English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ C ] / Cara

Cara traducir inglés

970 traducción paralela
"Bayanlar ve baylar, sizlere... "... Foliés Bergère'in sansasyonel sanatçısını takdim etmekten...
" I have the pleasure, ladies and gentlemen, to introduce to you the sensation of the Folies Bergère, Miss Cara Carozza!
Ama hayatım, büyük bir hata yapıyorsun.
But cara mia, you make a big mistake.
Gel, hayatım.
Come along, cara mia.
Ama, hayır hayatım, başarı elbisenin ya da Beddini'nin değil.
No, but, cara mia, it's not the dress, it's not Beddini.
Oh, canım.
Oh, cara.
- Baban evde mi?
- Is Papa home, cara?
Serafina Delle Rose, nasılsın canım?
Serafina Delle Rose, come sta, cara?
- Neyi bilecekler ha?
- Know what, cara?
Neden olmasın?
Why not, cara?
Düğünün için sakladığım beyazları neden giydin kızım?
Why do you put on the white things I saved for your wedding, cara?
O bir kamyon şoförüydü.
He was a truck driver, cara.
Ne oldu canımın içi?
What is it, mia cara?
İçeri gel canımın içi.
Come inside, mia cara.
Bak canımın içi.
Observe, mia cara.
Nasıl istersen, cara mia.
Anything you say, cara mia.
T.S.Eliot, Edna St. Vincent Millay Robert Frost, Cara Sendburg'dan şiirler.
THERE ARE ONE OR TWO THINGS FROM T.S. ELIOT AND EDNA ST. VINCENT M ILLAY, ROBERT FROST, CARL SANDBURG.
Akşam yemeğine gidelim mi, güzel sevgilim?
Shall we go into dinner, cara bella?
Söz veriyorum hayatım.
I promise, cara.
Burada da dediğim gibi ve bu lanet olası da bilmeli ki... — En güçlüsü kim! Cara catai! Bu korkunç!
Here, we do as I say, and this bastard... needs to know who is the strongest.
Pekala "Cara Cicatriz".
Okay, cara cicatriz.
Yavrum, dönde bir bakayım.
Cara, let me look at ya'.
Ya da "Rosaria Cara", kız kardeşimin adı.
Or "Cara Rosaria", the name of my sister.
Cara Jones'u arıyorum.
I'm looking for Cara Jones.
Cara Jones.
Cara Jones.
Cara, Mara.
Cara, Mara.
Cara!
Cara!
- Cara!
- Cara!
Cara, Mara!
Cara, Mara!
Pekala, tırman, Cara.
OK, climb on, Cara.
Devam, Cara.
Go, Cara.
Görüşürüz, canım.
Ci vediamo, cara.
" Sayın Bayan Mathews,
" Cara Miss Mathews,
Bu mektup Çara.
This letter is for the Czar.
"Baban, Çara yazdığı mektubunda,"
" Your father, in his letter to the Czar,
Mektubu daha dikkatli okuyacağım ve Çara cevabımı daha sonra gönderirim.
I will read the letter more carefully and send the Czar my answer later.
Beyler, orduya, Çara ve halka istediklerini vermek için göreve getirildim.
Gentlemen, I have been put in command to give the army, the Czar and the people what they want.
Çara tüm ruhumu feda edebilirim.
I'll give my soul for the Tsar.
Çara karşı adalet sağlanmalı.
Justice must be done against the Tsar.
Çara ne yapacağını söylemek sana düşmez, Aleksey.
It is not for you, Alexei, to tell the Tsar what to do.
Neden, utanmaz Kaldeliler,... Kanunsuz bir çara Hizmet ediyorsunuz? ...
Why, shameless Chaldeans, do you serve a lawless Tsar?
Neden, siz afsunlu Kaldeliler,... Şeytan ruhlu, kafir ve zorba bir çara hizmet ediyorsunuz? ...
Why, bewitched Chaldeans, do you serve a devilish, blaspheming and despotic Tsar?
Toprak ağalarıyla dostluk ilişkileri kurmak, çara yakışmıyor. Hele de Staritzkiler'le!
It's not right for the Tsar to fraternize with the landowners, and above all not with the Staritskys!
Çara akıl vermek sana düşmez Aleksey. Çarın ailesine el kaldırmak da sana düşmez.
It is not for you, Alexei, to teach the Tsar his business, nor to raise your hand against the Tsar's relations.
Benim güzel sevgilime de bakın!
Cara bella!
Ben öldükten sonra çara iletilecek.
Make sure the Czar gets them.
Senin tarzında Bolşevik olmayan herkesten nefret ediyorsun hem de, Çara olan nefretinden daha fazla.
You hate anyone who's not your kind of Bolshevik more than you hate the Tsar.
Çara söyleyin, o binayı kapatsa da Duma'yı kapatamayacak.
Tell the Tsar that he can close this building but the Duma won't be closed.
Çara da, çekilme çağrısı yaparım. "
I urge the Tsar to abdicate. "
Çara tokat attın!
You struck the Tsar!
Çara yalan söyleme!
You're lying to a tsar!
Çara gönülden bağlı olmama rağmen gördüklerim beni rahatsız ediyor.
Although I'm heartily attached to our sovereign, I'm not at all delighted with everything I see around me.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]