English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ C ] / Cami

Cami traducir inglés

560 traducción paralela
Cami ve türbe 1458'de inşa edilmiştir.
The mosque and its mausoleum were built in 1458.
Şehir fethedildikten sonra 2. Mehmet şehidin kalıntılarının aranmasını ve mucize eseri Şii birinin rüya ya da öngörüsü sonucu kim olduğu teşhis edilince Türkler tarafından saygı gösterilen bu adam adına bir cami yapılmasını emretti.
Once the capital was conquered Mehmed II ordered a search for the remains of the martyr, and when they had been miraculously identified thanks to the dream or vision of a "shi" he ordered the building of a mosque venerated since then by all Turks.
Belki de birkaçını cami avlusuna bırakmalıydık!
Perhaps we should have drowned some of them at birth.
İyi ki beni cami avlusuna bırakmamışsın baba!
I'm glad you didn't drown me, Papa!
Şey, belki de... onları cami avlusuna bırakmamakla iyi ettik!
Well, perhaps, it's lucky we didn't drown any of them at birth, my dear!
Ne çok cami ve minare var!
All those mosques and minarets!
Hayallerindeki cami orada.
There's the mosque of your dreams.
Orayı cami zannettin ama değil.
You'd assume it's a mosque.
Çok ama çok güzel bir cami.
Very beautiful. Very beautiful mosque.
Çok eski ve güzel bir cami.
Very beautiful mosque. Very old.
Çok güzel cami, fevkalade.
Very beautiful mosque. Magnificent.
Yüce imparator Üçüncü Şumunşin Şah'ın hakimiyeti altında, bu tepelerde, İmparatorluk mimarisi gelişti birbiriyle fevkalade uyumlu, içinde bir saray, bir cami, 1200 yataklı bir harem, ve haz dolu pek çok şey daha bulunan...
During the rule of the great Emperor Shumunshin-Shah the Third, on these heights, the Imperial architects had built a marvelous ensemble, which included a palace, a mosque, a 1,200-bed harem, and many other... similar delights.
Şeyh Hayyam ve Şeyh Cami, Şeyh Nava'i ve Şeyh Saadi
Shaikh, Khayyam and Shaikh Jami, Shaikh Nava'i and Shaikh Saadi
Bir Cami'den hırsızlık yapmış.
Stealing from a mosque.
Eğer kazanırsak, senin için büyük bir cami yaptıracağım.
If we'll win, I'm gonna build for you a great mosque.
Hanımefendi, burası bir cami.
Madam, this is a mosque.
ve Romanya topraklarına asla bir Türk kalesi veya cami inşa edilmeyecek.
And you'll never build a Turkish castle or mosque on Romanian soil.
Cami var mı mesela?
Are there any mosques?
Eceli gelen insanı bilmem ama eceli gelen köpek cami duvarına işermiş.
When fox's death comes, he goes towads the lion But when a dog wants to die he calls a lion for a challenge
İmam Cami İsfahan, İRAN
Emam Mosque Isfahan, IRAN
New York şehrinde yeni bir cami kurup Müslüman Birleşik Camisi, adı altında çalışacağım.
I will organize and lead a new mosque in New York City : Muslim Mosque, Incorporated.
Körfez savaşı sırasınca, 70 cami parçalamış ve onunda adı Lisa'ymış.
During the Gulf War, she destroyed 70 mosques. And her name is Lisa too.
- Cami veya havra olabilir.
- Could be a mosque, synagogue.
Cami, havra.
Mosque, synagogue.
- Kahretsin, cami arabası geliyor!
- Shit! The mosque van's here!
Hadi Tariq, cami arabası geldi.
Tariq, the mosque van's here.
Bu arada, ben Cami Shroeder.
I'm Cami Shroeder, by the way.
- Cami?
Cami?
Bak ne diyeceğim, bugün akşam yemeğinde Cami ve bana katılmak ister miydiniz?
- Exactly. Say, would you two like to join Cami and me for dinner this evening?
Biliyorsun, Cami, fark ettim ki Mike'ın evinin önünden iki kere geçtik.
You know, Cami, I-I've noticed that you've, uh, walked us past Mike's house... twice.
Cami, iyi misin?
Cami... you all right?
Cami nasıl?
How's Cami?
- Şu araba Sam Hart'ın değil mi?
- That? cami? the Sam Hart?
Sos arabada kalmış.
the cami? o.
Burası bir sikişme Klübü cami değil.
This a fuck club here, not a Mosque.
Müslüman topluluğu büyüyünce, Hristiyan cemaatinden eski kiliseyi alıp yerine büyük bir cami inşa ettiler.
As the Muslim community grew, they bought the old church from the Christian congregation and built a huge mosque on the site.
Şam'daki büyük cami, tüm imparatorluktaki yeni camiler için, model haline geldi.
The Great Mosque of Damascus would become a model for new mosques to come, all across the empire.
Ama bugünün Cordoba Katedrali yaşamına bir cami olarak başladı...
But the Cordoba Cathedral of today began its life as a mosque... one of the grandest of the Islamic empire.
Hristiyan aleminin en büyük kilisesi artık bir cami idi.
The single greatest church in Christendom was now a mosque.
Sinan, kusursuz bir tarzla İslam mimarisine imza attı... 'Kubbeli Cami'.
Sinan, perfected the signature structure of Islam... the domed mosque.
Sultan için, şüphesiz İstanbul'daki başyapıtı Süleymaniye Cami'sini yaptırmıştır.
For the Sultan, of course he built his masterpiece, the Süleymaniye Mosque in Istabul.
Ve cami törenle açılırken, denir ki ; Süleyman huşu ve şaşkınlık içersinde bakarak,
At its inauguration, it's said Süleyman gazed at it with awe and exclaimed
Penn State kazandı. Tabii ki kazandılar. Ellerinde Gigi Vandecourt ve Cami Sewell var.
Just a single woman in a fish place, applauding a courageous man.
Yüzlerce, binlerce insan cami, sinagog ve kiliselere toplanmış bulunmakta.
Hundreds of thousands have flocked to temples, synagogues, and churches.
Detroit'in göbeğinde bir cami var. Bir aşevi açan bir imam tarafından yönetiliyor.
There's a mosque in the heart of Detroit and it's run by an Imam who started a soup kitchen
Peygamber Medine'nin ilk şehir merkezini belirledi. Bu merkez yeni yapılan cami idi.
Prophet Muhammad established the first center in Medina for Muslims and that was his mosque.
Cami, Peygamber'in yaşantısı içinde bir çok amaca hizmet ediyordu.
The mosque was serving multiple purposes in the life of Prophet Muhammad.
- Cami.
- Cami.
Merhaba, Cami. Ben, Laura.
Hi, Cami, I'm Laura.
Birkaç saat önce tanıştığınız küçük kız, Cami. Bulunduğu gemide sıçrama kapasitesi yok.
That little girl you met earlier, Cami, her ship can't make the jump.
Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da 80'in üzerinde cami inşa etmişlerdi.
They built over 80 mosques in Serbian Belgrade.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]