English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ B ] / Bu sabah

Bu sabah traducir inglés

27,412 traducción paralela
Bu sabah kurtadam aktivitesi olduğunu varsaydığım bir haber aldım.
This morning I received a news alert about what I assume was werewolf activity.
Bu sabah babamı gördüm.
I saw my father this morning.
Lehman bu sabah arabana baktı.
Lehman looked over your car this morning.
Bu sabah olanlar da neydi?
What was all that about this morning?
Zeke bu sabah uyanmadı.
Zeke didn't wake up this morning.
Bu sabah onu kaybettik.
He passed away this morning.
Bu sabah Jeremy ile buluştuk.
We met with Jeremy this morning.
Bu sabah da kafam iyiydi.
I was stoned this morning.
Bu sabah ki özel dersimiz tamamen aklımdan çıkmış.
I totally forgot our tutoring session this morning.
Bu sabah Ali'yi ziyaret etmeye gittim.
I went to visit Ali this morning.
Bu sabah olanları konuşmamız lazım.
I really think we need to talk about what happened this morning.
Bilmiyorum. Bu sabah Toby'lere gittiğimde yanıma almıştım.
I-I don't know, I had it with me when I went to Toby's this morning.
Bu sabah bırakıyorlar onu.
They're releasing her this morning.
Bu sabah çıkması gerekiyormuş ama sanırım bir şey fikrini değiştirmiş.
She was supposed to check out this morning but I guess something changed her mind.
Bu sabah panik içinde uyandım.
You know, I woke up this morning in a panic.
- Bu sabah yazdığın blog yazını okudum.
I read your little blog post this morning.
Bu sabah Kararname 10842'yi imzaladım.
This morning, I signed Executive Order 10842.
Anneniz, yani üvey anneniz bu sabah Grace'in evine gittiğinizi söyledi.
Your mother - - well, your stepmother - - said you were at Grace's house this morning.
Özgürüm, bu sabah salıverdiler.
I'm free. Released this morning.
Katilin kullandığı araç için bu sabah çalıntı ihbarı yapılmış geçtiği yollarda yüzünü çeken kamera olmamış.
The car he used was reported stolen this morning, and there's no facial shots from the cameras we know he passed.
- Bu sabah seni aldığımda.
- When I picked you up this morning.
Bu sabah bana, kiraya vermek istediklerine dair eposta atmışlar.
They emailed me this morning to tell me they wanted to rent it. - Cool.
Bu sabah bir şeyin yoktu.
You were fine this morning.
Bu sabah olanları bile bilmiyorsun.
You don't even know what happened this morning.
" Bu sabah
" This morning
Aa, hayır, fakat bildiğim kadarıyla bu sabah çok özel bir kurye ile geldi.
Uh, no, but I know that a very secure messenger just brought it in.
Zane bu sabah yalnız başına "Hamlet" provası mı yapıyordu?
Was Zane rehearsing "Hamlet" alone this morning?
Bu sabah tedavi merkezini aradım.
I, um... I called the treatment center this morning.
Bradley savaş araçları bu sabah Avrupa'dan geldi.
The Bradley Fighting vehicles arrived from Europe this morning.
Bassam'ın bu sabah emri verdiğini söylemiş.
He said Bassam issued the order this morning.
Şimdi doğruya doğru, bazı şeyleri yapmam daha uzun sürüyor olabilir mesela bu sabah banyodaki musluk yüze benziyor diye on beş dakika güldüm ama kendimi çok iyi hissediyorum.
I mean, sure, I might take a little longer to do some things. Like this morning, I laughed for 15 minutes because the bathroom faucet kind of looks like a face. But I feel... really good.
- Bu sabah hayatım boyunca kafamda annemin o yargılayan sesiyle yaşadığımı fark ettim.
- This morning I realized my entire life, I've had my mom's judgey voice in my head.
Bu sabah köpek katilini getirdiler.
They brought in the dog killer this morning.
Bu sabah.
Earlier today.
Harris bu sabah işe gelmedi.
Harris didn't show up for work this morning.
Ta ki bu sabah bilgisayarım bazı görüntüleri silmek isteyip istemediğimi sorana kadar.
Until this morning when my computer asked me if I wanted to delete some footage.
Bu sabah bir katır göğsüme çifte attı... ve o vizite bundan daha keyifliydi.
You know, I got kicked in the chest by a mule this morning and that visit was pleasanter than this one.
Hepinizden bu sabah kumsalda yaşadıklarım için özür diliyorum.
Uh, you know, I want to take a moment to just, uh, apologize to all you guys about that stuff on the beach earlier.
Dedektif ofisimi aramış bu sabah.
A detective called my office this morning.
Ayrıca bu sabah polise yalan söylediğin gerçeğini de?
Or the fact that you lied to the police this morning?
Bu sabah geldi
Huh? Just came in this morning.
Mala bu sabah onaylanan yeni bir çalışmaya katılacak.
Mala's checking into a new study that was approved this morning.
Bu sabah akrabası var mı diye araştırırken sadece ağabeyşi Keith'i bulduk.
When we were poking around for next of kin this morning, all that turned up was a brother, Keith.
Bu sabah 4 civarı nerede olduğunuzu söyler misiniz?
You mind telling us where you were around 4 : 00 this morning?
OYİ'nin bu sabah çektiği fotoğraflara bakın.
Take a look at the pictures CSU took this morning.
Bu sabah tutuklanma kayıtlarını gözden geçirdik.
We reviewed his arrest record this morning.
Bana baktı. Bu sabah beni yola çıkardı.
She took care of me.
Bu bana Budapeşte'deki o sabahı anımsattı.
Ohh, this reminds me of that morning in Budapest.
Bu arama sabah 7 : 23'de yapılmış.
This came in today at 7 : 23 am.
Bu sabah benden yüzük almıştı.
She...
Sabahın 8'inde bu kadar kurabiye muhabbetinin fazla olduğu kesin.
This sure is a lot of cookie talk for 8 : 00 in the morning.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]