim and I said : " I know.
O da içeri girip onunla konuştu.
So be goes back and talks to bim.
Bir çok şeyi başarmasını sağlayan... yoğun bir tutkuya sahipti.
Tbere's a sense of a real deep ambition tbere tbat bas let bim acbieve a Iot.
Don Siegel büyük bir yönetmendi... ve bence... Clint ondan... kamera ve kurgu hakkında her şeyi öğrendi. Böylece, en başından itibaren işinin ustası oldu.
Don Siegel was a great film editor and I tbink from bim clint learned everything about the camera, about editing which showed from the very beginning that He Had mastered His craft.
Kafasına gelebilirdi ve gerçekten de ağırdı.
It could bit bim on tbe noggin, and it's really beavy.
Bir spor salonunda Lawrence Olivier ile çalışıyordum ve ona sordum :
I used to work out at a gym witb Lawrence olivier and I asked bim :
Olmasını istediğiniz herhangi biri olabilir.
He can be anytbing you want bim to be.
"Clint olsa tam sırtından vururdu" dedi.
He said : "CIint would sboot bim rigbt in tbe back."
John Wayne döndü ve öfkeyle şöyle dedi :
And Jobn Wayne turns and got furious at bim and said :
Onu buraya getir.
Send bim on down bere.
Etrafında daha çok yıldıza ihtiyacı vardı.
He needed more star power around bim.
Yıllardır onu yerden yere vuruyorlardı.
Tbey'd been pissing on bim for decades.
Onu sadece bir kez... bir yandan oynayıp bir yandan da yönetmen gözüyle beni izlerken gördüm.
And I only saw bim once act and watcb me at tbe same time as a director.
Onun annesi birtane bulacak teşekkürler sorun değil. düğün için bim gibibi bir rahip kullanın.
Her Mummy will find one. Thanks. No problem.
Bim, bimmer, anamın ışığını kim çaldı?
Bim, bimmer, who stole me nan's zimmer?
Bim, bimmer, anamın ışığını kim çaldı?
Bim, bimmer, who stole me nan's Zimmer?
Haberciler seni bekliyor.
News bim's waiting for you.
Öyle şöyle, şöyle böyle.
Zip, zip, bim, bam.
Patlatırdım!
I'd "bim"!
Bam, güm.
Bam, bim.
Anne, ne kadar garip ki Paula Teyzem Indy'de bayrak sallarken sen muhtemelen, BİM'e gitmişsindir.
Mom, how funny is it that while Aunt Paula was at Indy... you were probably at, like, Price Mart.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]