Comment traducir inglés
4,070 traducción paralela
- Yorum?
- Any comment? - No.
- Birinden yorum alabilir misin?
Can you get a comment from someone? On that?
Söyledi ve Romney kampanyasından alacağın resmi açıklama budur.
He does and that is the official comment of the Romney campaign.
Romney kampanyasının resmi açıklaması bu mu?
Is that the official comment of the Romney campaign?
Romney kampanyasının resmi açıklaması bu.
That is the official comment of the Romney campaign.
Müvekkilim şu an yorum yapmayacak, teşekkürler.
My client has no comment at this time, thank you.
Bu yorumun kayıtlardan çıkarılmasını istiyorum Sayın Yargıç.
I want that comment stricken from the record, your honor.
- Yorum yok.
No comment.
"Pentagon gizli operasyonlar hakkında yorum yapmaz fakat dün gece Atlantis Cable News'ın yayınladığı hikâye konusunda ciddi sorunlarımız var." gibi.
"Pentagon doesn't comment on classified operations, " but we have serious problems with the story "aired by Atlantis Cable News last night." Something like that.
- Yayından 24 saat önce yorum isteriz.
We'll ask for comment 24 hours before air.
- Kesin şunu. Don da yorum almak için Brody'nin personel şefini aradı.
So, Don calls Brody's chief of staff to get a comment.
- Yorum almak için ofisi aradım...
- Yeah. I called his office for comment...
-... "Milletvekilinin ofisi yorum talebini reddetti." deriz.
"The congressman's office declined to comment." Got it.
Personel şefini yorum almak için aradım.
I called his chief of staff for a comment.
Yorum almak için Bay Queen'e ulaşamadık.
Mr. Queen was not available for comment.
Yorum yok.
No comment.
Söylediğim ve çeşitli şekilde söylemeye devam edeceğim gibi, Beyaz Sarayın bu suçlamalar karşısında resmi bir açıklaması yoktur ve yakın zamanda bir açıklama planı yoktur.
Like I said and will continue to say in a variety of ways, the White House has no official comment on these accusations and no plans to comment further.
Başkan'ın açıklamasının içeriği ile ilgili, yorumda bulunmayacağım.
I am not gonna comment on the content of the president's statement.
- Buna yanıt vermeyeceğim.
I will not comment on it.
Polis, ölüm sebebi hakkında bir açıklamada bulunmaktan kaçındı.
The police did not want to comment further on the cause of death.
Beden eğitimi öğretmeni seks safarisiyle ilgili yorumda bulundu ama detaylarını bilmiyor.
Well, the PE teacher did make a comment in the staff room about a sex safari, but he doesn't know the details.
Bir kurbağa, ördek ya da bir ornitorenk gibi, ki bir gölette yemek yiyor olsak hiçbiri üstüne yorum yapmazdı.
NONE OF WHICH WOULD DRAW COMMENT IF WE WERE DINING IN A POND.
- Evet ve bununla aptalların ilgileneceğine dair bir yorum yapmak üzereydim ki şu an bunu kendime saklamaya karar verdim!
- YEAH, AND I WAS ABOUT TO MAKE A COMMENT ABOUT THE IDIOTS THAT ARE INTERESTED IN THAT KINDA THING, BUT I'M GONNA KEEP IT TO MYSELF NOW!
Facebook'da bölümü açıklayıcı yorumlar yapmayın lütfen.
Don't post about it or comment on it on Facebook.
Avukat müvekkil gizliliği sebebiyle buna cevap veremem.
I can't comment on that because of attorney-client privilege.
Chrissy Bay Gainsborough'un yorumundan rahatsız olduğundan asla söz etmemişti.
Chrissy never mentioned she was uncomfortable with Mr. Gainsborough's comment.
Daha sonra, size birkaç soru soracağız bir yorum kartı doldurmanızı isteyeceğiz.
Afterwards, we'll ask you some questions and invite you to fill out a comment card.
Bu süreçte yorum yapmayacağım.
I have no comment at this time.
Senatörün özel hayatı ile ilgili benden yorum alamazsın.
I am not going to comment... On the personal life of a Senator.
- Bir açıklama beklediğini söylüyor.
- He says he wants a comment.
Alo?
Hello? Comment : 0,0 : 16 : 42.06,0 : 16 : 24.76, Default, 0000,0000,0000, [CM]
Boş ver.
Never mind. Comment : 0,0 : 23 : 47.11,0 : 23 : 51.11, Default, 0000,0000,0000, [CM]
Bunda yanlış bir şey yok.
Nothing wrong with that. Comment : 0,0 : 30 : 01.74,0 : 30 : 04.74, Default, 0000,0000,0000, [CM]
- Bu yorumun çok çocukça.
That comment is childish.
Oh, bunun üzerine yorum yapmayacağım.
Ooh, I'm not gonna comment on that.
Ormanda başka beşik ağaçları da var. Bu bir ders değil, bu arada, odun çokluğuyla ilgili bir yorumdu sadece.
That's not a lesson, by the way, just a comment on lumber availability.
Pilotun bulunamadığını söylediniz bu olayı daha ilginç kılıyor.
THEY REFUSED TO COMMENT. CHUCK ZUKOWSKI, WHO HAS BEEN INVESTIGATING ANIMAL MUTILATIONS
Tam olarak şöyle dedi, "yorum yok."
He had, and I quote, "no comment."
Bay Queen, bize yorumda bulunabilir misiniz?
Mr. Queen, can you give us any comment?
- Ben... yok, yorum yaptım.
- I... no, I made a comment.
- Yorum dedim.
- Comment.
Sadece dedim ki,'yorum yok'. Sonraki soru.
I'll just say, "no comment." Next question.
Rahatsız ettiğim için tekrar özür dilerim ama yazdığıma cevap gelmiş mi bir kez daha kontrol edemez misin?
Sorry for troubling you again. But can you check if there's a comment yet?
Arkadaşın ya da her neyse, o cevap verene kadar bir yere gitme tamam mı?
Stay here until your friend or whatever leaves a comment. Then it'll be fine.
- Cevap mı verdi?
- He left a comment?
- Cevap geldi.
- He left a comment.
- Mesajda yazmışsın.
- You wrote it in your comment.
O yorum Ben yapılan yazarlar bullpen?
Was it that comment I made in the bullpen?
- Yorum yok.
- No comment.
- Vali'nin buna bir yorumu var mı?
Does the Governor have any comment on that?
- Yorum yapacak mısınız?
- Any comment?