Colonel traducir inglés
17,888 traducción paralela
Ben, Albay A.J. Redding.
I'm Colonel A.J. Redding.
Albay, hakkındaki her şeyi bana anlattı.
The Colonel has told me all about you.
O emirleri doğrudan Albay Redding'den alıyor.
He's taking his order direct from Colonel Redding.
Şu, Albay Redding...
This, uh, Colonel Redding...
Bence, Albay bizi düşman hattına sızdıracak ve onlardan birini çalmamızı isteyecek.
I think the Colonel will send us across enemy lines for one of those.
Demek yarın Albay'ı göreceğiz, öyle mi?
So, we see the Colonel tomorrow
Evet, sadece Albay'ın tarif ettiğinden biraz daha büyük.
Yeah, that's it, just as the Colonel described it... but bigger.
Albay Baird diyor ki bunu kim yaptıysa hala dışarıda bir yerlerdeymiş.
Colonel Baird says that whoever's doing this is still out here.
- Albay Baird...
- Colonel Baird...
Albay Baird...
Colonel Baird...
- Albay, vur onu.
- Colonel, shoot her.
Ve son... son, Albaydan geliyor... ve güven bana eğer sen savaşta nasıl mücadele edeceğini öğrenmezsen... savaşı sadece kazanmak yerine... hiçbirimiz hayatta kalamayız.
The end... an end, is coming Colonel... and trust me if you do not learn how to fight the war... instead of just winning the battles... None of us will survive.
Robert Rogers Majesteleri'nin Amerika'daki Kraliçe'nin Süvarileri'nin Yarbay Komutanı ve sadık hizmetkârınız.
Lieutenant Colonel Commandant of His Majesty's Queen's Rangers in America and your loyal servant.
Albay Roger Charles'ı.
Colonel Roger Charles.
Albay Jerry Killian. Bush'un 111.
Colonel Jerry Killian.
Bush'un düzenlenmiş Teşkilat dosyasındaki eksik belgelere ulaşabileceğini söyleyen bir albayla.
A colonel who says he may have access... to missing documents in Bush's purged Guard file.
Ve o albayın geçmişi araştır, adamın deli olmadığından emin ol.
And do some background on the colonel, make sure he isn't nuts.
Bak. Albay'dan, belgeler hakkında "İçim rahatladı." diyen bir mail aldım.
I got an e-mail from the colonel about the documents saying, "I feel better."
Sizce Albay Killian o notlarla ne yapmaya çalışıyordu?
And what do you think Colonel Killian was trying to do?
Albay, ben 60 Dakika'dan Mary Mapes.
Colonel, this is Mary Mapes with 60 Minutes.
Ama Albay Killian'ın el yazısına pek fark edilmeyen benzerlikler de gösteriyor.
But it also shows some inconspicuous... similarities to Colonel Killian's handwriting.
Üsteğmen Bush 1972 Nisanından beri 111. Filo ile eğitim görmediğinden ne Yarbay Harris ne de ben onu değerlendirebileceğimizi sanmıyoruz.
Neither Lieutenant Colonel Harris or I feel we can rate First Lieutenant Bush... since he was not training with the 111th FIS since April 1972.
Hatta başka bir kaynağı daha gösteriyorlar. Bay Killian'ın birincil üstü olan Albay Robert Hodges.
And in fact, they're also pointing to another source... a Colonel Robert Hodges... who was an immediate superior of Mr. Killian.
Belgeleri, Albay Hodges'a okuduklarını ve Hodges'ın, "Killian'ın o zaman bana anlattıklarına benziyor." dediğini söylüyorlar.
They say they read these documents to Colonel Hodges. He said, "Sounds like what Killian was telling me at the time."
Ve Albay Killian'ın o zamanki ruh halini yansıttığını söylediniz.
- Yes. And that they reflected Colonel Killian's mind-set at the time.
Eğer dediğiniz gibi Albay Killian gerçekten böyle hissettiyse ve notlarda anlatılan şeyler doğruysa sizinle bu konu hakkında görüşmek istiyoruz.
Colonel Killian really did feel this way... and the things described in the memos are true... we'd like to talk to you about that.
Buradayım, Albay.
I'm here, colonel.
Bence bize şimdikinden daha sert saldıramazlar, Albay.
I think they can't hit us any harder than they already are, colonel.
- Önce Dan, sonra ben, sonra Lucy, Albay, sonra da sen.
First Dan, then me... then Lucy, the colonel, then you.
Albay Charles ilk başta belgelerin sahte olduğunu mu düşünmüştü?
Colonel Charles originally thought the documents were fake?
Anlaşılan Albay Charles'ın başlangıçta şüpheleri varmış.
It seems Colonel Charles initially had doubts.
Bunu Albay Charles'a sormanız gerektiğini düşünüyorum.
I think you'd have to ask Colonel Charles.
Albay Killian'ın zaten kendisi için böyle kişisel notlar tuttuğunu bilmeliydi.
He'd have to know Colonel Killian kept personal memos like this... for himself in the first place.
Ben Albay Trevor, hükûmetin Adalet Birliği'yle olan irtibatıyım.
This is Colonel Trevor, government liaison to the Justice League.
Dünya'nın öyle düşünmesini istemenize rağmen Albay Trevor Adalet Birliği diye bir şey yok.
Despite what you would like the world to think, Colonel Trevor, there is no Justice League.
- Takip mi edildiniz Yarbayım?
Were you tailed, Colonel?
Yarbayım, bu bağlantıları sağlayabilmem yıllarımı aldı.
Colonel, it took me years to build up those contacts
Benim oğlum Bangkok'ta Albayla berabet, gerizekalılar.
My son is in Bangkok with the colonel, fuckwits.
Yarbay Philip Locke.
Lieutenant Colonel Philip Locke.
Albayla konuşurum.
I'll speak to the colonel.
Albay shepard henüz yapmak?
Colonel Shepard make it in yet?
Albay üzerinde hiçbir kelime olmuş.
There's been no word on the Colonel.
Tamam, albay beni aramasını söyler?
Just ask her to call me Colonel, okay?
Gilbert Grayson shepard, Ama sen Albay beni arayabilirsin.
Gilbert Grayson Shepard, but you can call me Colonel.
Albay senin hakkında konuşurken durduramaz.
The Colonel can't stop talking about you.
Albay, ters gidebilir bin şey var.
Colonel, there's a thousand things that can go wrong.
Albay shepard, biz fırlatma dizisi başlatmak üzereyiz.
Colonel Shepard, we're about to initiate the launch sequence.
Onu değerlendirecek kişi Yarbay Harris.
I got a call from your staff concerning the evaluation... of First Lieutenant Bush due this month. His rater is Lieutenant Colonel Harris.
- Albay?
- Colonel.
Albay!
Hey, Colonel!
- Yarbay Locke?
Colonel Locke?