Bu o adam traducir inglés
2,904 traducción paralela
- Bu o adamın yöntemi şef.
It is his M.O., Chief.
Bu o adam.
That's the guy.
- Evet, gördüm. Bu o adam değil.
- Yeah, see, that isn't the guy.
Ki bu o adamın geçmişte yaptıklarından sonra oldukça ironik.
Which is... Ironic, given the lengths that that man went to in the past.
O zaman nasıl oluyor da bu adamı bulamıyorum?
So how come I can't find this guy?
O adam bu sabah müvekkilimin hayatını mahvetti ve nedenini bilmek istiyorum.
This guy screwed my client this morning and I want to know why.
"Bu adam sahte. Bu o değil." dedim.
I said, " This guy's a fake.
O bu adam, Mike.
He's that guy, Mike.
Eğer bu hapishaneden kurtulmak istiyorsan bana o adam ve ışık dediğin şeyle ilgili her şeyi anlatmalısın.
You want out of this jail, you're gonna tell me everything you can about that man and the so-called light.
Bu senin etrafını mı sarmıştı yoksa o adamın içinden mi geliyordu?
Would you say that, uh... It was all around you or that more that it came from inside this fella?
İşte o adamın senin filmine yapacağı şey bu.
Well, that's what that guy is going to do to your movie.
Londrada her bir yayınevi sahibi ile beyaz şarap ve roka dolu masalarda oturup o dangalakları dinlemişliğim vardır ama bu adamın adını daha önce hiç duymamıştım.
I had sat in every head of scripts department in London, listening to these twats full of white wine and arugula, but I had never heard of this man.
Eğer bundan bir şey çıkmazsa bahçemdeki kızı öldüren adam bu değilse o zaman bütün olanlar aptalca ve amaçsız olacak! .
If there's nothing in this, if this isn't the man who killed the girl in my garden, then this whole thing is a stupid, pointless...!
- O adam mı bu?
- Is that the stalker?
O adam bir müşterinin partisi dedi, muhtemelen bir iş organizasyonudur. Bu yüzden Müdür hayır diyememiştir.
The guy mentioned a client's party so he's a business associate, so Boss couldn't just say no and leave.
Burada adam gibi çalışan bir şey varsa bu da o herhalde.
One thing works down here, and it's gotta be him.
Eğer sen iyiysen, o zaman bu iş tam Örümcek Adam'a göre!
If you're fine, then this is a job for Spider-Man!
Bu sefer, O'na bana neden "Güç Adam" dediklerini göstereceğim.
This time I'm gonna show him why they call me Power Man.
Tüm dünyanın bildiği en iyi bilim adamı. Ama o başına buyruk biri... ve bu yüzden hükümet işinden ayrıldı.
Professor Anwar Jamaal Kidwai... a scientist who is well known all over the world... but he's a maverick...
Çünkü ben yasal ve kişisel sebeplerden bütün konuşmalarımı kaydederim ki Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'yle olan ilişkimle hiç bir ilgisi yok. Çıktığım, uçağı olan adam da o değil bu arada.
Because I record all conversations for legal and personal reasons that have nothing to do with my relationship with the French president Nicolas Sarkozy, who is not the man I'm dating who has a plane.
Bu adam olayım o zaman.
Well, I'll be, I'll be this guy.
O zaman bu genç adam bir hiç için evine bir torbanın içinde dönüyor.
So, I suppose this young man here is coming home in a bag for nothing.
O zaman bu genç adam bir hiç için evine bir torbanin içinde dönüyor.
So I suppose this young man here is coming home in a bag for nothing.
O adam, babam, bana bir toplama kampında doğduğuma dair bir hikaye anlattı ama biliyorsun bu imkansız.
That man, my father, told me a story I was born in a concentration camp, but you know that's impossible.
Bu çarpık hikâyedeki esas kötü adam o.
He's the main villain in this whole sordid story.
1592'de Giardano Bruno Dünyanın Güneşin etrafında döndüğüne dair vahşi ve satanik bir iddiada bulundu. Bu yüzden papazlar Tanrı'ya dua ettiler ve Tanrı onlara o kötü adamın ölmesi gerektiğini söyledi.
Giordano Bruno makes the wild, satanic claim that the Earth revolves around the sun, so the Holy Fathers pray to God and are told that this wicked man must die.
O adamın bu şekilde bu olaydan kurtulmasını mı istiyorsun?
Do you want to see him get away with this?
Dışarıda olmak istediğin son adam biliyorum ama o görebiliyor ve kimin ne kadar bu durumda olacak bilemiyoruz.
I know he's the last guy you want with you out there, but he can see, and who knows how long any of us have?
Bu o işte, seçen adam.
That's him, the one who picks.
Çünkü son derece enteresan bir adam, ve inanılmaz işler yapıyor ama buradaki asıl nokta çoğu insan onu sihirbaz olarak nitelendirir eminim ki o ilüzyonist denmesini tercih edecektir ama her şeyden öte bütün bu adlandırmalar aslında sana bilmen gereken her şeyi söylüyor.
Because he's a really interesting guy and he does amazing things. But the fact of the matter is, you know some people culturally call people like that magicians but I am sure he would prefer to be called an illusionist. And that really tells you all you need to know.
