Bosley traducir inglés
167 traducción paralela
Şunun farkına varmalısın, Bosley... karın bugüne kadarki hastalarım içinde... en nevrotik olanı.
You must realize, Bosley... your wife is one of the most neurotic women... I've ever examined.
Bosley Jr.?
Bosley Jr.?
Malum şahıs, bay Bosley Gravel cinayetinden.
The murder of a certain Mr. Bosley Gravel.
Afedersiniz, Bay Bosley.
Excuse me, Mr. Bosley.
Bay Bosley!
Mr. Bosley!
Ya da tüm paramı o kumarbazlara kaptırdığım ve babam Tom Bosley`in gidip hepsini geri aldığı gibi.
Or the night I lost all my money to those card sharks... and my dad Tom Bosley had to get it back.
Tom Bosley numarası yaparken yeterince rezil olmuştun zaten.
It was bad enough when you tried to pass yourself off as Tom Bosley.
Meleklere görevlerini hep Bosley söylerdi.
Bosley always told the angels what their mission was. Remember Bosley?
Bosley'i hatırladınız mı?
Why, we need somebody to be Bosley.
— Ne var? — Rahatsız etmek istemezdik, Stan, ama acaba bizim için Bosley olmanda bir sakınca var mı?
Well, we hate to trouble you, Stan, but would you mind terribly being Bosley for us?
— Sadece bize görevimizin ne olduğunu söyleyeceksin, o kadar.
You just gotta tell us what our mission is, that's all. That's all Bosley does.
Bosley'in tek yaptığı budur. Bize bir görev ver, ve biz Melekler onu başaralım.
Just give a mission and us Angels will accomplish it.
Evet, o bendim.
Bosley. Bosley.
— Bosley! Bosley!
What, Pip?
— Evet Bosley, şimdiki görevimiz nedir?
So, Bosley, what's our next mission? We're going upstairs.
Evet, şimdiki görevimiz nedir, Bosley?
So what's our mission now, huh, Bosley?
Pekâlâ, Melekler. Şimdiki göreviniz Bosley'e birkaç kurabiye ve bir TV bulmak.
All right, Angels, your next mission is to get Bosley some cookies and a TV set.
— Ne tür kurabiyeler istiyorsun, Bosley?
What kind of cookies do you want, Bosley?
Buradan gel, Bosley.
Come right on in here, Bosley.
Evet, Bosley, sana kurabiye ve TV seti bulduk.
Okay, Bosley, we've got you cookies and a TV set.
Tanrım! Olamaz. Bosley'i kızdırdık.
Oh, dear, we've angered Bosley.
- Bosley'nin bilgisayarında.
- Bosley has it in the laptop.
Bosley mi?
Bosley?
Ya Bosley?
And Bosley?
Bosley!
Bosley!
Bosley bizi öldürmeye kalkan adamla. Güvende mi?
Bosley's with the man who tried to kill us.
Charlie'yi öldürene kadar Bosley'yi öldürmez.
He won't kill Bosley until he kills Charlie.
- Bosley.
- Bosley.
Bosley'nin bilgisayarı?
Any sign of Bosley's laptop?
Bosley?
Bosley?
- Ben Bosley'yi getiririm.
- I'll bring our Bosley back.
Jimmy, Paulie, Bosley'yi güvene alın.
Jimmy, Paulie, go secure Bosley, would you?
- Bosley?
- Bosley?
Bosley, seni gördüğüme çok sevindim!
Bosley, I'm so happy to see you!
- Sağol, Bosley.
- Thanks, Bosley.
Bay Bosley'nin telefonu. Ben Eric Knox.
Mr. Bosley's phone, Eric Knox speaking.
Bosley orada mı?
Is Bosley there?
Bos, fazla Buda içti.
Bosley's had one too many Buddhas.
FELLAS, HUDDLE UP.
Fellas, huddle up. Bosley?
BOSLEY? ALAN NEREDE?
Where's Alan?
SANKi BiR SEY CALMIS GiBi EZiK OYNUYOR, BAY BOSLEY.
He's gettin'beat like he stole somethin', Mr. Bosley.
DOKUZU AL!
Bosley, move!
CiZGiYi BOZMAYIN!
Get Bosley! Get 9!
BOSLEY!
Get 9!
Sen hariç, sen Bosley ol
Except you. You'll be Bosley.
Ben Bosley'i beğeniyorum.
I like bosley.
Kimse bu diziyi Bosley için izlemez.
Nobody watches this show for bosley.
Bu Tom Bosley mi?
- Is that Tom Bosley?
Tom Bosley neden İsviçreye giden bir trende olsun ki?
Why would Tom Bosley be on a train in Switzerland?
Hey, çünkü bize Bosley lazım.
Hey, that's because we need Bosley.
BOSLEY, KIPIRDA!
Move it up!