Boston traducir inglés
5,540 traducción paralela
6 yıl içinde Boston'un en büyükleriyle yarışır olmuş.
WITHIN 6 YEARS HE WAS IN THE BOSTON BIG LEAGUES.
Boston, Chicago ve Miami de ki adaylarıda değerlendiriyorum.
Fielding offers from the PD in Boston, Chicago and Miami.
Aslında karargahı Washington D.C.'den Boston'a taşıdılar.
They actually moved the headquarters back to Boston from Washington D.C.
Patrick, Boston'dan mı?
Is Patrick from Boston?
Çünkü çok fena Boston aksanı yaparım.
Because I can do a wicked "Bahston" accent.
Nasıl "Boston" dediğimi duydun mu?
You hear the way I just said "Bahston"?
Aile üyelerim tüm Boston'a yayılmış.
My family members are scattered all over Boston.
Ben 2 kere Boston Globe Yıldızı oldun.
I was a... Two-time Boston Globe All-Star.
Anla şunu artık, Bay Boston Glob ödüllü adam.
You're gonna get it, Mr. Boston Globe All-Star.
Bizim aile Boston'dan baya bi geçnişimiz var
Boston family, we go way back.
Beraber Bostan'a arabayla gittiğimiz zaman da 4 saat sürmüştü.
What about that time we drove out to Boston together? That was about four hours.
Yaklaşık Boston civarı.
Boston, give or take.
- Acele Boston'a gitmesi gerek.
She's got to get to Boston in a big hurry.
Yüzüğüm var ama takmıyorum. Çünkü Boston'da tamirde.
I have a ring, but I'm not wearing it because it's being repaired back in Boston.
Bir saat içinde gidersek Boston'a kaç tutar?
Hey, how much to Boston if we leave within the hour?
Patronum da sordu Boston'a geçmek ister miyim diye.
And so my boss was like, "Do you want to go to Boston for this show?"
Misafirimi Boston'a götürmesi için araba lazım da.
Yes, I need a car to take my guest to Boston right away.
Boston Polis Departmanı, Pushkin in adamları.
Boston P.D. Probably on Pushkin's payroll, I assume.
- Ben Boston P.D'denim. - Fazla zamanım yok.
I'm Boston P.D. I don't have a lot of time.
Boston P.D. Dedektif Frank Masters.
Boston P.D. Detective Frank Masters.
Topher 15 yaşındayken, Boston'dan ldaho'ya taşınmış.
Topher moved to Idaho from Boston when he was 15.
Boston aksanı ve saçma sapan biri olduğu için, saçma sapan işlere bulaşmış.
He took a lot of shit for his Boston accent and for being full of shit.
- Dediğim gibi, Boston'luydu kendisi.
- Like I said, he was from Boston.
Boston'ın en belalı en şiddet yanlısı çetesinin bir üyesi olarak devlet adına güvenilir bir tanık olacağını söylemekte doğru muyum?
And am I correct in stating that you are going from trusted confidant to one of South Boston's most notorious and violent gangsters to government witness?
Açıkçası, Boston'daki çoğu insan Jimmy'i severdi.
The truth of the matter is, a lot of people in Southie loved Jimmy.
Ne oldu ki? Son zamanlarda Boston'ın savaş alanına döndüğünü biliyorsun.
Well, it's no secret that Southie's been a war zone lately.
Boston'u temizleme peşinde değilim ben!
And I'm not trying to clean up Southie.
Bay Martorano Boston'ın en korku duyulan adamlarından biri Winter Hill Çetesi'nin baş celladı olarak tanınıyormuşsunuz.
Mr. Martorano, you are one of the most feared men in Boston and well-known as the chief executioner for the Winter Hill gang.
- Bilhassa Güney Boston için mi?
- Specifically south Boston?
Başlangıçta Jim, sözü sadece Boston'da geçen küçük bir adamdı.
Jim was a small-town player who really only mattered in Southie.
Bu, Boston tarihinde Büro'nun eline geçip geçebileceği en büyük fırsat. - Ama sen düşüneyim mi diyorsun?
This is potentially the biggest opportunity the Bureau will ever have had in the history of the city of Boston, and you need time to think about it?
