Builder traducir inglés
584 traducción paralela
Son olarak, sizlere pranga kampları sisteminin, karakter gelişimine katkısının değerine kanıt olarak, bugün burada bizlere sunulmuş olan davanın kendisini örnek gösterebilirim Pranga kampına işe yaramaz bir serseri olarak katılan ve oradan çok büyük bir şehrin en değerli ve saygın vatandaşlarından biri olmak üzere ayrılan James Allen'ın davasını.
Finally, as evidence of the chain gang's value... as a character-builder, I have but to present to you... the very case that has been presented to us here today... the case of James Allen... who entered the chain gang as a worthless tramp... and who left it to become one of a great city's... most worthy and respected citizens.
İmparatorlukları kurtaran halk kahramanı Conway'in değil.
Not of Conway, the empire builder and public hero.
Tersane de zaten birisini öldürmüştünüz.
You've already killed someone in a builder's yard.
Beş para etmeyen birini tersanede öldürmüştüm.
I did kill one of those lowlifes in a builder's yard.
Küçük Marrequito yapı ustasıdır.
Is that so? Yes. Quite a builder is the little marrequito.
Bu bir tiraj canavarı.
This is a circulation builder.
KEARNEY KEARNEY Avukat Kardeşler Bay Bolder'a daha sonra arayacağımı söyleyin ve lütfen gelen aramaları bir süre bekletin Bayan Carter.
Tell Mr. Builder I'll call back, and please hold the phone calls for a while, Miss Carter.
Boks takımımız bizim için en büyük moral kaynağı.
Our fighting programme is the best morale builder we have.
Tamamlanan yel değirmeni yapanların kaderinin ve fedakârlığının abidesi gibi duruyordu.
The completed windmill stood as a monument to it builder's fate and sacrifice.
O savunma hattını inşa eden adam taşlarla şimdiye kadar en iyi çalışan müteahhitti.
The man who constructed those defenses was the finest builder who has ever worked with stone.
Bir kasaba kurucusu yani.
Oh, a town builder.
Ustabaşı Baka, sana güvenebileceğimi söyledi.
Baka, the master builder, has told me that I can rely on you.
Ben kimim ki ustabaşının sözüne karşı geleyim?
And who am I to deny the word of the master builder?
Ustabaşı mısın sen, yoksa kasap mı?
Are you a master builder or a master butcher?
Bu Baka, Ustabaşı.
That is Baka, the master builder.
Önce Ustabaşına söyleyeceklerim var.
First I have a call to make on the master builder.
Ustabaşı takip etmeyecek.
The master builder will not follow.
Neden bir Mısır Prensi bir İbrani'yi kurtarmak için neden Ustabaşını öldürür?
Why does a prince of Egypt kill the Pharaoh's master builder to save a Hebrew?
Ustabaşı Yeşu'nun gücü öldürmedi.
Joshua's strength didn't kill the master builder.
- Evet baba. İhanetin tam ortasında ve baş inşaatçınızın kanı da onun ellerinde.
I have found him in the midst of treachery and treason, with the blood of your master builder red upon his hands.
Bir müteahhit olabilir ya da toprağı bahçelerle süsleyebilirdi.
He could have become a builder or beautified the land with gardens.
Bakımının yapıldığı tersaneden henüz ayrıldı.
But she's fresh from the builder's yard.
Papazın ruhani bölgesinde yaşayan... çağdaş günümüzün havarileri ve ana yapımcıları ticaret araçlarının arasında listeleyenler
Narrator : THERE DWELLS WITHIN THIS PARISH A MODERN-DAY APOSTLE AND MASTER BUILDER,
Yerleşik, çalışkan vatandaşlar, toprak çiftçileri, dükkan sahipleri, şehirlerin kurucuları.
The steady, hard-working citizens, the homesteader, the shopkeeper, the builder of cities.
Argo olsun. Yapan ustanın adıyla anılsın.
I'll call her the Argo, after her builder.
Doğrudan, imalatçıdan müşteriye.
Here you go, straight from the builder to the customer.
38 yıllık mimarım ama bu benim için de yeni bir şey olacak.
I have been a builder for 38 years, but this is a new one on me.
