Bologna traducir inglés
457 traducción paralela
L'lmmagine Ritrovata, Bologna.
L'Immagine Ritrovata, Bologna
Cineteca del Comune di Bologna Deutsche Kinemathek ve ZDF / Arte şirketlerinin işbirliğiyle oluşturuldu.
Cineteca del Comune di Bologna, Deutsche Kinemathek and ZDF / Arte.
L'Immagine Ritrovata, Bologna
L'Immagine Ritrovata, Bologna
Profesör Marangoni, Bologna, Parma ya da Reggio Emilia fark etmez ben her zaman en iyisiyim!
Professor Marangoni, in Bologna, Parma or Reggio Emilia, I'm always the top dog!
Profesör yenecek Bologna'lıyı
Always a professor He'll beat the Bolognese
Ne kadar oynarlarsa oynasınlar, profesör Bologna'lıyı yenecek
He'll beat the Bolognese, no matter how long they play
Parma, Bologna ya da Modena'nın böyle bir vuruş gördüğünü sanmıyorum.
I don't think Parma, Bologna or Modena ever saw such a shot.
Verona, Bolonya, Floransa, Venedik, Lido...
Verona, Bologna, Florence, Venice, the Lido,
Floransa, Bologna ve en son Milano'da duracaktır.
Direct to Florence-Bologna-Milan
Sizi ilk kez Bolonya'da 1943'de görmüştüm.
I saw you for the first time in Bologna, in 1943.
Bologna'ya.
To Bologna.
Bologna, Reggio Emilia, Ferrara ve Modena iyi görünüyor.
Bologna, Reggio Emilia, Ferrara and Modena all excellent.
Konforlu bir trende yerimizi ayırttım. Bugün 3 : 10'da hareket edip, 5 : 31'de Bolonya'ya varacağız.
Reserved seats on a comfortable train, depart today at 3 : 10, arrive Bologna at 5 : 31.
Bologna güzel bir şehir, değil mi?
Bologna is a nice town, right?
Guido, Bolonya'daki Apollon tiyatrosunu anımsıyor musun?
Guido, remember the Apollo theater in Bologna?
Bayan, acele Bolonya'yı bağlayın.
Miss, get me Bologna. It's very urgent.
Ben buradayım.
He's come to town from Bologna for business.
- Şimdi ne alaka?
Why don't you come to Bologna for a month or two?
Hayatımda bir değişiklik olacağını hissediyorum.
My life's about to change. I'm leaving for Bologna to find a wife. Sure, you must get married.
Bolonya!
All this yes, no, yes, no! Bologna!
Evet, evet, benim baba.
Bologna? Yes, it's me, Dad.
Bologna ya da Milan'a gittiyse bu kadarı da çok fazla!
It was already a lot if he got to Bologna or Milan!
Küçük bir çocukken Bologna'ya götürüldüm sonra da Milan'a.
As a child, I was taken... to Bologna... then to Milan.
Şimdi bir süredir Bologna'dayım, ama yakında ayrılacağım.
Now, I've... been in Bologna for some time, but, I'll have to leave.
Bologna üniversitesi.
The University of Bologna.
Bolonya'da heykelinizi yaparken elinize kılıç yapmamı kendiniz istediniz.
When I modeled you in Bologna, you told me yourself to put a sword in your hand.
Bolonya kuşatmasında 2000 kişilik bir ordu işime yarardı.
I could've used such an army in the siege of Bologna.
İşte bu yüzden Bolonya'daki askerlerimizi desteklemeli ve Kilise'ye ait Papalık topraklarını bölerek.. ... bizi parçalamak isteyen düşmanlara müsamaha etmeyeceğimizi göstermeliyiz!
That is why it is necessary to support our armies in Bologna... and show ourselves to the people... demonstrating we will not tolerate the enemy... who wishes to separate the Papal States of the Church and destroy us.
Ta Bolonya'ya ilk gelişinde.
When he first came to Bologna.
Bolonya'da bir kadın vardı. Bir fahişe.
In Bologna, there was a woman, a courtesan.
Ferrara ve Bolonya Papa cenaplarına karşı müttefiklere katıldı.
Ferrara and Bologna have joined the alliance against Your Holiness.
Benim için yaptığın, Bolonya'daki bronz heykele ne yaptıklarını biliyor musun?
Do you know what they did... with the bronze you made of me in Bologna?
- Bolonya'da dönebilir.
- It could turn off at bologna.
Bir düşün, Bolonya'ya vardığımızda, orayı geçip, sola dönüp, Milano'ya gidebiliriz.
Suppose, when we get to bologna, we could pass it and go to the Ieft into milano.
Bolonya'ya varınca, Milan'a gitmesi söylensin, orada gizli talimatlar alsın, kimden, Gruppenführer...
Upon arriving in bologna, he's told to go to milan, where he is given confidential instructions from Gruppenfuhrer...
Sana sebze ve ıvır zıvır getirdim, kendime de sandviç.
Uh, Mr. Spock, I've, uh, brought you some assorted vegetables, bologna and a hard roll for myself.
Bologna'nın entelektüel tartışmada yetişemediği Jarrow takımı, girişken Kantçı pozitivizmle bastırdı. Bu takımda öne çıkan, bence maçın adamı muzip düşünür, serbest kurucu, zor frenlenir orta saha erbabı, Jimmy Buzzard.
Bologna indeed were a side intellectually out-argued, by a Jarrow team thrusting and bursting, with aggressive Kantian positivism - and outstanding in this fine Jarrow team - was my man of the match, the arch-thinker, free-scheming,
- Bolonya'dan dönerken çakılmış.
– Ditched coming back from Bologna.
Bologna sıcak mıydı, amca?
Was it hot in Bologna, Uncle?
Duyduğuma göre, Bolognalı bir çocukla nişanlanmış.
She's engaged to a boy from Bologna, I was told.
Önce Bologna.
First to Bologna.
Evet ama, onlar Torino'ya Verona'ya, Novara'ya, Bologna'ya gidiyor.
Yes but they go to Torino, Verona, Novara
Gideceğiniz yere götürmezler.
Bologna, won't take you there
Bolognalı mı?
A Bologna?
Oyunun en heyecanlı yerindeyiz. Aman Tanrım. Peki.
I tell you, one thing I'm not gonna miss is bologna.
Bologna'da cenaze işleriyle uğraşan kayın biraderimin elinde istediğimiz tabutlardan 2 tane varmış. İlk trenle gönderiyor.
My brother-in-law in Bologna... who happens to be an undertaker... he has two of those caskets... and he is sending them out on the first train.
Yeşiller ise, Bologna'dan tabutlar gelene kadar bizde kalacak. - Devam et.
And the green papers, they stay here... until we get the coffins from Bologna.
Baksana, Massimo ve Leopoldo - Bolonya'ya gidiyorlar ; at yarışları var. - Ne?
Massimo and Leopoldo are off to Bologna for the trotters.
45 bin!
With that kind of money you can go to Bologna and marry a countess.
Bologna'da.
In Bologna.
Bologna'da mı yaşıyorsun?
Do you live in Bologna?