Caramel traducir inglés
554 traducción paralela
Baba, karamela ister misin?
A caramel, Dad?
Rosina, çikolata mı istersin, şeker mi?
Rosina, Want a chocolate or a caramel?
Evet, beyefendi. Sizde krem karamel var mı?
Do you have caramel custard?
Karamel ister misin, evlat?
Want a caramel, kid?
Krem karamel.
Crème caramel.
"Tavuk çorbası, patates graten, fasulye haşlama....... karnabahar, bir bardak süt ve karamelli dondurma."
"Chicken a la king, potato au gratin, string beans... " cauliflower, a glass of milk and caramel ice cream... with hot chocolate sauce, " sir?
Bir şeker parçası yüzünden dolgum düştü.
One lousy caramel, and the whole damned filling come out.
Sizi bilmem ama ben bir tanecik şeker yedim.
I don't know about you, but I had one little caramel.
Ed ve Carmen'le buluşacağız.
Will we meet in Edith Caramel.
Fıstıkların tadına bakacağım.
Get some caramel candy.
Mel, karamelli tatlı ister misin?
Mel, would you like some caramel custard?
- Merhaba! ... karamelli tatlı lütfen.
A... a caramel sundae, please?
Şekerim, bizde karamelli tatlı yok.
Honey, we ain't got no caramel sundae.
Marcel Proust'nun da kaldığı büyük otelleri. Özel karamela tatlısı, tenis kulübü, ve tabii ki 18 delikli golf sahası...
Its great hotel with its room of Marcel Proust, its soft caramel specialty, club of tennis, an 18 hole golf course...
Bir kutu on sentlik, lezzetli, besleyici krem karamel kaplı patlamış mısır.
One 10-cent box of delicious, nutritious, caramel-coated popperjacks.
Krem karamel mi, dondurma mı?
Crème caramel or ice cream?
Sana biraz karamel ısmarlayayım mı?
Can I offer you some caramel?
Amcacım, karamelimi almaya geldim!
I've come for my caramel!
Duş almak istemiyorum, krem karamel istiyorum!
I don't want to have a bath, I want the crème caramel!
Kızarmış balık, karamelli sülün, patates kızartması, ve çikolotalı sufle.
We grilled sole. Pheasant caramel, crisps, and chocolate souffle for dessert.
Korkudan ödün patladı, seni korkak, karamel böbrekli, krema renkli aşağılık.
That's frightened you, you lily-livered, caramel-kidneyed, custard-coloured cad.
Alışveriş merkezine girdim, yiyecek bölümüne... karamelli patlamış mısır... ve temizlik sıvısı kokusu beni öyle kendimden geçirmişti ki... çıplaklığımı farkettim...
I went inside the mall to the food fair... where the smell of caramel popcorn... and cleaning fluid so overwhelmed me... that I noticed my nakedness...
Bir kase Kraft karamel parçası istiyorum.
I want a bowl of Kraft caramel pieces.
Yarın karamelli mısır stok.
I'll stock the caramel corn tomorrow.
Bal gibi eller, gül dudaklar Karamel dil.
Honey hands, rose lips, caramel tongue.
Gül dudaklar ve karamel dil!
Rose lips and caramel tongue!
Senin için çilek de bulacağım, dolgulu şeker de.
And I'll find strawberries for you. Caramel creams.
Özel olarak yaptığım karamelli patlamış mısırı da kaçırdın.
And you missed them caramel popcorn balls I made up special.
Patlamış mısır elma şekeri, sakız!
Popcorn balls caramel apples, gum!
Karısı ölmeden önce hatırlıyorum, Cadılar bayramında en harika karamelli elmaları yaparlardı.
I remember that before his wife died, they used to give out... the greatest caramel apples on Halloween.
Karamelli elma şakası nerede?
Where's the caramel apple joke?
Karamelli elmayı severim.
I love caramel apples.
Lis, annemin arkasında büyük bir tane karamelli buldum.
Lis, I found a big caramel deposit on her back.
Karamel fabrikasında da böyle olmuştu.
This is just what happened at the caramel factory.
Karamel.
- Mmm, caramel.
Pekala, bir şeker ve bir karamel.
All right, one candy and one caramel.
Karamelli patlamış mısır.
Popcorn with caramel.
Biliyor musun, krem karamel neredeyse hazır... ve dostum için çok güzel bir şarabım var.
You know, the crème caramel is almost done and I have a very nice wine for my friend Pierre.
Karamelli mısır.
Caramel corn on the cob.
- Karamelli morina balığı.
- I got a caramel cod.
Ve bu da ilk bol karamelli morina balığının hikayesiydi.
[All Cackling] Yargh. And that's the story of the very first caramel cod.
Patlamış mısır.
Caramel corn.
- Az yağlı süt... ... ceviz ezmesi, tatlı patatesli krep, bal kaplı pastırma... ... ve karamelli portakal.
- Low-fat milk some butternut squash, sweet potato pancakes, a honey-glazed ham and a caramel-orange Buche de Noel.
- Hayır. O pirinç ve karamelli.
- No, rice and caramel.
Spud, karamelaya birkaç elma daha at.
Spud, throw a couple more apples in the caramel.
Fıstık ve caramel.
Peanuts and caramel.
Fıstık ve karamel.
Peanuts and caramel.
Karamel ve patlamış mısır kaslarını güçlendirir.
Popcorn and caramel. It builds your muscles.
Annie, olabildiğince hızlı bir şekilde şehir merkezine gitmeni Southern Cross restoranını bulup bana alabildiğin kadar karamelli ekler almanı rica ediyorum.
Annie, I need you to get downtown as fast as you can to this restaurant called the'Southern Cross and get me as many caramel eclair thingies as possible.
Bak, karamel!
Look, caramel spread!
Senin için özel yaptığım karamelim!
My special caramel just for you!