Tek bir mimarla görüşüyoruz.
We're talking to one builder.
Ve bu mimar kimseye bir şey söylemeyecek, kendi adamlarına bile.
That builder ain't talking to nobody, not even his crew.
Bu adam başarmıştı çünkü kasa imal ediyordu.
This one did well because he was a builder of safes.
Önce katil, sonra kurucu.
A killer first, a builder second.
Pazartesine odaya değer biçmesi için bir tane mütahit çağıracağım.
I'll call the builder round on Monday and get an estimate.
Tamam ama ben de bir zamanlar fakirin tekiydim sonra yavaş yavaş çalışarak usta bir inşaatçı oldum.
It's quite right. But I, too, was once a poor man and I have gradually worked my way up to master builder.
Bu sabah belediye başkanının imzası olmadan hiç kimsenin ülkeyi terk edemeyeceği emri geldi.
This morning that no one should leave without the signature of the Mayor master builder.
Bayan Simmons binayı inşa eden Jim Duncan'ın kızıdır.
Mrs. Simmons is the daughter of the builder, Jim Duncan.
Şimdi, dinle... inşaat malzemelerinin değiştirilmesi ve farklı malzeme kullanılması konusunda kararları benim vermeye yetkim vardı ve bu kararlar inşaat kurallarına uygundu bu kurallara sadık kaldım, kahretsin ki, öyle yaptım!
Now, listen. Any decisions that were made for the use of alternate building materials... were made because I, as a builder, have a right to make those decisions - If I remain within the building code.
Unutma, seni uyardım... yine de, böyle saygın bir inşaatçının bunu yapması.
Mind you, I warned you, but still, a reputable builder like that. Tsk, tsk, tsk.
Sonra tanıdığımız başka bir İrlandalı inşaatçıya geçtik.
Then we got on to another Irish builder we used to know.
İzin verirseniz, profesyonel bir inşaatçıyla... konuşmak gerekiyor.
If you'll excuse me, I have to speak to a professional builder.
Sen bir inşaatçısın.
You're a builder.
Müdür Stefan Brednaz'a mühendis Jan Marcinkowski'ye ve yönetici yardımcısı Jan Wojcik'e... Ticaret Bakanlığı Kimya Sanayi adına Bakan tarafından madalya takıldı.
Medals were awarded to the Dlrector, Stefan Bednarz builder Jan Marclnkowskl and co-ordlnator Jan Wojclk by the Mlnlster for the Chemlcallndustry Department of Trade
Şerefli "Nowa Huta inşaatçısı" ünvanı... sadece bedeni çalışmaya bağlı değildir... akademik çalışma da gerektirir ve buradaki herkese bu verilir.
The honorable title "builder of Nowa Huta"... demands not only manual labor... but academic work too and everyone can learn here.
Biz başka bir kurudu Davut'a sahip olacağız. Büyük Rustaveli ve Güneş Yüzlü Tamar'a.
We shall still have another David the Builder, the great Rustaveli and the sun-faced Tamar.
Len Peterson bu para ağacını, Amity Kıyı Şeridinin inşaası için, iyi niyetli bir jestle bağışladı.
This money tree is donated by Len Peterson, the builder of Amity Shores Condominiums, as a gesture of goodwill.
Hazreti Süleyman tarafından yaptırılan tapınağın işçilerinden üç tanesi ustalarını öldürmekle suçlanmıştı.
Against whom the accusations are being made, Were three men who murdered the grand master, Builder of solomon's temple.
Merkeze Euzkadi'den bir usta göndermelerini söyleyecektim ama bu en azından 20 gün sürer.
I was going to ask HQ to send a builder from Euzkadi but one way and another that'll take 20 days.
Ustayı nereden bulacağımızı biliyorum.
I know where to find a builder.
Ama elimizde bir usta var.
But we have a builder.
- En güzel kulübeyi o yapar.
- The best hut builder.
Yıllarca mimarlığını yapmış olan seni şimdi Almanya'nın yıkımı görevine getiriyor.
He now appoints you the agent of Germany's destruction... after years of being his master builder.
- Schuckert, müteahhittir.
- Schuckert is a builder.