Cams traducir inglés
540 traducción paralela
Sıklıkla, yakın zamanda bir deniz altı volkanında oluştuklarını kanıtlar nitelikte şaşırtıcı ölçüde camsı ve keskindiler.
Often they are surprisingly glassy and sharp, evidence that they were recently erupted from an undersea volcano.
Şuradaki camsı yapıda olana bak...
MAN : Look at that glassy one there...
Bunu söyleyebiliriz zira bu parlak, camsı kenarları oluşturarak donmuşlar. Patladıkları sırada, suyla temas ettikleri için donmuşlar.
You can tell'cause they've chilled to this bright, glassy margin, chilled against the water when they erupted.
87 hareketli kamera hazır, ve bağlandı.
I've got 87 cluster-cams ready and rigged.
İnanmıyorum. 1936 model turbo motorlu Speedster Lycombing ikili eksantrik milli.
I don't believe it. A 1936 supercharged Auburn 851 Speedster with Lycoming double overhead cams, and in cherry condition.
Trafik kameralarında ve CCTV'de bir şey ok.
- There's nothing on traffic cams or CCTV.
Bir şey var mı?
- Anything? - I'm scanning traffic cams.
Gözlerin afyon kahvehanesinde yatanlar gibi camsı olmuş bile.
You're already glassy-eyed, like someone lying in an opium den.
Şu anda izlemekte olduğunuz görüntüler polis kamerasından. Çeteler polislere saldırdı ve aralarındaki ateşkes bitmiş oldu.
Here we see footage from our cop-cams, as gangs attacked the police, chanting, "The truce is over."
Su soğutmalı, üstten çift egzantrikli, 16 supaplı, 1052 cc., sıralı dört silindir, elektronik ateşleme, 6 vites ve 320 mm'lik fren diskleri.
Liquid-cooled dual overhead cams, 16-valve, 1052 cc, in-line four Ram Air induction, 6-speed gearbox, and 320-mm front disks.
Camsı, serin, yarı şeffaf dalganın altında
" Under the glassy, cool, translucent wave
Egzantirik millerini 10 metre ötede bulduk.
We found the overhead cams 30 feet away.
Tam yarış arabası gibi.
Tsk, full fucking race cams.
Şimdi, farkettim de kristalin sıcaktan eriyen camsı kenarları geçit odasının duvarlarına benziyor Apophis ve yılan bekçilerinin gelip ateş ettiği yerlere.
Now, I noticed that the glassy edge where the crystal was melted looked a lot like the walls of the gate room after Apophis and his serpent guards came and shot up the place.
Fener kameraları lütfen. Moses :
ALL BUOY CAMS, PLEASE.
- Evet, doğru. Çünkü baştan aşağı yanlış olmuş, Bay Büyücü.
Well, that's because your cams are all wrong, Mr. Wizard.
Gözün camsı bölümünün kolajen lif ağlarından oluşmuş saydam bir jöle gibi olduğunu görüyoruz.
Here we see that the vitreous body is composed of a transparent jelly... with a mesh of collagen fibers.
Bir sefer onun sarhoş olduğunu hatırlıyorum. Ve kafasında oluşan düşünce onun bloğundaki arabaların... Camsız daha iyi görüneceğiydi.
I remember this time he was drunk... and he got the idea in his head that all the cars on his block... would look better without windows.
1970 model açık yeşil, çift eksantrik mili, çift egzozlu bir süper "B" yi gözden kaçırmak biraz zor.
It's hard to miss. A 1970 lime green, super "B", overhead cams, duel exhaust.
Camsı sıvıdaki bozulma, görüntü kaybına...
Mortification of the aqueous humor's led to a loss...
Kameralar ana sisteme bağlı...
The cams are connected to the main system...
Hey sen kes şunu!
H you. Cams. H Rudi.
Çift emniyet güvenlidir, üç en iyisidir.
Two cams are safe, three ´ s better.
Üç emniyet aletim var.
