Calvin traducir inglés
2,124 traducción paralela
Calvin Frost'un dosyasını buldum.
I found Calvin Frost's chart.
- Peki Calvin Frost?
What about Calvin Frost here?
Kanıtlar gösteriyor ki, tetikçimiz Vivian imiş ama Calvin Frost'un muayenehane'de öldürüldüğüne dair bir delil yok.
So, the evidence says that Vivian was our shooter, but we have no evidence that Calvin Frost was killed at the office.
Bayan Calvin, güneş sistemimizin galaktik ekvator ile aynı hizaya gelmesi, belki de sandığınız kadar zararsız değildir.
Miss. Calvin, the alignment of our solar system with the galactic equator may not be as harmless as you think.
Sizin hakkınızda çok şey biliyorum, Bayan Calvin.
There's a lot I know about you Miss. Calvin.
Karadeniz sadece bir başlangıçtı Bayan Calvin.
The Black Sea was just the beginning Miss. Calvin,
Brooke Calvin.
Brooke Calvin.
Jenkins, Fox ve Brooke Calvin'in fotoğraflarını 15km'lik alan içindeki gördüğünüz herkese sorun.
Jenkins send out Fox and Brooke Calvins mug shots, ask for checkpoints up to ten miles.
Eric Fox ve Brooke Calvin.
Eric Fox and Brooke Calvin.
Brooke Calvin ve Dennis Johnson.
Brooke Calvin and Dennis Johnson.
Eric Fox, Brooke Calvin.
Eric Fox, Brooke Calvin.
Sonuncusu, bana "Calvin" dedi.
The last one called me Calvin.
"Dr Calvin çağrınız var..."
Paging Dr. Calvin...
- Calvin Ballester?
Calvin Ballester?
O zaman niçin buraya geldin, Calvin?
So why'd you come today, Calvin?
Bennett, kardeşin Calvin, eve dönmeni istiyor.
Bennett, your brother Calvin- - He wants you to come back home.
- Calvin ve Hobbes'u okudun mu?
Did you read "Calvin and Hobbes?"
Ari, Calvin Klein'da yarım milyar doları aşan gelirle kendi gecelik işini kurmak için dikiş dikmeye gitmişti. Üç yıl içinde filan herhalde?
Ari went from working a sewing machine for Calvin Klein to owning a lingerie business with revenues of over half a billion dollars in, what, three years?
Calvin Klein kilotlarını parçala at
Broke up with the Calvin Klein briefs
Muhteşem Köpekleri'nin sahibi Bay Calvin Fischoeder karşınızda!
Please welcome the owner of the Wonderdogs, Mr. Calvin Fischoeder! Fish!
Calvin Klein?
Um, Calvin Klein?
Calvin Wilson.
Calvin Wilson.
Calvin Wilson'du değil mi?
Calvin Wilson, right?
Sen pek de güçlü bir cadı değilsin, değil mi Calvin?
You're not a very powerful witch, are you, Calvin?
Cassie, benim adım Calvin Wilson.
Cassie, my name is Calvin Wilson.
Calvin, antika dükkânındaki adam bunu posta kutuma bırakmış, önemli olduğunu yazmış.
Calvin, the guy at the antique shop, he put this in my mailbox, said it was important.
Calvin bunun hakkında ne söyledi?
What did Calvin say about it?
Calvin sana bunu verirken tam Olarak ne dedi?
What exactly did Calvin say to you when he gave you this?
Calvin'le iletişime geçersem Sana haber veririm.
I better get to school. But I'll let you know if I can get a hold of Calvin.
Calvin niçin bana bunu verdi?
Why did Calvin give me this?
Eminim Calvin biliyordur.
I'm sure Calvin will know.
Calvin?
Calvin?
Calvin'in dükkanına gittim, Hala kapalı.
I went by Calvin's place. Still locked up.
Bu Calvin'in seni uyarmaya çalıştığı. Şey hakkında.
This is what Calvin was trying to warn you about.
Miguel Ruiz, Lawrence Baker Ray Jenkins, Calvin Reynolds.
Miguel Ruiz, Lawrence Baker, Ray Jenkins, Calvin Reynolds.
Minibüs Calvin Winslow'a ait.
The SUV belongs to Calvin Winslow.
Meşhur Calvin Winslow?
The Calvin Winslow?
Calvin Winslow.
Calvin Winslow.
Banka kayıtları, Calvin Winslow'un kulüp kapısında çalıştığına dair doğru söylediğini gösteriyor.
Well, bank records show he was telling the truth about working the door at Calvin Winslow's club.
Calvin Winslow ve gizemli aşkının hikayesi.
Story about Calvin Winslow and his mysterious new lady love...
"Calvin Winslow kırmızı halıda Ashley Thomas ile birlikte."
"Calvin Winslow living the highlife on the red carpet with Ashley Thomas."
Calvin Chambliss'le aramızda bir ilişki vardı.
Calvin Chambliss and I were having an affair.
- Merhaba, Calvin.
- Hello, Calvin.
İsminiz Calvin Edwards sanıyorum.
Calvin Edwards it's the name, I believe.
Calvin, bence Amy bu hikayeden biraz sıkıldı.
Oh, Calvin, I think Amy's a little bit bored with that story.
Calvin Amy'e bakmayı kabul ettiğin için çok teşekkürler.
Hey, Calvin, thank you so much for babysitting.
- Neyse. Calvin dinle.
- All right, Calvin, listen.
Calvin'in elinden alınca yüzünü nasıl ekşitti görmediniz mi?
Did you see the way she was rubbing it in my face, pretending to like Calvin?
Calvin, Seni absürd bir örnek olarak kullanıyordum.
Calvin, I was using you as an absurd example.
Calvin Klein çekimlerinden fırlamış bir adamla sevişerek geçirdiğim çok güzel bir gün bugün.
It's a beautiful day, most of which I have spent having mind-blowing sex with a guy who looks like he walked off a Calvin billboard.
Calvin, bir arkadaşınla görüşmeyeli ne kadar oluyor?
Calvin... when's the last time you saw a friend?