English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ C ] / Calderone

Calderone traducir inglés

69 traducción paralela
Mendez'in karşısında sarışınla duran adam... o Calderone.
The man across from Mendez with the blonde- - that's Calderone.
Calderone.
Calderone.
Fotoğraftakinin Calderone olduğundan emin misin?
You sure it was Calderone in the photograph?
Her yerde kolları ve bonkör eli olan... - Calderone adında bir adam mı? - Evet.
Guy name of Calderone, with a long reach and a large hand?
Evet, ben de Mendezi içeri alıp, ondan Calderone'nun yerini öğrenirim.
Yeah, I'm gonna haul Mendez in, and I'll get the location for Calderone out of him.
Calderone nerede?
[Tubbs] Where's Calderone?
Calderone nerede?
Where's Calderone?
Calderone kim ki?
Calderone who?
Calderone nerede?
[Laughing] Where's Calderone?
Calderone Bahamalar'daymış.
Calderone's in the Bahamas.
Calderone tüm söylediği bu, Bahamalar'da.
That's all Calderone said- - the Bahamas.
Calderone yeni tedarik kanalları açıyor.
Calderone is opening up new supply routes.
Calderon'nun dünyanın her tarafında sevgilileri vardır.
You ever seen her before? Calderone's got women all over the globe.
Calderone'nun nesi oluyor...
What is she to Calderone? Wife?
Calderone veya adamlarından biri onun eşkalini biliyor mu?
Does Calderone or any of his people know what the Argentinean looks like?
Calderone'u bulursanız, Bahamalılar onu sınır dışı ederler. Olay bu.
You spot Calderone, the Bahamians extradite him.
Eğer Calderone duvara çivilenecekse bu Miami'de bir mahkemede olur.
The only place Calderone is going to be nailed to a wall is in a Miami courthouse.
Bu Calderone New York'ta kardeşinin ölümünden sorumluymuş.
Said this Calderone was responsible for your brother's death up in New York.
Bize uzun süredir Calderone hakkında bir rapor gelmedi.
We've had no report on Calderone in some time.
Calderone hiç gözükmemiş, öyle mi?
No sign of Calderone at all, huh?
Sizi temin ederim. Eğer Calderone gibi bir suçlu adamızda olsaydı, bunu ilk bilen ben olurdum.
I assure you- - if a criminal of Calderone's stature were on my island,
Albury uzun zamandır Calderone'nun ortalıkta olmadığını söyledi.
Albury says he hasn't seen hide nor hair of Calderone in some time.
Calderone!
[Crockett] Calderone.!
Herhalde bu, Calderone'nun adamlarını listenin tamamlandığına ikna eder.
Well, that oughta convince Calderone's people... that the Argentinean's hit list is complete.
Senyor Calderone, asla iki kez pazarlık yapmaz.
Senor Calderone never renegotiates.
Senyor Calderone ya paramı öder, ya da listemdeki dokuz numara olur.
Senor Calderone either pays my fee... or he becomes number nine on my list.
Calderone'a söyle, postacı çocuklar muhatabım değil.
Tell Calderone I don't deal with errand boys.
Bak, sırf kız seninle "Neşeli Günler" i oynuyor diye Calderone'la bambaşka bir oyun oynamıyor anlamına gelmez.
[Sighs] Look, just because she's playing Sound of Music with you... doesn't mean she doesn't have another act altogether for Calderone.
Sanırım az önce Calderone'dan haber aldık.
Think we just heard from Calderone.
Calderone'nun teknesi az önce adadan ayrıldı.
Calderone's boat just departed from the island.
Calderone'nun paravan şirketlerinden biri.
It's one of Calderone's corporate fronts.
Calderone kim olduğumuzu biliyor.
Calderone knows who we are.
Calderone adadan ayrıldıysa, ondan nereye gittiğini öğrenebilirim.
If Calderone did leave, I can get a destination out of her.
Bu gece festivalde Calderone ile tanışmak için zemin hazırladım.
I got an intro set to meet with Calderone tonight at the festival.
Calderone'u yakalamaktan vaz mı geçtin yoksa?
You changing your mind about gettin'this Calderone, or what?
Angelina Calderone'nun kızı.
Angelina is Calderone's daughter.
Sanırım Calderone'la çok yakında tanışma fırsatım olacak.
I think I'm gonna have an introduction to Calderone real soon.
En büyükler bile yıkılır, Calderone.
Even fat cats fry, Calderone.
Senyor Calderone, şu öteki dedektif... kaçtı.
Senor Calderone, the detective- - he got away.
Calderone, senin yarmalara söyle hemen silahlarını atsınlar! Yoksa beynini uçururum.
Calderone, tell those goons of yours to drop their weapons right now, or I'm gonna blow your brains out.
- Adı Calderone.
His name is Calderone.
Buralardan Calderone adında bir torbacı duydun mu?
You ever hear of a local dealer named Calderone?
Dört hafta kadar önce bizim dedektiflerden biri... Calderone ve Tooney adında New Yorklu bir torbacıyla bağlantı kurdu.
Well, about four weeks ago, one of our detectives... set himself up in a meet with Calderone and a New York pusher named Tooney.
Ölmeden Tooney'yi de temize havale etti. Calderone kaçtı.
But he took Tooney with him, and Calderone got away.
Sağdaki herif Calderone.
Dude on the right is Calderone.
İyi dostun Calderone'nun fotokopileri.
Photocopies of your good friend Calderone.
Leon, Calderone'a karşı tanıklık yapmaz.
Leon ain't gonna roll over on Calderone.
Calderone'nun adamları benim parti malzemesini ve parayı alıp kaçtığımı zannediyor.
As far as Calderone's people are concerned, I made off with both the party favors and the cash.
Calderone'nun sağ kolu az önce para hakkında aradı.
Calderone's right hand just called about the cash.
- Calderone'u görene kadar olmaz.
- Not until I see Calderone.
İki saat sonra Calderone'nun adamıyla buluşuyorum.
Got a meet with Calderone's man in two hours.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]