I have three cams.
Personel kameraları ise nakit akışının olduğu yerleri çeker.
Employee cams cover cash-sensitive areas.
Personel kameraları, konuk kameralarının kaçırdığı bir şeyi çekmiş olabilir mi?
Would they catch anything the guest cams would miss?
Basınca duyarlı taban mikro hedefli anti yerçekimi alanı, kızılötesi dijital kameralar.
You've got pressure sensitive flooring, micro-targeted antigravity fields, infrared digi-cams.
Camsı cismin üstü donuklaşmış.
GRlSSOM : Vitreous humor is glazed over.
İnsan gözünün camsı ve akışkan sıvısı... bir nesnenin içinde yansımasına olanak tanır.
The aqueous fluid and the vitreous in the human eye allows for an image to be reflected in it.
Arabamı aldın, camsız getirdin.
You borrow my car, bring it back with no windshield.
Böylece kurnaz planımın birinci aşamasına başlamış olduk.
I'm a respectable businessman. I sell nanny cams.
Camsız bir minibüs bekliyor olacak. Seni Operasyon Merkezi'ne getirecekler.
A van will be waiting.
Çok miktarda camsı sıvı kalmış.
Quite a lot of vitreous fluid left.
İnce camsı kristaller. Koyu renk.
Fine, glassy crystals... dark.
Jetonsuz, camsız, sınırsız.
No tokens. No glass.
Ed, beni güvenlik kameralarının yerini değiştirmem için gönderdi.
DANNY : So Ed sent me down here to redo all the surveillance cams.
Trafik kameraları hiç kapanır mı?
Are traffic cams ever down?
Güvenlik kameralarını atlatıp odalara girmekte iyi olabilirsin ama bütün o Deniz piyadeliği karşı-istihbarat eğitimine ne oldu?
PAULIE : You may be good at eluding surveillance cams to break into suites... but what happened to all that Marine Corps counter-intel training?
Eğer herhangi biri illegal bir şey kullanıyorsa kızılötesi, güvenlik kameralarındaki titreşimleri yakalayacak.
Anyone who's using anything illegal... the infrared will pick up flickers on the surveillance cams.
Demek istediğim, sanki bütün duvarlarımızda "gizli kamera" ları varmış gibi.
I mean, it's like they've got Sparkle-cams hidden in all our walls.
Genellikle ağzın ve gözlerin kapalıydı ama arada bir telaşla açılırdı ve camsı uzak bakışın olurdu.
Your eyes were closed mostly, but every now and then... they would flutter open, and just had this glassy, faraway look.
Peki ya gözetim kameraları?
What about surveillance cams?
Tamam, bölgedeki direklerde trafik kameraları var fakat kanyonlara yaklaşınca uydu görüntülerine ihtiyacın olacak.
Okay, Caltrans has traffic cams in the area, but you will need satellite coverage once he gets closer to the canyons.
Yol engelleri hazırladık, trafik kameralarıyla ve uydu aramasıyla bağlantıdayız. Ama taktik bilgi akışını Tony'nin yapmasını istiyorum.
We set up a roadblock and uplinked traffic cams, but I need Tony to coordinate the data flow with Tactical.
Kraliçem, tanrıçamsın.
The queen goddess.
Sen benim tanrıçamsın.
You're a goddess to me. I'm nuts for you.
Açıları farklı.
- You don't have cams in the halls?
Ekonomi vitesli. Maksimum tork. 16 litre motor.
Duel piston cams, diplex overdrive with maximum torque, sixteen liter side by side, firing three on one... sweet.
Bütün ATM ve trafik kameralarını kontrol et.
Check traffic cams.
Kameraları kontrol ediyordum.
Just checking out the cams.
bak, yıllarca bir sürü aptalca pisliğine katlandım iç çamşırlarımı çaldın, hamsterımı bir rokete bağladın
Look, you ve done a lot of stupid crap over the years You stolemy panties, you tied my hamster to a bottle rocket