Birdy traducir inglés
240 traducción paralela
'Kuş geçiyor'numarası.
That "look at the birdy" gag.
Pekala, millet, herkes kuşa baksın.
All right, everybody, watch the birdy.
Üzgün müsün kuşum?
Are you sad, birdy?
Küçük kuşçuk hakkındaki hikayeyi bilirmisin?
You ever hear the story about the little birdy?
Herkes kameraya baksın.
Look at the birdy!
Günaydın küçük kuşcuk.
Well, good morning, little birdy.
Evet mi, kuşcuk.
Yes, birdy.
Küçük bir kuş düştü suyun içine, suyun içine, suyun içine...
A little birdy falls into the water, into the water, into the water...
Küçük bir kuş düştü suyun içine...
A little birdy has fallen into water...
Bana da bu minik kuşu verdi.
She gave me this little birdy too.
Küçük kuşum avluda şarkılarını sessizce söyler, değil mi?
My little birdy sang quite a song in the yard, huh?
Merhaba, minik kuş.
Hello, birdy. Come on.
Birdy!
Birdy!
Ah, Birdy.
Shit, Birdy.
Birdy, nerdesin?
Birdy, where are you?
Birdy!
Jesus, Birdy!
Hayır, Birdy!
No! Birdy!
Birdy, iyi misin?
Birdy, are you all right?
Sanki rengin gitmiş, Birdy.
It was like... You look awful pale, Birdy.
Birdy!
God, Birdy!
Hey, Birdy.
Hey, Birdy.
Yapma, Birdy.
Come on, Birdy.
Birdy, sana ne oldu böyle?
Jesus, Birdy, what happened to you?
On Mississippi, Birdy!
Ten Mississippi, Birdy!
Onbeş Mississippi oldu, Birdy!
It's a 15 Mississippi, Birdy!
Sakın aptalca birşey yapma, Birdy.
Now don't go do anything stupid, Birdy.
Çok iyiyim, Birdy, teşekkür ederim.
I'm pretty good, Birdy, thanks.
Hadi, Birdy!
Come on, Birdy!
Haydi, Birdy, ye.
Come on, Birdy, eat it.
Koş, Birdy!
Run, Birdy!
Pekala, Birdy.
All right, Birdy.
Seni incitmek hep zordu Birdy.
You always were hard to hurt, Birdy.
Geri gelmelisin, Birdy.
You got to come back, Birdy.
Tanrım, Birdy!
Jesus, Birdy!
Korkuyorum, Birdy.
I'm scared, Birdy.
Hey, Birdy, neredesin?
Hey, Birdy, where are you?
Posamızı çıkardılar, Birdy.
They got the best of us, Birdy.
Birdy, konuş!
Birdy, talk!
Birdy, yapma!
Birdy, don't!
- Dikkat! Minik kuş çıkmak üzere!
Watch the little birdy!
İstedikleri... güzel, sıcak bir yer küçük kuşları için, küçük kuşları için...
What they want... is a nice warm place for their little birdy, their little birdy...
Benim küçük yuvam yanıyor, ve küçük bir kuş bulamıyorum.
My little nest is on fire, and can't find a birdy.
Eğer küçük bir kuş girerse, bir daha kaçamaz!
If a birdy enters, it'll never escape!
Sen sanmıyordun küçük kuş.
You didn't think so, little birdy.
Merhaba Birdy.
- Hi, Birdy.
Güle güle, hindicik.
Bye-bye, birdy.
Hoşcakal, kuş.
Bye-bye, birdy.
Kuş omzunu gagalamaya başladı, sanki aşıkmış gibiydi...
The birdy starts pecking on her shoulder, like love pecks.
Burası oldukça birdy olduğunu.
This place is pretty birdy.
Birdy, aspirinin var mı?
Hey, Birdy, you got any aspirin?
Lanet olsun Birdy, kapıyı kapat.
Goddamn it, Birdy, close the door.