- Bu imkansız. Etleri kesen adam şimdi o gay ama ya Josh?
The guy who carves our meat... ♪ Ta-da ♪ now he's gay, but Josh?
Wyatt Earp iyi biri bu cehennem deliğine düşen en iyi adam o
That Wyatt Earp is a fine man, the finest thing to come through this hell hole in I don't know how long.
- Yanılıyor olabileceğini söylüyorum. O zaman on yıldan uzun bir süredir bu işi yapan bir adamı aramamız gerekirken son zamanlarda kovulan polislerle görüşerek zaman kaybetmiş olacağız.
I'm saying, if you happened to be wrong, then we'd be wasting our time interviewing recently fired cops, when we should be looking for a guy who's been at this for more than a decade.
O destek artık kesiliyor, bu yardımların hepsi kesildiğinde gidecek hiç bir yeriniz olmayacak. Bu konuşmayı ve buraya gelip gözünüzün içine bakan ve "canınız cehenneme" diyen adamı hatırlayacaksınız.
Now, when those stop coming, when all that help stops coming and you've got nowhere left to go, you're gonna remember this conversation and remember the guy who came in and looked you in the eye and said, "Fuck you."
Diyorum ki, bu adam o adam değil dostum.
I'm just saying, that's not him, man.
Gerekiyorsa mucize yarat, ama bu ofise o adamı kulağından tutup getirmeden bir daha gelme.
Perform a miracle if you must, but do not come back to this office unless you are dragging him by the balls.
Hey, bu o uçaktaki adam.
Hey, it's the guy from the plane.
- Yüzünü biliyorum ve bu, o adam değil.
I know his face, and that is not it.
Ama bir kadın öldü, üstelik çok çekici bir kadın ve arkasında tam bir obez olan mutsuz bir koca bıraktı ki kadın bu adamı beslemeye bayılıyormuş. O adam artık zayıflayacak ve bu çok üzücü bir durum.
But a woman has died, a very attractive woman, and she leaves behind a very unhappy and obese husband, whom she enjoyed over-feeding and who will now struggle to do so well again, so it's very sad all round.
üşüyor olmamın ve ileride Adam'a bakmak zorunda kalabilecek olmamın dışında en çok da tüm gün bu pedlerle beraber o evin içinde durmak istemememdi.
I just didn't want to be in the house with those all day.
Bu o! Diğer adam bu.
That's the other guy.
Bu adamın silahı var, o çok tehlikeli!
He has a gun as well. Father, he's very dangerous.
Bu adam ciddi, çok tehlikeli. O yüzden kız buraya yürür.
This man is serious, it's too dangerous, so she walks over here.
Çünkü bu bizi ulaşmaya çalıştığımız noktadan çok uzağına taşır ki bu adam Amerika'ya taşınıp tüm o korkunç şeyleri ardında bırakmış.
'Cause that's gonna get us too far away from... We won't be able to the point that we're trying to make, which is that the man moved to America, you know, to put all that horrible shit behind him. Right.
Bu adam o kadar kahrını çekti.
That guy puts up with a lot from you.
Bayanlar, ayın "o" zamanında sizi bu adam hakkında düşünmeye davet ediyorum.
I invite you to think of this man.
Ama sen topraktan bir adam almazsın bu onu biliyor O kökleri kökünden söker sanırım ve onu büyütür...
But you can't take a man from the soil that he knows tear up his roots and expect him to grow.
Sen topraktan bir adam almazsın bu onu biliyor o kökleri kökünden söker sanırım ve onu büyütür...
So you can't take a man from the soil that he knows tear up his roots and expect him to grow.
O alçak kadın dünyadaki en süper adamı bu hazine için öldürdü. Onun koleksiyona bizden önce ulaşmasına izin vermeyeceğim, Gus.
That dastardly woman killed the coolest man on earth over this treasure, and I will not let her get there first, Gus.
O adam da bu işin bir parçası mı?
Is that man part of this?
O cihaz hiç bu adam üzerinde kullanıldı mı?
Was that device ever used on this man?
bu o 1223
bu olabilir 58
bu olmayacak 50
bu oda 25
bu olsun 16
bu olacak 24
bu olmaz 67
bu olur 45
bu olay 48
bu olamaz 268
bu olabilir 58
bu olmayacak 50
bu oda 25
bu olsun 16
bu olacak 24
bu olmaz 67
bu olur 45
bu olay 48
bu olamaz 268
bu olur mu 39
bu odada 30
bu onun sorunu 17
bu o mu 242
bu olayda 16
bu onun 40
bu oldu 16
bu olabilir mi 19
bu önemli değil 131
bu olmamalıydı 17
bu odada 30
bu onun sorunu 17
bu o mu 242
bu olayda 16
bu onun 40
bu oldu 16
bu olabilir mi 19
bu önemli değil 131
bu olmamalıydı 17
bu olağanüstü 52
bu onlardan biri 29
bu olmalı 51
bu olduğunda 20
bu olanaksız 43
bu önemli 208
bu önemli mi 29
bu onun işi 28
bu onun arabası 16
bu o değil 91
bu onlardan biri 29
bu olmalı 51
bu olduğunda 20
bu olanaksız 43
bu önemli 208
bu önemli mi 29
bu onun işi 28
bu onun arabası 16
bu o değil 91