Buildings traducir inglés
3,388 traducción paralela
Müsrif binalara veda edin.
Say good-bye to wasteful buildings.
Ve duvarın karşı tarafında, binalardan sarkarak dürbünle gözetleme yapan Doğu Alman askerlerine baktım onlar da direkt bana bakıyorlardı ve sonra, şöyle düşündüm...
And I looked at East German soldiers leaning out of buildings on the other side of the wall, with binoculars. And looking right at me. And I thought,
Binalar yapıyorlar, büyük binalar.
They're building big buildings.
Binalar!
The buildings!
Binalara dikkat et!
Watch out for the buildings!
Kampüs binalarında tünellere inen bir sürü giriş var.
There's a lot of tunnel entrances in campus buildings.
İpotek borcu var ama apartmanlardan herhangi bir kazanç elde etmiyor muymuş?
So he was carrying the mortgage, but the buildings weren't throwing off any income?
O yapılarda bir şeyler dönüyor olmalı.
Has to be something going on in those buildings.
Seoul'da apartmanlar yüzünden boş arazi kalmadı.
No more lands in Seoul because of so may buildings.
Binalar ortamı kapatıyor.
Buildings there for cover.
Havaalanının batı yakasındaki hiçbir binada yok.
He's not in any of the buildings on the west side of the airport.
Önce yakındaki binaların güvenlik kameralarını kontrol edin.
Check the CCTV of nearby buildings first.
-... yapımcıları...
Buildings.
Oslo'da böyle sıradışı binalar yok.
I think Oslo lacks daring buildings.
Hudson, 8. sokak ve Prince'teki binalar.
Buildings on Hudson, 8th, and Prince.
Eve gittim. Oturduğum binayı unutmuştum çünkü bütün binalar birbirine benziyordu.
Got home, forgot the building I lived in'cause all the buildings look alike.
Bazen bu apartman biraz tüyler ürpertici olabiliyor.
S-sometimes these buildings can be a little creepy.
Şikago'da hayatın boyunca göremeyeceğin tipte binalar vardı.
In Chicago, you ain't never seen nothing like them buildings.
New York'takileri görmen lazım. Dediklerinin iki katı.
You should see the buildings in New York... twice that.
Bu projeyle birlikte kat planlamasında binalar çatılardan bağlı olacak ve orta kat mülkiyet değerleri artacak.
Now rooftop gardens connect buildings with floor plans from subsidized housing to mid-income condominiums.
Başkan proje tamamlanınca geri dönüş için garanti verdi.
The mayor's guaranteed 30 % of the new buildings will be Section 8.
Bölgenin istimlakını durdurmak için yaklaşık 200 imza topladım bile.
Already got 200 signatures towards filing a class action lawsuit to keep the buildings from condemnation.
Binayı iki-üç koldan tarıyoruz ama hiçbirini bulamadık.
We're sweeping buildings two and three, but there's no sign of them.
Şu iki binaya bakın
Did you guys notice that it's two buildings?
Binalar ortamı kapatıyor.
Buildings there for cover. - Case.
Vegas'daki mülklerin numaralarına sahipler. Ticari binalar, dairler ve Ben Drayton'ın cesedinin gömüldüğü hurdalık.
They own a number of properties around Vegas- - commercial buildings, apartments, and the junkyard where Ben Drayton's body was buried.
O yıkılan binaların arasındakinden mi bahsediyorsun?
You mean the one between those falling buildings?
Ama öyle çünkü bunların altısının ortak bir noktası var. Hepsine National'mı destek veriyor?
But it is,'cause guess what six of these buildings have in common.
İtalya'daki binaları restore eden bir inşaat firması.
It's a technical firm that renovates buildings in Italy.
bu binalardan birini hatırlıyor musun?
What do yo think? Do any of these buildings look familiar?
Genelevdeki adamın elinde 20 kadar terk edilmiş binanın anahtarları varmış.
That brothel guy had keys to about 20 abandoned buildings,
Ama failin bazı boş binalara girmenin yolunu bulduğuna inanmamıza neden olan deliller var.
But we have reason to believe the perpetrator have gained access to some empty buildings.
İki bina var.
There's two groups of buildings.
Kaç binan var abla?
How many buildings do you own?
Sahip olduğun dört büyük binanın güvenlik sistemleri hacklendi ve devre dışı bırakıldı.
Four major buildings had their security systems hacked and disabled.
Binalar nereye gitmiş?
Where'd the buildings go?
Geceyi kapanmış sanayi bölgelerini ve boş binaları gezerek geçirdik.
We spent the night checking closed down industrial areas and empty buildings.
Saklanılacak birçok yeri vardı. Boş binalar, eski tersaneler. Çünkü tüm pisliğinizi Asya'ya taşıdınız.
He's had plenty of places to hide, empty buildings and old shipyards, because you've moved your shit to Asia.
- Ya istasyon binaları?
- What about the station buildings?
Francisco Pizarro ve 168 İspanyol askeri meydanı çevreleyen binalarda gizleniyordu.
Francisco Pizarro and 168 Spanish soldiers were hiding in buildings around the square.
Diğer ülkeleri kırıp geçiren salgınların hiçbiri yaşanmadı ve hepsinin ötesinde Japon kültürünün gücü yani Japonya'nın "Japonluk" u, binaları, yemekleri lezzetleri, sanatı bu dönemi tam manasıyla hepsinin en önemlisi yaptı.
There were none of the terrible epidemics that ravaged other countries, and, above all, the intensity of Japanese culture, the "Japaneseness" of Japan, its buildings, its food, its taste, its art, really derive from this period above all.
Görüşleri fena olmamalıydı ve bu sadece binalar için geçerli değildi.
It must have been quite a sight. And not just the buildings.
Bu dünyada pek çok büyük bina var.
There's a lot of buildings in this big world.
Ama o binalar birkaç adama ait.
But those buildings are owned by such few people.
Park Kyung Deuk'un sahibi olduğu Seul'daki tüm binaların listesini çıkarın.
Get the list of all buildings in Seoul owned by Park Kyung Deuk.
Listeyi çıkarınca, bir kamera alıp bütün binaları görmeğe gidin.
When you have the list, get a camera, and go visit all those buildings.
Kaç binası var bu adamın?
How many buildings does he own?
Kendine ait kaç binası varmış?
How many buildings does she own?
Artı, Gangnam bölgesinde, düzinelerce binanın sahibi kendisi.
Plus, she owns dozens of buildings in Gangnam district.
Binanın çevresindeki çatılara da keskin nişancılar koyun ve söyleyin onlara, temiz görüş açısı yakaladıkları ateş etsinler.
Put snipers on the roof of the surrounding buildings and if they get a clean shot, tell them to take it.
- Evet, su düzeyi işareti beni doğruca Amerikan Tarihi Binalar Dairesi'ne yönlendirdi.
Uh, yeah, well, the watermark led me directly to the U.S. Register of Historic Buildings.