Cole traducir inglés
7,030 traducción paralela
Cole bana nişandan bahsetti.
Cole told me about the engagement.
Cole Lockhart şehirde yaşıyor.
Cole Lockhart living in the city.
Haydi ama, Cole. Lütfen.
Cole, come on, please, I just...
Cenova Sözleşmesi'ni sürdürürken Hunter Cole'un durumu kritik de olsa hala yaşıyor olduğunu göz önünde bulundurun.
Well, when the Geneva convention resumes, try to keep in perspective that Hunter Cole is still critical but very much alive.
- Bayan Cole.
- Miss Cole.
- Doktor Cole.
- Dr. Cole.
Doktor Cole.
Dr. Cole.
Pardon. Cole, bu Yvonne.
Um, Cole, this is Yvonne.
Yvonne, bu Cole.
And Yvonne, this is Cole.
Cole, ama burada başka insanların hayatları mevzubahis. Tamam mı, senden başkalarının hayatı!
Cole, but there are other people's lives at stake here, okay, besides your own!
Üzgünüm, Cole.
I'm so sorry, Cole.
Cole.
Cole.
Adım, Cole.
My name is Cole.
Evli misin, Cole?
Are you married, Cole?
İki dakikamı alır, Cole.
It'll take two seconds, Cole.
Joanie, Cole ile tanış.
Joanie, meet Cole.
Kardeşin için çok üzgünüm, Cole.
I... I'm so sorry about your brother, Cole.
- Cole!
- Cole!
Bu akşam, jüri üyeleri Cole Willis'in ölümü hakkındaki kanıtları dinlemeye devam ediyor.
Tonight, a jury continues to hear evidence about the death of Cole Willis.
Cole Willis'in jüri üyeleri şimdi içeri geliyormuş.
The Cole Willis jury is coming in right now.
Bay Prady, on dakika sonra, .. Cole Willis'in taksirle adam öldürme davasının kararı verilecek.
Mr. Prady, in about ten minutes we'll have a verdict in the Cole Willis manslaughter case.
Cole Willis için karar verilmiş.
The Cole Willis verdict is in.
Karar verildi ve iki polis memuru,... şüpheli çete üyesi Cole Willis'i rutin bir tutuklama esnasında öldürmekle suçlanırken, haklarındaki bütün suçlamalar düşürüldü.
The verdict is in, and the two police officers who killed suspected gang member Cole Willis during a routine arrest were found innocent of all charges.
... Cole Willis kararını protesto eden yüzlerce insan şehir adliyesinin dışında toplanmaya başladılar.
... where hundreds of people protesting the Cole Willis verdict have begun gathering outside the city courthouse.
Cole, Cole, Cole!
Cole! Cole!
Cole iyi bir adamdı.
Cole was a good man.
Cole ziyarete geldi.
Cole came to visit.
Cole Lockhart'ın düğün gecesi olanları anlat bana.
So, ahem, tell me what happened the night of Cole Lockhart's wedding.
- Bu arada ben Cole.
- I'm Cole, by the way.
Bak, Cole. Sadece beni dinle, tamam mı?
Look, Cole, just listen to me, okay?
Evet, Cole. Bizim.
Yeah, Cole, us.
Dünya durmadan değişiyor, Cole.
It's an ever-changing world, Cole.
Haydi, Cole. Lütfen.
Come on, Cole, please.
Ben Cole.
I'm Cole.
İnsanlar beni görmüyor, Cole.
People don't see me, Cole.
Bütün mesele bu, Cole.
That's the whole point, Cole.
Cole?
Cole?
Bir sorunun var, Cole.
You got a problem, Cole.
Cole!
Cole!
Yani Lobster Roll ile olanlardan memnun değildi ama bu Cole ile onun arasındaydı.
I mean, he wasn't thrilled about what happened with the lobster roll, but that was between him and Cole.
Haydi ama, Cole.
Come on, Cole.
Cole, haydi adamım.
Cole, come on, man.
Bak, Cole sana bunu söyleyen kişi olmaktan nefret ediyorum ama seni sadece green card için kullanıyor.
Look, Cole, I-I hate to be the one to tell you this, but she's just using you for a green card.
Benden derhal özür dilemelisin, Cole.
You need to apologize to me right now, Cole.
Cole evde.
Cole's home.
- Cole.
- Cole.
Kapa çeneni, Cole.
Shut your mouth, Cole.
Bu yüzden Hodges, Silas'ın arazisini ateşe verdi, Cole. İntikam için.
That's why Hodges torched Silas's land, Cole, revenge.
Öyle bir çocukluğu atlatamazsın, Cole.
You don't recover from that kind of childhood, Cole.
- Ben Cole, bu arada.
Ah. - I'm Cole, by the way.
Bu buz gibi, ıssız çöle şükrediyoruz. Buradaki yalnızlık kalbimizi de dondurmak üzere.
Bless this frigid, lonesome desert, this emptiness which threatens to freeze our hearts.