Bulgari traducir inglés
44 traducción paralela
Uluslararası şık bir topluluk, ünlü mücevherci Bulgari'nin yeni'Hute Bijou'koleksiyonun görmek için elegan restoran Le Doyen'de bir araya geliyor.
A chic international crowd is gathering here at the elegant restaurant Ledoyen to see a new collection of haute bijoux from the celebrated jeweller Bulgari.
Şu anda Paolo Bulgari'yle birlikteyim. Kendisi, İtalyan Rönesansı'nın ve 19. yüzyıl Roma sanat okullarının stilini ve işçiliğini koruyup zenginleştirerek isim yapmış olan bir mücevher evinin üçüncü nesli.
I'm here with Paolo Bulgari, the third generation of a house which built its name on preserving and enhancing the style and workmanship of the Italian Renaissance, and the 19th century Roman school of artisans.
Ben Bulgari'nin porselen parçalarından bahsediyorum.
I'm talking about the Bulgari porcelain pieces.
Bulgar yapımı.
That's Bulgari.
Bulgari bir kolye, bir göğüs operasyonu.
A Bulgari necklace, a breast job.
- Eski karısının salı günü artırmaya çıkacak Bulgari kolyesi.
- His ex's Bulgari necklace that goes up for auction on Tuesday.
Strombold, bulgari kesme ecuting eski olabilir.
Strombold will be ex ecuting a bulgari cut.
- Harry Winston ve Bulgari.
Harry Winston and Bulgari.
Bu akşam..... Bulgari ister misin?
Would you like a Bulgari tonight?
Bulgari el çantasından önceki hayatın.
Life before the Bulgari handbag.
Bulgari dosyasında büyük ilerleme kaydettik.
We had a big breakthrough in the Bulgari case.
Bulgari işindeki adama ne dersin?
What about the guy from the Bulgari job?
Bulgari davası için sana 1077 belgesi verdiğimde 30 adamımı 3 aylığına talep ettin ve kimseyi tutuklayamadın.
When I signed a 1077 for you on the Bulgari case you requisitioned 30 of my men for three months and made zero arrests.
Biz birlikteyken Frank'le Bulgari işini tezgahladın senin yaptığını biliyordum.
The Bulgari job you pulled with Frank when we were together I knew it was you.
Bunun gibi bir okulda okursan, ayak uydurman gerekir. Küçük bir Bulgari alırsın.
If you go to a school like this, you're going to make sure you fit in, so... you get a little Bulgari.
Bvlgari'deki partinin başlamasından tam bir saat önce.
Exactly one hour before the campaign launch at bulgari.
20 dakika önce Bvlgari'de olman gerekiyordu.
You were supposed to be at bulgari 20 minutes ago.
Az önce Bvlgari'den bir telefon aldım.
I just got off the phone with bulgari.
O halde Bvlgari'den 600 bin doları kime harcadın?
Then who did you spend 600 grand on at Bulgari,
- Jake Bulgari mi verecek?
- A Bulgari from Jake? No.
Bu inanılmaz Bulgari inci gerdanlığını verdi.
And he gave me this amazing bulgari pearl choker
Sekiz evliliğin ardından, Bulgari'nin bu taraftaki her mücevher soygununun arkasında onun ismi var.
Eight marriages later, runs every jewelry heist this side of Bulgari.
Bu "Bulgari".
It's "Bulgari".
- Bulgari'de ne?
- What's "Bulgari"?
- Hayır, bu "Bulgari"
- No, it's "Bulgari".
Harry Winston, Cartier, Bulgari, markaların birkaçı.
Harry Winston, Cartier, Bulgari, among others.
Saati bile Bulgari marka!
He's even using Bulgari watches!
Senin de bana 4 günlük yatak yapma, 3 spa seansı, 2 çift güneş gözlüğü ve ninem için de Bulgari çanta borcun var.
And you owe me four days of bed-making duty, three spa treatments, two pairs of sunglasses, and a Bulgari purse for Gram.
Bulgari marka!
It's from Bulgari!
Kesinlikle Bulgari.
Definitely the bulgari.
Başarımı alkışlayıp, bana zehir hafiye diyebilirsin.
Well! Baste me in bling and call me Bulgari.
Lobide, Bvlgari'nin yanında her mevsimine bir Gucci mağazası var.
Every four seasons has a Gucci near the Bulgari store in the lobby.
Omega, Bulgari, Cartier, ve Rolex.
Omega, Bulgari, Cartier, Rolex...
Evet, devam etmek isterdim Mindy. Geçen sefer senin evinde bıraktığım Bulgari kol saatimle hem de.
Yeah, I would like to move on, Mindy, preferably with the bulgari wristwatch that I left in your apartment the last time we... you know.
Vay, Bulgari.
That's Bulgari.
- Ferragamo, Gucci, Asics, Bulgari...
- Ferragamo, Gucci, Asics, Bulgari...
Dolabınızda bir Bulgari olsun istersiniz sanırım.
You'd like a Bulgari in your closet, I guess.
Wieden Bulgari bir dolu dijital zırva sunacaktır.
Wieden Bulgari are gonna come in... with a mountain of digital shit.
Kıçını Bulgari'ye taşımanın zamanı geldi.
It's time to take your ass to Bulgari.
Saf altın kol düğmeleri, Bvlgari saatler.
Solid gold cufflinks, Bulgari watches.
Bulgari'nin partisindeyiz.
We're at the Bulgari party.
Markası Bulgari.
It's a Bulgari.
Sonra, elinde bir Bvlgari kolyeyle geldi biz de hiç konuşmadık.
But then he came back with a Bulgari bracelet, so we never talked about it.
Bulgari.
The bulgari.