Cards traducir inglés
11,770 traducción paralela
Pokerde kaybetmeye başladı.
He's been losing at cards.
Sen de tefeci denilen kişilere giderdin bak şimdi, kredi kartlarının faizi % 18'dir tefecideki faiz de % 20.
and, look, credit cards charge up to 18 % interest, and the interest from a loan shark is 20 %.
Yolcuların kredi kartlarına da.
And passenger credit cards.
Lütfen daimi ev kartlarınızı elinize alana kadar bunları çıkarmayın.
Please don't take these off till you get your permanent resident cards.
Kapısında bana sürekli kimlik soran adam olan bar.
There's that bar where that guy cards me all the time.
Kağıtları sen mi dağıttın?
Did you deal these cards?
- Noel kartları falan gönderdik.
Christmas cards and such.
Cep telefonu yok, kredi kartı yok.
No cellphone, no credit cards.
Ehliyet numarası ve kredi kartları aynı, telefonu ve e-posta adresi farklı. Ayrıca onun adına çıkartılmış fazladan kredi kartları var.
His driver's license number, his credit cards, but a different cellphone and mailing address and a couple of extra credit cards issued in his name.
Bay Harper'ın kimliği ödünç alınmış. Ama gerçek kartlarından ya da hesaplarından hiç para çekilmemiş. Sadece teminat gösterilmiş.
Mr. Harper's identity was borrowed, but none of his real credit cards or bank accounts were ever tapped for anything, except references, and he's around 60.
Sigorta numarası, ehliyeti, kredi kartları, banka hesapları.
Social security number, driver's license, credit cards, bank accounts.
Kredi kartını da izliyoruz ama kullandığını hiç sanmıyorum.
And we're tracking his credit cards, but I can't imagine - he'll be using them. - What about his car?
Yani banka hesaplarımı dondurdu, kredi kartlarımı da iptal etti.
So he froze my bank account, canceled my credit cards.
Ve sonra, kartlarımızı doğru oynarız, sen ve ben 2020 itibariyle başkanlık köşkünde yaşarız.
And then, we play our cards right, you and I are living in the mayor's mansion by 2020.
Onu tanıyorsam, kolunda çıkaracak daha çok kartı vardır.
But knowing her, she'll have more cards up her sleeve.
Çalışmadan sonra biraz daha kaldı. Ben karneleri hazırlıyordum.
She stayed after to work out, while I graded report cards.
Söz konusu grup dünya çapında kazandığı yandaşlar sayesinde ün kazanıyor.
Group in question is gaining notoriety under a number of calling cards worldwide.
Geri çekilip her şeyi oluruna bıraksan?
You couldn't just back off and let the cards fall as they may?
Carson, Carson, yemek odasındaki oturma düzenini böyle değiştirebilir misin?
Carson, Carson, can you change these place cards in the dining room?
- İç mimarlık okulu, spor salonu House of Cards'ın ikinci sezonu.
Interior design school, cardio barre, season two of House of Cards.
Ne yani, fakirler gibi anahtarlığımda o küçük plastik kartları mı taşıyacaktım?
What, I'm going to carry one of those shitty little plastic cards on my keychain like a poor?
Eline ne kadar geçtiğini, banka kredilerini, kredi kartlarını biliyorum.
I know how much your earn, your bank loans, your credit cards -
Ben de ona teşekkür kartları yazardım.
And I wrote her thank-you cards.
Bizim Çilli kart oynar, hiç gelmez.
Spotty plays cards, so he never comes.
Yine mi kart oynuyor?
Is he playing cards again?
- Kart mı bakıyorsun?
Playing cards.
İşler House Of Cards'ın 3. sezonundan daha durgun.
Wow, business is slower than the third season of House of Cards.
Paris'e iki tane birinci sınıf bilet almıştım üç kredi kartıyla 6 yıl taksitle % 20 faizle, her neyse.
I bought two first class tickets to Paris... on three credit cards that will escalate 20 % over six years... anyway...
Ninem de bunlardan vardı.
My Nan used to have cards like them.
Ama Cards finalde kaybetti.
But the Cards still lost the series.
Telefonlarınız sim kartlarını çıkarın, hemen.
Take the Sim cards out of your phone, both of you, right now.
Karıştır kartları.
Shuffle the cards.
Oyna bakalım.
Deal the cards.
Hafta sonu kredi kartlarımı kullanamadığımı biliyorum.
I know I couldn't use any of my credit cards over the weekend.
Konuşmanızdaki önemli noktaları bu dizin kağıtlarına yazdım. - Böylece... - Lanet olsun.
I put all of your talking points on these index cards so that you wouldn't have...
Daha da önemlisi Chelsea'de kirada olan bir çatı katı var bu da eğer kartlarımı doğru oynarsam benim olabilir demek oluyor.
And, more importantly, he has a rent-controlled loft in Chelsea, which, if I play my cards right, could be mine. Bye.
Pano delikli kart gibi ve tezgâh da bilgisayar gibi çalışıyor Charles Babbage ve John Von Neumann'ın yarattığı.
The board acts like punch cards and the loom like a computer, with the Charles Babbage and the John Von Neumann...
- Full House "3 + 2." 3'ü Joker, 2'si kullanım kılavuzu kartı.
Full house, jokers over instruction cards.
İçki, oyun kağıdı her tatta, her şekilde evliliğe yardımcı malzemeler.
Booze, dirty playing cards... marital aids of all shapes and tastes.
Dört cinayeti itiraf edip tahliyesiz müebbede razı olursan ben de zarları 60 yıla oynarım.
If you cop to these four murders and accept life without parole, I'll throw in a 60-year supply of cards and dice... my treat.
Beyler, ölenlerden birinin kredi kartında bişi bulduk.
Guys, I got a hit on one of the dead shooter's credit cards.
Hiç kredi kartı kullanmadı.
He didn't use any credit cards.
Kredi kartı, gece kulübü ve para yok sana!
No cards, no clubs, no cash.
Kartlarını düzgün oynarsan, bunlardan birini de alabilirsin.
You play your cards right, you can have one of these too.
Bütün sabit diskler gitmiş. USB bellek ya da SD kart da yok.
Every hard drive is gone, and there are no thumb drives or SD cards either.
- Peter, onlar sadece beyzbol kartları.
Peter, those are baseball cards.
Umarım bir çeşit geri ödeme beklemiyorsunuzdur, Çünkü bu bizim kartlar için iyi olmaz.
I hope you don't expect some type of reimbursement,'cause that's not in the cards for us.
Partnerine güvenir ve kendini akışına bırakırsın.
So, you trust your partner, and you cut the cards.
Kredi kartlarını, arabaları, telefonları kontrol edin.
Check credit cards, cellphones, car.
Nelson, dolabında 42 paket açılmamış pokemon kartı saklıyor.
Nelson has 42 packs of unopened Pokémon cards in his closet.
19 kişiye sorulan anahtar kartları geçen 12 saat içinde yeniden kodlanmış.
19 people asked for their key cards to be recoded within the past 12 hours.