Bunny traducir inglés
3,443 traducción paralela
Yeni aldığımız tavşanı kaçırmışsın.
- Yo, you let our new bunny escape.
Düşünüyorum da, tavşanlı bir duvar kağıdı yapıştıralım mı ne dersin?
I've been thinking, what do you say we stick up some bunny-type wallpaper?
Yani şimdi çocuklar siz gitmeye hazır mısınız yoksa... diğer kapıya gidip paskalya tavşanını arayalım mı?
So, you guys ready to go or... Want to head next door and look for the easter bunny?
- Çok komik bir tavşansın.
You're such a funny bunny.
- Evet, komik tavşan bardan çıkınca ne yaptı?
Yeah, what did Funny Bunny do when he left the bar?
Bilgisayar'ı olan tek kişi sen değilsin komik tavşanım.
You're not the only one with the Intersect, honey bunny.
Easter Tavşanı kadar gerçek, tek farkı gerçek olması.
As real as the easter bunny, except real.
Bu tavşan kekim.
Here's my bunny cake.
Dün gece hangi Ben hayranı hatunlaydın?
So, which "Ben bunny" was it last night?
Tüylü bir tavşanmış.
It was a little fluffy bunny.
Bu gençler poz verip selamlama yapmanın bedelini hayatlarıyla ödediler. Sadece üç tane onaylanmış mem olduğunu hatırlamaları gerekirdi. Barış işareti, iki kulak ve sahte galip.
These youths paid with their lives for tebowing when they posed for pictures they should have remembered there are only three approved memes, peace signs, bunny ears and fake winners.
Barış işareti, iki kulak ve sahte galip.
Peace signs, bunny ears, and fake wieners.
Bu, bir metre uzunluğunda bir tavşan adam!
It's a three foot tall bunny-man!
Tavşan insanlar, eski zamanlardaki atalarına çekiyor olmalılar!
Bunny people must be a throwback to paleolithardic times!
Terlik ama kız için değil.
Slippers, but it's a bunny.
Aynı Bugs Bunny'deki gibi başında saçakları olandan aldım.
I got him the kind with tops on them, like Bugs Bunny.
Bugs Bunny gibi. Biliyorum hoşlandın. Mesajımı aldın mı bilmiyorum.
Bugs Bunny status, like I know you like.
Babanın ev arkadaşının boyutunda bir tavşan
It's a bunny the size of your daddy's roommate.
Evet, pek mutlu olduğu söylenemez.
Yep. She is not a happy bunny.
Aria, eğer bu kaltaktan gerçekten kurtulmak istiyorsan,... babacığına onun gerçekte ne olduğunu görmesi konusunda yardım etmelisin. Bir kindar, yuva yıkan bir aşüfte.
Aria, if you really want to get rid of this bitch, you're gonna have to help daddy figure out what she really is- - a vindictive, homewrecking bunny-boiler.
Carrie'deki şu kristal tavşancık vardı ya hani?
You know that crystal bunny, the one Gran gave Carrie?
Ya da evin etrafında enerjik bir tavşan gibi koşardın.
Or when you ran around the house like the Energizer bunny.
Mavi Tavşan'ı de unutmayalım. 2007'de paramparça etmiştim kendisini.
And Blue Bunny, who I tore to pieces in'07.
Tavşandan mı bahsediyorsunuz?
( SNIGGERS ) Oh, what, you mean the bunny rabbit?
- Hayır, Ben Paskalya tavşanıyım.
- No, I'm the Easter Bunny.
Onlardan olan her biri Beni hasta ediyor... midemi bulandırıyorlar!
Hello, honey bunny. You just missed a call from your boss.
Bay Bugs Bunny'yi aramıştım.
I'm calling to inform Mr. Bugs Bunny
Sadece polislere ilgi duyduğundan sana yazmadığına emin misin?
Really? You sure she's not playing a little badge bunny with you?
Tavşanın.
Bunny.
Hadi bakalım, hemencecik hallet!
Hippity-hop, quick like a bunny.
Léo ve komşum ile aramı düzelttim.
I've reconciled with my Jungle-bunny and even my neighbor.
Adını "Tavşan" koyduk.
Named her Bunny.
Tavşan.
Bunny.
Tavşan bir tanedir.
Our Bunny's a keeper.
Tavşan, canım.
Bunny, darling.
Bunny sayesinde oksijenimiz var.
Thank Bunny for the oxygen.
Tavşan! Bizi buradan götür!
Bunny, get us out of here.
Bunny, bizi tekrar ışınlamaya hazır ol.
Bunny, get ready to port again.
Tavşan, seni hurda yığını beni buradan hemen- -
Bunny, you rotten clot, get me out of...
Süperbotlarımdan biri onu ana boyutuna döndürmeye söz verince bize o kadar çabuk yardımcı olmaya gönüllü oldu ki, şaşardın.
You'd be surprised how fast Bunny agreed to help me when one of the super-bots promised to return her to her home dimension.
İki soyguncumuz tavşan kadar hızlıymış.
Our two robbers were quick as a bunny.
- O bir kopçalı tavşan.
She's a "buckle bunny."
- Paskalya hediye çalışması?
- Secret Easter bunny? - Oh.
Ya Paskalya hediye çalışmasını biraz fazla ciddiye alıyorsun, Mary ya da bana olanları tam olarak anlatmalısın.
Either you're taking this secret Easter bunny lark a bit too seriously, Mary, or you need to tell me exactly what is going on.
Şu kaydıraktan atlamak üzereyiz.
We're about to bunny hop this muh...
Tavşan gibi yumuşacık.
He's fuzzy like a bunny, like a bunny rabbit.
Görünüşe göre tavşan o zamandan.
Looks like that's where the bunny came from.
Tavşanı bile mi?
Not even the bunny?
Tavşan'ı tutsana.
Hey, hold Bunny.
- Tavşancık!
Bunny!
"Tavşanım seni seviyor, biliyorsun."
You know my bunny loves you.