Bitmedi traducir inglés
7,537 traducción paralela
Bu iş bitmedi Joe Dirt.
It ain't over, Joe Dirt.
Virüsün henüz bizimle işi bitmedi, Bay Cole.
The virus is not yet done with us, Mr. Cole.
Hayır, daha bitmedi.
No, it is not done.
Bu maçın sonucunu çok uzun süredir bekliyoruz, bütün bir yıl boyunca bu ikisinin nefreti bitmedi.
It's the smackdown we've all been waiting for, as these two have had it out for one another all year.
- İşimiz daha bitmedi.
- We are not finished.
Daha kendisiyle işim bitmedi.
I'm not through with him yet.
Dur, daha bitmedi.
No, I'm not done here.
- Daha bitmedi mi?
- You guys almost done?
Program daha bitmedi. - Üzgünüm, baba.
The program's not over!
Ailesi için bitmedi.
Not for the parents.
Benim için bitmedi.
Not for me.
- Daha bitmedi!
- Not finished yet!
- Bitmedi mi daha?
It's not over?
Ama, maalesef, hala yapılacak işlerim bitmedi ve sorunlar var.
But, unfortunately, I still have my job to do, and there are issues.
Bitmedi mi daha? - Hadi gidelim.
Guys, we gotta go.
- Bu iş bitmedi! - Evet bitti!
- No, this isn't over!
- Henüz hiçbir şey bitmedi, onu bulacağız.
It's not over yet. We'll find her.
Sonu iyi bitmedi.
It didn't end well.
Hadi. Daha bitmedi!
It ain't over yet!
Yani iş bitmedi, öyle mi?
So it's not over?
Oyun şartları değişti ama savaş bitmedi.
Playing field has changed, but the war isn't over.
Hayır, bitmedi.
No, we're not done.
Kevin, tatlım. Daha işimiz bitmedi.
Kevin, dear, we're not finished.
- Daha bitmedi.
It's not over yet.
- Daha aşı üstünde çalışması bitmedi.
He's not finished working on the vaccine.
Gece daha bitmedi ve güvende değilsiniz.
The night isn't over, and you're far from safe.
- Ama maç bitmedi.
But the game, man.
Büyütme işi daha bitmedi Mike.
It's not over, Mike.
Hala Jangles'ı onun kaçırdığını düşünüyorsan, ki düşünüyorsun, onun için bitmedi. Değil mi?
I mean, if you still believe that he took Jangles, which you do, then it's not over for him, is it?
Oliver'la konuşmam bitmedi.
Actually, I'm not done talking to Oliver.
Bitmedi mi?
Is it over yet?
- Ama cephanemiz bitmedi.
But we are not out of ammo.
Daha bitmedi ama.
It's not... really over.
Bu bitmedi.
This is not over.
Çocuklar kendilerini cuma akşamı için hazırlıyorlar ve henüz bitmedi.
The kids started it themselves Friday night and it just hasn't stopped.
- Ama bu henüz bitmedi.
But this isn't over yet.
Belki bitmedi, hâlâ bir umut var dedim.
That... maybe it wasn't over, maybe there was still hope.
Hala işiniz bitmedi mi?
You're still not yet done?
- Mesain saatler önce bitmedi mi?
Wasn't your shift over hours ago?
Söyleyeceklerim bitmedi!
I'm not done here!
- Konuşmam bitmedi.
- I'm not done speaking.
Savaş henüz bitmedi.
The war is not over yet.
Bu konusma henuz bitmedi.
This conversation isn't over, yet.
- Senin vardiyan bitmedi mi?
- Isn't your shift over?
Geri dönüp bana "daha her şey bitmedi" diyen adam.
The one that came back and told me it wasn't over.
Birincisi duruşma bitmedi.
First, the trial isn't over.
İşimiz daha bitmedi Dwight.
We're not done, Dwight.
Daha işimiz bitmedi.
We ain't done yet.
Bitmedi daha.
We're not home free.
Bitmedi Gord.
It's not over, Gord.
Bitmedi.
No, it's not.