Cesur olun traducir inglés
128 traducción paralela
Cesur olun hanımefendi, cesur olun.
Nerves, dear lady, nerves.
"Atalarınız gibi yaşayın. Birbirinizin kellelerini avlayın. " Veya Leiningen'le kalın ve Leiningen'in kadını gibi cesur olun. "
Live like your fathers, hunt each other for heads or stay here with Leiningen and be brave, like Leiningen's woman.
- Ümitli ve cesur olun.
Be hopeful and brave. Yes.
Cesur olun, hanımefendi!
Courage, madam!
Cesur olun!
Be brave!
Cesur olun.
Be brave
Cesur olun!
Have courage!
Cesur olun!
Courage!
Cesur olun.
I mean, courage, men.
Gerçeğe ulaşmak için, cesur olun.
Have courage to think good thoughts.
Cesur olun!
Take heart!
Cesur olun.
Be brave.
Cesur olun.
Take heart!
Cesur olun, kurtuluş sizin elinizde.
Be of good cheer. Salvation is at hand.
Ama cesur olun! Kaçmaya çalışın.
But do be adventurous.
Cesur olun.
Be brave, my boy!
Biraz cesur olun.
Brave it through a little bit.
Cesur olun.
Don't worry.
Cesur olun, hadi
Gather your wits. Come on.
Cesur olun, Matmazel.
Courage, mademoiselle.
Cesur olun!
Heads up!
Cesur olun, madam.
Give him the pills every two hours.
- Cesur olun, Madam.
- Courage, madame.
Biraz cesur olun bay Tomás.
Be brave, Mr. Tomás.
Hatta direksiyonu geri kırmak yüce bir inanca hareket olabilir asla vazgeçme... Cesaret anıtsal harekettir cesur olun.
Even getting behind the wheel and backing out of the driveway can be a sublime act of faith... as well as a monumental act of courage.
Kadınlar, cesur olun.
Women, be brave.
Cesur olun.
It's only us. He-man, eh?
( adam ) cesur olun, adamlarim!
( man ) Be brave, lads!
Umutsuzluğa düşmeyin, cesur olun.
Do not give in to despair, Madam. Have courage.
Cesur olun çocuklar,
Be brave, lads.
Dünya size acı çektirecek ama cesur olun.
The world will make you suffer. But be brave.
Cesur olun, arkadaşlar!
Be brave, men.
Cesur olun dostlarım.
Take heart my friends.
Cesur olun.
Be bold.
Ama kendinize ve etrafınızdaki herkese sormalısınız iyi düşünün, cesur olun ve risk alın.
But what you need to do is ask yourself and everyone around you... to think boldly, to be daring and to take risks.
Babacığım! - Ağlamayın, cesur olun.
Don't cry, be strong.
Cesur olun, Bay Pigrenet.
Be brave, Mr. Pigrenet.
" Dünyada sıkıntınız olacak ama cesur olun.
" In the world ye shall have tribulation, but be of good cheer.
Biraz cesur olun çocuklar.
Have some courage, guys.
Cesur olun.
Courage.
Eğer bir kez bölünmemiş yetkeyi reddederseniz ne kadar güçlü, cesur, akıllı olursanız olun devlet yönetiminiz idaresiz kalacaktır...
Once you have rejected undivided authority, no matter how strong, courageous, intelligent you may be, your government will be directionless.
Cesur adamlar, iyi askerler çabuk olun!
Brave men, good soldiers, hurry!
Şimdi uslu ve cesur bir çocuk olun, Sir Wilfrid.
Be a good, brave boy, Sir Wilfrid.
Cesur olun, benim!
Take courage, it is myself.
Teslim olun Galyalılar, olmazsanız, cesur askerlerime saldırma emri vereceğim.
Surrender, you Gauls, if not I'll order my brave legionaries to attack you.
Cesur çocuklar, dikkatli olun...
Brave boys, but be careful...
Haydi, cesur olun.
Don't be discouraged.
Cesur olun, yürüyün!
Courage, let's go!
Cesur olun, atak olun ve uyanık olun, sizi ayartmalarına izin vermeyin!
I do something, like stringing pearls... I do something.
Aynı anda hem cesur, hem de kibar olun.
Be daring and delicate at the same time.
Cesur ve dimdik olun ki Tanrı sizi sevsin.
Be brave and upright that God may love thee.