Callen traducir inglés
1,238 traducción paralela
Büyük aptallık ettin Bay Callen.
That was very foolish of you, Mr. Callen.
Oldukça ciddi bir teori.
That is quite a theory, Mr. Callen.
İşte şimdi hayale daldınız Bay Callen.
Now you're straying into fantasy, Mr. Callen.
Ben katil değilim Bay Callen.
I'm not a murderer, Mr. Callen.
Bu işte biri ne kadar uzun süre kalırsa gün geçtikçe dolabı mezarlığa dönüşebilir.
The longer one stays in this business, Mr. Callen, the more one's closet resembles an ossuary.
Ben iyiyim Bay Callen.
I'm all right, Mr. Callen.
Kendini Callen'dan daha akıllı zannediyor.
It means he thinks he's smarter than Callen.
- Etiyopya Gençlik Merkezi'nde çalıştığınız dönemle ilgili bazı sorular sormak istiyoruz. Ben Özel Ajan Callen. Bu da Özel Ajan Sam Hanna.
I'm Special Agent Callen, this is Special Agent Sam Hanna.
- Eric, ben Callen.
Eric, it's Callen.
Zor zamanlarda, çoğunlukla zor şeyler yapmak gerekir Bay Callen.
Extreme situations occasionally require extreme measures, Mr. Callen.
- Hava ambulansı yolda.
Medivac is en route, Callen.
Size soracağım sorunun aynısı, Ajan Callen.
Same thing I'm gonna ask you, Agent Callen.
Ajan Callen, siz de Keshwar'ı bulmak için ne gerekiyorsa yapın.
Agent Callen, you do do what you need to do and find Keshwar.
Ajan Callen ve Hanna, NCIS.
Agents Callen and Hanna, NCIS. Major Rick Medina,
- Callen, dua ediyorlar.
Callen, they're praying.
Ne istersen onu söyle, Bay Callen.
Call it what you will, mr.
Söylediklerinden bir şey anlamıyorum, Callen.
I'm not sure I know what you're saying, callen.
Kızlık soyadı Callen.
And her maiden name is... Callen.
- Bay Callen, odama!
- Mr. Callen, my office.
- Cevabım hayır Bay Callen.
The answer is no, Mr. Callen.
Kusura bakma Bay Callen, kuralları biliyorsun.
I'm sorry, Mr. Callen. You know the rules.
Sam, Callen bilgiyi aldı.
Sam, Callen's got the information.
Aslına bakarsan değil Özel Ajan G. Callen.
As a matter of fact, he's not, Special Agent G. Callen.
- Korkma, bir şey kaçırmadın.
You know, Callen, you're not missing anything.
- Callen'la birlikte çalışırdık.
We used to work together, Callen and I.
Olay yeri sizindir Callen.
The crime scene is yours, Callen.
Allingham Caddesi'nin etrafındaki dört sokak kadar daraltabilirim.
Callen, I can only narrow it down to a four-block radius bordering Allingham Street.
Callen.
Callen.
Callen bunu biliyor mu?
Does Callen know that?
Eric, Callen'ın bulmanı istediği cep telefonu kimin?
Eric, the cell phone number Callen had you trace, who owns it?
Adım Callen.
My name is Callen.
Callen'ı tekrar ara.
Try Callen again.
Callen ve yanındaki kadın da iyi.
Callen and whoever she is, are both fine.
- Amy Callen.
Amy Callen.
- Ben ailemi tanıyorum Bay Callen.
Oh, I know my family, Mr. Callen.
Bu ilk adres Callen'ın gönderildiği ilk yetimhane.
This first address. That was the first orphanage Callen was sent to.
Callen her taşındığında aynı kişi yeni adresi yazmış.
Every time Callen moved, the same person wrote down his new address.
Yani biri bunca yıldır Callen'ı izliyor muymuş?
You're saying someone... Someone was watching Callen all those years?
Bugün Callen'ı gördün mü?
Have you seen Callen today?
- Ajan Callen'ın başı dertte.
- What's up, Hetty? - Agent Callen's in trouble.
Callen, Hetty'ye attığı mesajda Venice'te bir yer de belirtmiş.
Callen's message to Hetty also contained a location in Venice.
Callen hemen kaza yerinden ayrılmış.
Callen left the crash scene almost immediately.
İyi geceler.
Good night, Mr. Callen.
Biri kaçıyor.
Callen... we've got a runner.
Callen, Dom Los Angeles'tan hiç götürülmemiş.
Callen, he never left L.A.
Callen!
Callen! Sam!
Bay Callen,
Oh, mr. Callen,
Bay Callen.
Mr. Callen.
Hangi gemi olduğunu söylememiştim.
Callen, I didn't say which ship.
Seninle gelemeyeceğimi biliyorsun Callen.
You know I can't go with you, Callen.
- Onu sormadım Bay Callen.
That's not what I asked, Mr. Callen.