- Boston'da onunla beraber büyüdüm.
I grew up with him in Southie.
Marianne, Boston'a alışman nasıl gidiyor?
Marianne, how are you settling into Southie?
Güney Boston'da uyuşturucu satmak.
running dope on the streets of Southie.
Şu anda Connolly, Bulger ve tayfası Güney Boston'da göt oynatıyor. Sikik Vikingler gibi etrafı talan edip kirletiyorlar. Artık suçlu olmadıkları için biz de onlara dokunamıyoruz.
Right now, Connolly, Bulger and his crew are swanning around Southie like a bunch of fucking vikings, raping and pillaging, and we can't touch them because they're no longer criminals, they're professional criminal consultants.
Tanrı aşkına be, Boston'daki herkes adamın nerede olduğunu bilir!
For fuck's sake, everyone in Boston knows where the guy is! The fucker keeps moving all over the north end.
Bugünlerde yeni bir savaş veriyoruz. Öyle bir savaş ki çocuklarımız, onların çocukları ve gelecek nesiller kalbimizin derinliklerinde olan sevgili Boston'ı paylaşabilsinler diye.
You know, today we fight a new fight, a fight so our children and their children, and children for generations to come can share... the Boston we hold so dear in our hearts.
Bugün tüm o yılanlara "Boston'dan defolup gidin!" diyoruz.
So today, to all snakes, we say, "Get the hell out of Boston!"
Büro'nun Işıldayan Yıldızı. Boston'un yeraltı dünyasını temizleyen adam.
"the Bureau's shining star," "the man who cleaned out Boston's underworld".
Cambridge'li o şerefsiz herifler, Billy'yi yerinden etmek için her şeyi yapar çünkü bu gücün Boston doğumlu bir İrlandalı'nın elinde olmasına katlanamıyorlar.
These fucking assholes from Cambridge, they will do anything to bring Billy down because they can't stand power in the hands of a Mick from Southie.
Boston'daki en güçlü suç lordunun, eyaletteki en nüfuzlu siyasetçiyle kardeş olup da birbirlerine yardım etmediklerini düşünmek için leprikonların var olduğuna inanman gerek.
It seems to me you'd have to believe in fucking leprechauns to think we have the biggest crime lord in Boston and be brothers with the most powerful politician in the state and them not be helping each other out.
Boston'da, Billy ile beraber büyüdüm ben. Onu tanıyorum.
I grew up with Billy, Southie.
Boston'daki gümrük görevlileri, İrlandalı terröristlere silah kaçakçılığı yapan bir balıkçı teknesine el koyduklarını açıkladılar.
Customs officials in Boston say they have seized a trawler used to smuggle weapons to Irish terrorists.
Whitey, Boston'daki her çocuğu uyuşturucuyla tanıştırdı.
Whitey introduced dope to every kid in Southie.
Bu muhbir, gençliğinden beri Boston suç kartelinde ikincil bir oyuncu olmuş.
This informant has been a minor player in the Boston crime syndicate since he was a teenager.
Bunu yapmak için Boston'daki tüm serserileri yakalamamız gerekirse yakalayacağız. Her tefeciyi, bahisçiyi ve torbayıcı.
If we have to arrest every lowlife in Boston to do that, we'll arrest them... every loan shark, every bookie, every drug dealer.
- Gerard O'Neill, Boston Globe.
Gerard O'Neill, Boston Globe.
Evet, Whitey, Güney Boston'u uyuşturucuyla tanıştırdı.
Yeah, Whitey introduced drugs to Southie.
Mafya lideri James Whitey Bulger, geceleyin tutuklandı. Boston'a ayak basmış biri, Whitey Bulger'ın kim olduğunu bilir.
The overnight arrest of mob boss James "Whitey" Bulger who Whitey Bulger is.
Boston'ı kurtaramadın mı daha?
Did you save Boston yet?
Bölgesinin genişlediği ve ona "Boston'ın Suç Efendisi" dendiği zamanlardan.
I'd like to start with the period of Mr. Bulger's life after the death of his son, when his enterprise expanded and he became a so-called "crime lord" of Boston.